Alevilerin ibadet yeri olan Cemevlerinin hedef gösterildiğini belirten Nevin Kamilağaoğlu, halkın değişik kesimlerini karşı karşıya getirmeye çalışan böylesi provakatif anlayışlara prim vermeyeceklerini ifade edere,  Metiner’in Cemevlerine yönelik suçlamalarını şiddetle kınadı.  Kamilağaoğlu, Metiner'in AKP'nin faşist, tekçi ve bağnaz düşüncesini yansıttığı tepkisinde bulundu.


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 30 Eylül'de açıkladığı "demokratikleşme paketi"nin, devletin Alevi ve Kürtleri asimile politikasını sürdürdüğünü gösterdiğini belirten Kamilağaoğlu, paketin Kürt ve Alevilerin hiç bir taleplerine karşılık vermediğini belirterek şunları söyledi:


“Pakette yer alan şeyler AKP iktidarı ve onun gerici faşist zihniyetinin daha da kurumsallaşmasına hizmet ediyor. Alevilerin hiç bir taleplerini karşılamayan zihniyet kendisine asla güvenilemeyeceğini bu paketle bir kez daha gösterdi ve bu Alevileri hiç şaşırtmadı.


Devletin Alevilere yönelik asimilasyon politikasını sürdürdüğünü belirten Kamilağaoğlu, "Alevilerin yoğun olarak yaşadıkları Tuzluçayır’da Cemevi varken neden Cemevi ve Cami’nin bir arada yer alacağı proje orada gerçekleştirilmek isteniyor? İstanbul’da otobüslerle taşınan ve etrafı çevik kuvvet polisleriyle çembere alınan temel  atma törenine Aleviler haklı olarak tepki gösterdi. Eğer iyi niyetliseniz bu projenizi Alevilerin değil sunnilerin yoğun olarak yaşadıkları yerlerde gerçekleştirin. Bakalım nasıl bir tepkiyle karşılasaçaksınız?” diyerek projenin Alevileri asimile etmek aamcıyla hazırlandığını vurguladı.


Hacı Bektaş Dergahı'nın zaten enternasyonal bir ilim yuvası olduğunu da sözlerine ekleyen Kamilağaolu, Kırşehir Üniversitesi’nin adının Hacı Bektaş olarak değiştirmenin Aleviler açısında bir anlamı olmadığını ifade etti.


Erdoğan’ın paketle Kürtlerin on yıllar süren mücadele sonucu elde ettiği kazanımları bir lütufmuş gibi sunduğuna işaret eden Kamilağaoğlu , anadilde eğitimin özel okullarla sınırlandırılmasının,  gerçekte cemaatlere havale edilmesi anlamına geldiğini söyledi. Kamilağaoğlu, iktidarın bu şekilde Kürtleri asimile etmeyi ve Türk-İslam sentezi projesini gerçekleştirmeyi amaçladığını dile getirdi.