Özel yetkili mahkemelerin kapatılmasıyla davaya dün Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi bakmaya başladı. Mahkeme Başkanı, duruşmanın başında savcıdan yeni bir esasa ilişkin mütalaası olup olmadığını sordu. Savcı da dosyada yeni görevlendirildiğini belirterek inceleme için süre talep etti.

Bunun üzerine müdahil avukatları, daha önce dosyaya ilişkin savcıdan mütalaa istendiğini, bunun yeniden talep edilmesine gerek olmadığını savundular.

Tartışmanın büyümesi üzerine mahkeme başkanı, SEBSİS duruşma salonuna bağlanan sanık Kenan Evren’e, “Duruşmayı ileri tarihe erteleyeceğiz, son söylemek istediğiniz bir şey var mı” diye sordu. Bu soru ortamı daha da gerginleştirdi.

Avukatlar, mahkemenin kararını önceden verdiği iddiasıyla heyeti protesto ettiler. Darbe mağdurları, heyete, “Adalet istiyoruz, 34 yıldır içimiz yanıyor” diyerek tepki gösterdiler ve salonu terk ettiler.

İzleyici ve avukatlar dışarı çıkınca mahkeme heyeti, duruşmayı 18 Haziran’a ertelemek zorunda kaldı.

''2 YAŞLI GENERAL DEĞİL 12 EYLÜL DARBESİNİN MAHKUMİYETİ ANLAMINA GELİR''

Duruşmadan sonra adliye önünde gazetecilere açıklama yapan müdahil avukatlarından Arif Ali Cangı, süreci özetleyerek davanın sürüncemeye bırakılmak, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasıyla da bunun fırsata çevrilmek istendiğini ileri sürdü.

Çıkacak kararın iki yaşlı generalin mahkumiyeti anlamına gelmeyeceğini, 12 Eylül darbesinin mahkumiyeti anlamına geleceğini belirten Cangı, şöyle konuştu:

"12 Eylül'ü aşmak için yargının buradan bir mahkumiyet kararı vermesi gerekiyor, bunun için çabalıyoruz. Ama bugün ne yazık ki mahkeme, süreci biraz daha uzatmıştır. Savcıya söz verme konusunda yetkisi olmadığı halde söz vermiştir. O yüzden daha 'gereği düşünüldü' denmeden sayın mahkeme başkanın Kenan Evren'e söz verirken 'duruşmayı erteleyeceğiz' şeklindeki ihsası reyde bulunmasından dolayı mahkeme salonunu terk ettik. Yoksa bu davayı sahipsiz bırakmış değiliz. Davanın takipçisiyiz. Davayı mutlaka ve mutlaka mahkumiyetle sonuçlandıracağız. Çünkü mahkum edemezsek tarih bizi mahkum edecek."

Avukat Mehmet Horuş da 12 Eylül darbesinin halkın vicdanında çoktan mahkum olduğunu, verilecek mahkumiyet kararıyla Türkiye'ye giydirilen deli gömleğinden kurtulması için bir başlangıç olacağını vurguladı.

Avukat Ömer Kavili ise "Dünya üzerinde hiçbir darbeci general tutuksuz yargılanmamıştır. Davanın sürüncemede bırakılmak istenmesinin yolu açılmak istendi. Biz avukatlar buna izin vermedik, vermeyeceğiz. Buna tepkimizi de duruşmayı terk ederek gösterdik" diye konuştu.

Avukat Öztürk Gündoğan, 12 Eylül askeri darbesine ilişkin dönemin Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Ali Tahsin Şahinkaya'nın ceza alması içen ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. (Hürriyet)