Rheinland-Pfalz eyaleti İçişleri Bakanı Roger Lewentz de bu ay başında benzer bir talepte bulunmuştu. Sosyal Demokrat Partili Lewentz, Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere’e yazdığı mektupta, Gülen hareketi ve etkileriyle ilgili eleştirel haberlerin insanlar üzerinde kısmen ciddi endişelere neden olduğunu, Bakanlığa Gülen hareketiyle ilgili giderek daha fazla soru yöneltildiğini belirterek, olası aşırılıkçı çabaların Anayasayı Koruma Teşkilatı ve eyalet teşkilatları tarafından daha kapsamlı bir şekilde mercek altına alınmasını istemişti.
Almanya'daki faaliyetler
Gülen hareketinin Almanya’daki sosyal ve dinî faaliyetleri şimdiye kadar anayasaya aykırı olarak sınıflandırılmadı. Son olarak Baden-Württemberg eyaleti Anayasayı Koruma Teşkilatı Gülen hareketiyle ilgili inceleme başlatmış, ancak Fethullah Gülen taraftarlarının Almanya’da demokratik düzene karşı faaliyet içinde bulunduklarına dair bir dayanak noktasına ulaşılmadığı sonucuna varmıştı. Ancak Anayasayı Koruma Teşkilatı, Gülen hareketinin din özgürlüğü ve kadın-erkek eşitliği konularındaki tutumunu sorunlu olarak nitelendirmişti.
Almanya’da çeşitli medya organlarında son aylarda çıkan haberlerde Gülen yandaşlarının özgürlükçü-demokratik anayasal düzene aidiyetleri sorgulanmıştı.
Vakıf'tan iddialara yalanlama
Yaklaşık 140 ülkede faaliyet gösteren Gülen hareketinin sekiz milyon mensubu bulunduğu tahmin ediliyor. Gülen hareketine yakınlığıyla bilinen Almanya’daki Diyalog ve Eğitim Vakfı’nın (Stiftung Dialog und Bildung) verilerine göre hareketin Almanya’da yaklaşık yirmi okulu ve 150 etüt merkezi bulunuyor.
Vakıf’tan yapılan açıklamada ise Gülen hareketinin anayasal düzene aykırı faaliyetlerde bulunduğu yönündeki iddialar kesin olarak yalanlanarak, harekete bağlı okullarda düşünce ve din özgürlüğü, hoşgörü, kadın-erkek eşitliği gibi değerlerin ‘yaşandığı ve öğretildiği’ vurgulandı.