Batılı fast-food zincirleri, Hindistan’da mantar gibi çoğalıyor, parlak reklam afişleri ile de en çok genç kuşağın ilgisini çekiyor. Özellikle Delhi ve Mumbai gibi metropollerde hafta sonlarında hamburger ve patates kızartması yiyen aillelerin sayısı artıyor.

Beslenme uzmanı Doktor Sancay Sanadhya, bu gelişmeden endişeli. Sanadhya, bu gelişmeyi şöyle açıklıyor: "Hintler, Batılıların yaşam tarzını taklit ediyorlar. Kendi kültürlerinden nasıl uzaklaştıkları açıkça görülebiliyor. Buna bir de küreselleşme ve insanların daha mobil hale gelip daha sık yurtdışına çıkması gibi faktörler ekleniyor."

Şiddet ve yemek masası

Et yemek, sayısı 300 milyonu bulan Hindistan orta sınıfında, özellikle genç kuşakta dünyaya açık olmanın yanı sıra eğitim ve refah seviyesinin de bir göstergesi olarak kabul ediliyor.

Genç kuşak, her lezzeti denemeye özeniyor. Caspret Singh de bunlardan biri. Singh,"Yeni kuşak her şeyi denemek istiyor. İlgi alanını sınırlamak, hayatı kısıtlamak sayılıyor. Ben, hoşuma gitmeyen bir şeyi de denemek istiyorum. Özelikle yerken ve içerken" diye konuşuyor.

Caspret’in arkadaşı Neha Çauhan ise vejetaryen. Babası ve kız kardeşi ise severek et yiyormuş. Çauhan, "Kız kardeşim çok sık yurtdışına çıkıyor, o nedenle gittiği yerdeki koşullara uymak zorunda. Oysa ben şimdiye dek kararlarımda daha özgürdüm, çünkü her şeyi kendime göre ayarlayabiliyorum. Ama ben de bambaşka bir çevrede yaşıyor olsam, belki ben de onlara uyar et yemeye başlarım" diye konuşuyor.

Dinî tabular Hintleri uzun zaman et yemekten alıkoydu. Yüzlerce yıl önce yazılmış olan Hindu dinine ait metinlerde, et tüketmemenin yüceliğinden bahsediliyor. İnançlı Hindular için inek kutsal sayılıyor. O nedenle halkın yüzde 80’ini Hinduların oluşturduğu ülkede inek kesmek yasak. Et yiyenler, ilkel ve barbar kabul ediliyor. Hatta Hindistan Bağımsızlık Hareketi’nin siyasi ve ruhani lideri Gandi de katı bir vejetaryendi. Şiddetin her türünden uzak durmanın yolu Gandi’ye göre yemek masasında başlıyor. 20 yaşındaki Kirti Şarma da aynen öyle düşünüyor, ancak böyle düşünen akranlarının azaldığını kaydediyor. Şarma, "Bence vejetaryenlik çok daha iyi bir yaşam biçimi. Çünkü başka bir canlıyı öldürmek iyi bir şey olamaz. Bunun, insanın insanı öldürmesinden farkı yoktur" diyor.

Katı vejetaryenler

Genç kadın Brahman kastına mensup. Brahmanlarda et yemek yasak. Hatta Kirti ve ailesi, sadece et değil, tüm hayvansal ürünlerden de uzak durmaya büyük özen gösteriyor. Ama bu pek kolay olmuyor. Kirti, "Ailem bu konuda çok titiz, çünkü biz Brahmanız. Hepimiz vejetaryeniz ve hayvansal ürünler tüketmek biz de caiz değil. Ancak arkadaşlarımın düzenlediği bir partiye gidince durum benim için biraz zorlaşıyor. Çünkü bir çok pastanın içinde yumurta bulunuyor. Ama ayıp olmasın diye pasta yemek durumunda kalıyorum bazen" diyor.

Ancak Hindistan’da Caynizm gibi bazı dinî gruplar var ki, onlar sadece katı bir vejetaryen olmakla kalmıyor, aynı zamanda toprak altından çıkarılan hiçbir sebzeyi de yemiyor. Sebebi de patates, soğan ya da havuç gibi sebzeleri toprak altından çekerken bazı canlıların ölebilme ihtimali. Hatta bu inancın katı savunucuları, istemeden uçan bir sinek veya böcek yutmamak için ince bir ağız maskesi bile taşıyor. Bunlara bir de domuz yemeyen ve halkın yüzde 13’ünü oluşturan Müslümanlar eklenince, Hindistan’da et tüketimindeki artış, dikkat çekici bir boyut kazanıyor.

Kişi başına yıllık 61 kilogram et

Bu artışta büyük fast-food zincirlerinin başarılı pazarlama yöntemlerinin etkisi olduğu kesin. Zira ürünler, tüketicinin alışkanlıklarına göre hazırlanıyor. Hamburgerler sığır eti ile değil, tavuk etiyle yapılıyor. Ürünlere Maharaj gibi en büyük kralların adı veriliyor ve reklam filmlerinde genelde Bollywood ya da kriket yıldızları boy gösteriyor.

Bununla birlikte son 30 yılda, Hindistan’daki kalp ve dolaşım rahatsızlıkları, diyabet ve tansiyon gibi beslenmeye dayalı bazı hastalıklarda büyük bir artış göze çarpıyor. Et tüketimi, son 10 yılda bir kat arttı. Dünya Gıda Örgütü istatistiklerine göre, Hindistan’da 2009 yılında et tüketimi kişi başına yılda 5,5 kilograma çıktı. Ancak bu miktar Almanya ile karşılaştırıldığında yine de devede kulak kalıyor. Zira Federal İstatistik Dairesi’ne göre Almanya da herkes ortalama 61 kilogram et yiyor.©DW