Sevgili okuyucular,


Türkiye Cumhuriyeti başbakanı, R.T. Erdoğan Ankara da, AKP il başkanları toplantısın da yaptığı konuşmasında, 'sandık namustur' 
deyimini sık sık kullandı. Öyleki başbakan R.T. Erdoğan her cümlesinde, her ağzını açtığında, 'sandık namustur' vurgusunu özenle öne çıkardı.


Başbakanın sık sık 'sandık' vurgusu insanın bazan aklına, başbakan R.T. Erdoğan'ın kelime hazinesinin kıtlığını getirmeyi'de, eksik etmemiştir.
Gelelim, 'sandık namustur' söyleminin samimiyetine. Ülkemizde sandığın namus olduğunu söyleyecek en son insanın, başbakan R.T. Erdoğan'ın olduğu gerçeğini bilmekteyiz.


Başbkanın sığındığı ve iktidar olma becerisini gösterdiği, 12 Eylül askeri faşist rejiminden beslenen seçim sistemi ile ayakta durmaya çalışan bir başbakan olduğunu unutulmamalıdır. Sandığın, 'namus' 
olduğunu söylerken, her türlü hilekarlığa ön veren seçim sistemi nasıl bir, 'namus' olgusudur.


Başbakan her fırsatta, 'yüzde elli arkamızda' söylemini öne çıkarmaktadır. Türkiye toplumunun yüzde ellisinden çok, 'seçim sisteminin' kendisine sağladığı imkanlarla, 'yüzde elli' ne kadar demokratik ve 'namus' olabilir?


Hala 12 Eylül faşist yaslarıyla yaşamaya devam eden ve yetmiyormuş gibi bu sistemi uygulamalarıyla daha'da, anti demokratik, ucube haline getiren, AKP'nin demokrasiden, sandığın 'namus' olmasından dem vurması anlaşılır bir şey değildir. 
Son seçimlerde elde edilen 'seçim sonuçlarına' dayanarak, karşısındaki muhalif olan, her kurumu ve herkesi, 'raptu zapt' altına almak çabası nasıl bir demokrasidir?


Sandıktan çıkmak bu mudur?


Başbakan R.T. Erdoğan, toplumsal muhalefetin ana eksenini oluşturan Sivil toplum örgütlerini susturma ve itibarsızlaştırmak uğraşlarını, AKP'nin son seçimlerde aldığı yapay oy oranına dayandırmaktaıdır. 
Demokratik bir ülkede demokrasinin kuvvetler ayrılığına göre şekillendiği, kuvvetler ayrılığının kurum ve kuruluşlarıyla işlerlikte olduğu gerçeği gözden kaçırılmamalıdır.Demokrasinin vazgeçilmezlerinden olan kuvvetler ayrılığı ilkesi, ülkemizde yasama, yargı ve yürürtme arasında denge yok edilerek işlevsiz duruma getirilmiştir.


AKP, başbakan R.T. Erdoğan'ın çabaları sonucu, kuvvetler ayrılığı noktasında, ülkedeki kurumların işlerlikleri bertraf edilerek, iktidar yandaşı kurumlar haline getirildiklerini, çıplak gözlerle görmekteyiz. 
İşlevsizleşen, adından başka hiç bir anlam taşımayan, 'demokrasi oyununda' seçimler ve sandık ne kadar önem arz eder. Demokrasiden uzak sistemlerde, seçimler ve alınan oylar yapay olmaktan ileri gidemezler.


AKP, başbakan R.T. Erdoğan elde ettiği yapay oy oranını öne sürerek, sivip toplum örgütlerini, emek örgütlerini itibarsızlaşmak için kulanmaktadır.
Yapay oy oranını öne sürerek, sanat'a, sanatın tüm birimlerine, heykellere, tiyatroya, müzik'e düşmanca yaklaşan faşizan bir uygulamayla ülkeyi yönetme uğraşı, AKP'nin esas uğraşı olmuştur.


AKP, başbakan R.T. Erdoğan, kendisi gibi düşünmeyen, kendilerine benzemeyen herşeye düşmanca yaklaşmayı yeğlemektedir. Diktatoryal ve oteriter yönetim tarzını esas alan faşist bir yapılanmayı, AKP kendine rehber edinmektedir. 
AKP, başbakan R.T. Erdoğan ülkeyi yönetirken, muhaliflerini betraf etme uğraşında, dayanak olarak kendine yakın, yandaş medyayı 4. kuvvet olarak kullanmayı tercih etmiştir.


Türkiye halklarının AKP vesayetine, AKP faşizmine karşı duruşu, 'sandık namusu' adı altında cebir kullanılarak bastırılmakta ve yok sayılmaktadır. 
AKP, başbakan R.T. Erdoğan, 'sandık namustur' derken, asllıda yeşil sermayenin Türkiye halkları üzerinde karabatan gibi gezinmesi gerçeğini gizlemek istenmektedir.


Başbakanın tüm uğraşlarına rağmen, 'sandık namustur' söylemleri aslında kendi iki yüzlülüğünü gizlemek için kullandığı bir tür maskedir. 
Seçimlerin, sandıkların, sermayenin çıkarları doğrultusunda organize olduğu bir sistemde, sandıkların, 'namus' olması aldatmacadır. Bu gerçeklik, ancak AKP'nin kendi pisliklerini kapatması için bir maske olabilir.

12 Eylül faşist döneminden kalma mevcut seçim sistemi ile her tür hilekarlığın yapılabildiği seçimlerden çıkan sonuçlara dayanarak, 'sandık namustur' demek ne kadar gerçekçidir? Rakiplerini oyuna getirmek için her türden seçim hilelerine baş vurmaktan kaçınmayan, AKP kurmayları nasıl sandık, 'namustur' derler?


AKP kurmaylarının, 'dini' 'namusu' ranta dayalı mevcut düzenlerini sürdürmektir. Aksi sadece teferuattır.


Bir sonraki yazımda buluşmak dileği ile


27.10.13