Ali Ufuk Arikan

Bingöl’de oldukça başarılı bir öğrenciliğin ardından İstanbul Üniversitesi’ni kazanarak şehrinden ayrıldı İlhan.

Fen Edebiyat Fakültesi’nde Coğrafya okuyordu. Hayalini kurduğu üniversitedeydi artık. Önünde koca bir üniversite hayatı vardı. Yaşanacak, mücadele edecek onca şey. Ancak tam her şey iyi gidiyor derken bir anda tüm hayatı değişti İlhan’ın. İlk gözaltısını Bingöl’de abisiyle yaşayan İlhan, ikincisini 1994’te İstanbul’da yaşadı… “Orman yakma” ve “örgüt adına faaliyet yürütme” iddialarıyla gözaltına alındı. Aslında o dönem bu tip gözaltılar rutin bir uygulama bile sayılabilirdi. Ancak 16 gün işkenceyle geçen gözaltının ardından İlhan’ın tutuklanmasına karar verildi. Ortada tek bir somut delil olmadan. O günlerde ailesi ve kendisi bir süre cezaevinde kaldıktan sonra çıkabileceğini düşündüler ama aradan tam 21 yıl geçti. 21 yaşında cezaevine giren İstanbul Üniversitesi öğrencisi İlhan Çomak, şimdi 42 yaşında ve cezaevinde yazdığı şiirlerle tutunuyor hayata. Şimdiye kadar 4 şiir kitabı çıkaran İlhan’ın özgür kalmaya dönük umudu ise artık gittikçe tükeniyor.

 
Son olarak dün görülen duruşmada da tutukluluğuna "devam" denildi. İlhan’ın yaşadıklarını, davada gelinen son durumu abisi Nâzım Çomak’la konuştuk. Çomak, İlhan’ın Kürt kimliği dolayısıyla tutuklandığını ve 21 yıldır boş yere cezaevinde tutulduğunu dile getiriyor.

Son yıllarda ülke gündemine uzun tutukluluklara ilişkin birçok haber yansıdı. İlhan Çomak da bu adaletsizlikleri yaşayanlardan birisi… Kardeşiniz tutuklanmadan önce İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü öğrencisiydi. Tutukluluktan önceki hayatından kısaca söz edebilir misiniz?

İlhan tutuklanmadan önce bilindiği gibi üniversite öğrencisiydi. Bingöl gibi bir şehirde okuyup üniversiteye girmeyi başarmanın kolay olmadığını tahmin edersiniz. Özcesi zeki ve başarılı biriydi. Her zaman gülmeyi başaran çevresindekileri güldüren biriydi İlhan. 21 yıllık mahpusluk hayatında dahi yüzündeki gülümseme eksik olmadı. Belki çok klasik olacak ama İlhan çok yardımsever ve fedakâr biridir.

Unutamadığım bir olayı anlatayım… Bingöl’de birlikte gözaltına alınmıştık. Gerekçesiz, onu da söyleyeyim… Yani Demirel’in “devlet bazen rutin dışına çıkar” dediği dönemlerdeki bir politika yürüyordu.

Biz gözaltındayken Muş tarafından getirilmiş biriyle aynı yere konulmuştu İlhan. O şahıs ayakta kalabilecek durumda değildi. İlhan o gece sabaha kadar arkadaşı dizlerinin üzerinde yatırdı.

Sadece anlatmak istedim…

Tutuklanma sürecine gelelim isterseniz. Gerekçeler sıralandı, basına çeşitli şekillerde servis edildi ama ortada bir delil dahi yok. Bu süreç nasıl gelişti, İlhan nelerle suçlandı?

İlhan ormanları yaktığı gerekçesiyle ve örgüt adına faaliyet yürüttüğü iddiasıyla alındı. O günlerde sanki tüm günahları işlemiş azılı bir katil ve hırsız gibi sunuldu. Basın bu kadar ilerlememiş, olan kanal ve gazeteler ise İlhan’ı adeta yargılayıp tutuklanmasına karar vermişti. O günlerde özgür basın da çok büyük baskı altındaydı.

Yargılama sürecinde İlhan beraat etti. Aynı basın, tek bir kez bile haber yapmadı. İlhan hakkında somut bir delil hiçbir zaman olmadı. Kürt olması nedeniyle DGM’deki askeri mantıkla tutuklandı.

Sadece bir itirafçının sözleri nedeniyle ceza aldı. Bildiğim kadarıyla daha sonra geri aldı ifadesini. Kısacası İlhan ne birini öldürdü ne de hırsızlık yaptı. Düşman hukuku uygulanıyor. Bağımsız ve adil bir yargının olduğu ülkede İlhan bir dakika içerde tutulmaz ve çalınan yılları için özür dilenir.

Tahliyesi istendiğinde mahkeme delilleri karartacağı gerekçesiyle reddediyor. 21 yıl önce işlendiğini iddia ettiği delilleri toplamamışsan neye dayanarak daha önce ceza verdin diye sorarlar…

Tutuklandığı günü hatırlıyor musunuz, neler yaşadınız?

İlhan’ın gözaltına alındığını duyduğumuzda büyük ihtimalle sağ-sol çatışmasında alındığını düşündük. Sonra gözaltı süresi 16 güne uzayınca işin farklı bir boyutu olduğunu anladık.

Tutuklandığını ise televizyonlarda gördük. Şok olduk. İlhan lanse ettikleri gibi biri değildi çünkü. Bu süreç tüm aile için çok acı şekilde geçti.

İlhan tutuklanınca doğal olarak polisin baskısı tehditleri evi sık sık basması ailenin Bingöl’ü terk etmesini de beraberine getirdi. Bu durum İzmir’de de yıllarca sürdü…

Ailemiz sürekli baskı altına, gözetim altına alındı.

Kardeşiniz tutuklandığı gün 21 yaşındaydı, şimdi 42 yaşında. Tutuklandığı gün bu kadar uzun süre demir parmaklıklar arkasında kalacağını tahmin etmiyordunuz sanırım. Nasıl değerlendiriyorsunuz bu durumu?

Uzun tutukluluk hayli zamandır gündemde ama Kürtler ve sol için çok fazla şey ifade etmiyor. Katiller, tetikçiler zaten serbest bırakılıyor. Ancak İlhan alındığında bu düzeyde uzun süre cezaevinde kalacağı aklımızın ucundan bile geçmedi.

Şunu da belirteyim İlhan şair yüreklidir, şairdir İlhan… Şairler bu ülkede sürgün edildi, yakıldı, katledildi, zindana atıldı.

Zindanda yaşam sevincini hiç yitirmedi ve şiir yazdı, şimdiye kadar dört şiir kitabi yayımlandı.

Dava sürecinde gelinen durum nedir, son duruşmada yine "tutukluluğa devam" kararı verildi. Neler söylemek istersiniz?

AİHM adil yargılanmadığına karar verdiği için İlhan yeniden yargılanıyor ama “eski hüküm geçerli” diyor mahkeme… Eğer eski hüküm geçerliyse ne diye yargılıyorsun, buna yargılama mı deniliyor? Yani kararını vermişler, böyle yargılama olabilir mi?

Türkiye’de tutukluluk üst sınırı 5 yılken 21 yıllık tutukluluk dünyanın üçüncü ülkelerinde bile mevcut değil. Kanunun uygulanmasının temel nedeni İlhan’ın Kürt olmasıdır. Başka bir izahı yok.

İlhan'ın davasının bu düzeyde yavaştan alınması ve keyfi davranılmasının temel nedenlerinden biri de yeterince kamuoyu desteği olmaması. Hukuk ve adalet arayışı içinde olanlar dahi maalesef siyasi kimliğinden dolayı uzak duruyor. Bu dayanışmayı İlhan'ın davasında görmek istiyoruz. Örneğin baro başkanları, avukatlar ve milletvekillerini İlhan'ın 22 Aralık'ta görülecek duruşmasına davet ediyorum.

İlhan ile görüşme şansınız oluyordur sanırım. O neler düşünüyor?

İlhan’ın bu sürece bakışı çok umutlu değil. Şu anda gidişat çok iyi olmadığı için bize de “umutlanmayın” diyor… Ama biz umudumuzu güçlü tutuyoruz. (Haber.sol.org)