Habertürk televizyonunda kanalın Ankara Temsilcisi Nilgün Balkaç’ın sorularını yanıtlayan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Başbakan Erdoğan ile eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in ses kaydına ilişkin olarak, “Ortada bir ahlaksızlık var, hukuksuzluk keyfilik var. Türkiye ’de birileri cumhurbaşkanın, TBMM başkanı, başbakanı, Adalet Bakanı’nı dinliyor, herkesi dinliyor. Her gün montajlı, üretilmiş GDO’lu dinleme kasetler piyasaya sürülüyor. Biz medya ve siyaset olarak bu hukuksuzluğu yapanların üzerinden Türkiye’yi dizayn etmeye başladığımızda bu ahlaksızlığa meşruiyet kazandırırız. Bizim yapmamız gereken ‘ne diyorsun’ demek değil herkesin bu ahlaksızlığa karşı dur demesi gerekiyor. İnsanlar kendi aralarında konuşamayacaklar mı? Herkes bir takım konuşmalar yapıyor. Burada ahlaksızlık, hukuksuzluk, suç var ve o suçun içinden başka başka değerlendirmeler yapmak Türkiye’ye bir şeyler kazandırmaz. Bu bir ahlaksızlıktır. Buna prim vermeyelim” dedi.

Bakan Bozdağ bir hakimin “Alevi” olduğu gerekçesiyle fişlendiğine ilişkin değerlendirmeleri hatırlatması üzerine ise “Ben bu ahlaksız kasetler üzerinde konuşmak istemem. Ben ahlaksızlık ve hukuksuzluğa ben bir Adalet Bakanı olarak meşruiyet kazandıracak soruya da muhatap olmak istemem, ona meşruiyet kazandıracak cevabı vermem” yanıtını verdi.

Eski bakanlar Muammer Güler, Zafer Çağlayan, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar hakkındaki fezlekelere ilişkin soruları da yanıtlayan Adalet Bakanı Bozdağ, şunları söyledi:

“Fezlekeler Adalet Bakanlığı’na geldi, biz bunu iade ettik. Biz 45 gün bekletmedik, 26 gün Bakanlık’ta kaldı. Bizim fezlekeleri incelediğimiz yönünde iftiralar atıldı. Adalet Bakanlığı’nın fezlekeleri inceleme yetkisi yok. Bize gelen fezlekeler ağzı açılmadan iade edildi. İade nedeni de yayımladığımız bir genelgedir. Bakanlığın görevleri nedeniyle ilgili bir isnat varsa bu doğrudan Meclis’e gönderilmeli. Ben işin üzerini örtmüyorum. Bizim yaptığımı şey işin doğru yoldan gitmesi ve hukuka uygun ilerlemesidir.

Geldiği gün iade etseydik bu sefer ‘Niye geldiği gün iade ettin’ denirdi. Yaptığımızın hukuka uygun mu ona bakmalıyız, hukuka uygun bir değerlendirme yaptık. Cumhuriyet savcıları değerlendirme yapmışlar ve dosyaları TBMM Başkanlığı’na göndermişlerdir. Bu dosyalar TBMM’nin uhdesindedir, tasarruf yetkisi orasıdır. Soruşturma yapma yetkisi Meclis’tedir. Savcılığın Meclis’e gönderdiği dosya sayısında neden azalma olduğu konusunda bilgim yok ama buna dair açıklama İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı yapabilir.”