Almanya'da yeni (2016 yılından itibaren) yürürlüğe girecek olan Önleyici Tedbirler Kanunu (Praeventionsgesetz), yani önleyici tedbir kanunu, Almanya'da sağlık sistemini daha iyi hale getirmeyi hedefliyor.

Bunun finansmanını ise sağlık sigortaları karşılayacak. Sağlık sigortaları bu gibi önleyici tedbirlerin masraflarını önceden de karşılayabiliyordu. Ama bu giderlerin karşılanıp karşılanmayacağı sigortaların takdirine bırakılmıştı. Şimdi ise yeni gelen düzenlemeyle, bu gibi teşviklerin masraflarını sigortalar karşılamak zorunda olacak.

Yeni yasanın amacı, insanlar hasta olmadan önce önlem alınması ve önleyici tedbirlerle yaşam kalitesinin yükseltilmesi. Örneğin kilo vererek fazla kilolarından kurtulmak isteyenlere veya sigarayı bırakmak isteyenlere yardımcı olunacak. Özellikle kreşlerde, okullarda, bakım evlerinde ve işletmelerde bu sağlık tedbirleri kuvvetli bir şekilde desteklenecek. Çocukların gelişmesinde oluşabilecek sağlık problemlerinin önü alınarak erkenden tedavi edilebilecek.

Sırt ağrıları, şeker hastalıkları ve sürekli artan psikolojik hastalıklar gibi sağlık sorunlarının spor ve egzersizlerle giderilebildiği ya da geriletildiği artık ispatlanmış bilimsel bir gerçeklik. Yine şeker, yüksek tansiyon gibi bazı hastalıklar daha oluşmadan önü alınabilecek.

Doktorların Karar Yetkisi Artacak

Doktorların sağlık sigortaları nezdinde öncesine göre daha fazla karar verme yetkisi olacak. Sigortalar, doktorların hastalara yapacakları kişisel tedbir önerilerini dikkate almak zorunda kalacak. Doktorlar, hareket ve egzersiz aracılığıyla önleyici tedbirler alma konusunda, artık daha önemli roller oynayabilecekler. Hastalarına bedensel aktiviteleri ve sağlıklı yaşam şeklini tavsiye edebilecek, bu doğrultuda onlara yardım edebilecekler. İhtiyaç olduğunda hastalarını önleyici tedbir kurslarına yönlendirebilecekler.

Konuyla ilgili olarak konuşan Berlin Eyalet Sağlık Senatörlüğü Müsteşarı Emine Demirbüken-Wegner, yeni düzenlemeyle birlikte artık hastalık sigortalarının, eyaletlerdeki sağlık hizmetleri veren farklı kurumlarla ortak çalışmalar yapmak, zorunda olduğunu belirtti. Geliştirilmesi öngörülen ortak projelere örnekler veren Demirbüken “Mesela bir ilçedeki bir sağlık kurumu, bölgesinde fazla kilolu çocukların sayısının arttığını tespit ediyor, ya da çocukların diş sağlığıyla ilgili genel bir sorun gözlemleniyor veya ilçede sırt ağrısından şikayet eden insanların sayısında artış olduğu görülüyorsa, sağlık sigortaları ilçedeki sağlık kurumlarıyla birlikte söz konusu sağlık sorunlarını gidermeye yönelik projeler geliştirmek zorunda. Berlin genelinden örnek vermek gerekirse, başkentte insanların özellikle bel ve kas ağrıları, solunum yolu hastalıkları ve psikolojik hastalıklardan şikayet ettiklerini görüyoruz. Özellikle psikolojik rahatsızlıklardan dolayı erken emekliye ayrılan insanların sayısında bir artış var. Bu nedenle birtakım hastalıklar başlamadan, veya başlamışsa kronikleşmeden önünü nasıl alabiliriz, hangi tedbirleri alabiliriz? Bu yasa bu sorulara cevap vermeye çalışıyor” dedi.

Göçmenler hizmetlerden çok az faydalanıyor

Özellikle göçmen kökenli insanların hastalık sigortalarının sunmuş oldukları hizmetlerden Alman toplumuna göre daha az faydalandığını söyleyen Emine Demirbüken, bunun da göçmen kökenlilerin hastalıkları önleyici tedbirleri tanımadığından kaynaklandığının altını çizdi. “Benim onlara tavsiyem bu hizmetleri araştırmaları ve daha fazla faydalanmalarıdır” diyen Demirbüken, hastalıkları ve rahatsızlıkları önleyici pek çok kurs, rehabilitasyon, terapi, gibi imkanların olduğunu ve bunların ücretlerinin büyük bölümünü artık sağlık sigortalarının ödeyeceğini belirtti.

Önleyici tedbirler için artık daha fazla finansal kaynak da ayrılacak. Yasayla birlikte 2016'dan itibaren önleyici tedbir giderleri için öngörülen kişi başı ödenti 3,09 eurodan 7 euroya yükseltilecek ve her sene en az 490 milyon euro bu tedbirler için ayrılacak. Bu kanundan sadece sigortalılar yararlanmayacak, sağlıklı yaşam için önleyici tedbirlere yatırım yapan işverenler de gelecekte bu yasadan istifade edebilecek ve ödüllendirilecek.