Bu gelişmenin ardından sol-sosyalist partilerden konuya ilişkin açıklamalar geldi.

İşte aralarında ana muhalefet partisi CHP'nin de olduğu partilerden şu ana kadar yapılan açıklamalar:

CHP: “ERDOĞAN'IN TUTARSIZLIĞI VE BECERİKSİZLİĞİNİN SOMUT ÖRNEĞİ”

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, ABD’nin Türkiye’nin vize başvurularını durdurma kararının insanların hayatını zora soktuğunu vurgulayarak şunları söyledi:

“CHP olarak bu krizle ilgili önce büyük bir sağduyu çağrımız var. Hem AKP yöneticilerine, hükümete, Cumhurbaşkanına hem şüphesiz bu muameleyi bize reva gören ABD’ye de aynı sağduyu çağrımızı yapmak durumundayız. Basiretsiz, düzeysiz, uçuk, maceracı dış politika Türkiye’de iş adamından öğrencisine, sporcusundan politikacısına herkesin hayatını biraz daha zora sokmakta. Türkiye’ye Somali, Yemen, İran, Libya, Kamboçya gibi ülkelerle o ülkelere yapılan muamelenin -o ülkeleri de küçümsemiyorum- aynısının yapılması Türkiye için vahim bir durumdur. Ama milletimizin gururunu kıran, itibarını aşağılayan bir durumdur. ABD’nin bu tutumu şüphesiz kabul edilemez. Bu Türkiye-Amerikan ilişkilerinde bir dip nokta ve tarihsel kırılmalıdır. Bu karar İstanbul Başkonsolosluğu’ndaki bir yerel çalışanın tutuklanmasıyla mı ilgilidir yoksa Türkiye’nin Ortadoğu politikalarında Irak ve Suriye başta olmak üzere Rusya ve İran ile denge politikaları gözetilmeden sürdürülen hamlelerin ve bundan duyulan rahatsızlığı sonucu mudur? Bu konuda hükümetin aziz milletimize bir izahat vermesi lazım. Ama tekrar söylemek lazım, her ne sebeple olursa olsun kararın kabul edilmesi mümkün değildir.”

HDP: “TÜRKİYE ÜÇÜNCÜ DÜNYA ÜLKESİ KONUMUNA DÜŞTÜ”

HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, “ABD'nin bu kararıyla Türkiye üçüncü dünya ülkesi konumuna düştü. ABD ile ilişkilerin bu aşamaya gelmesinin tek sorumlusu AKP ve Erdoğan’dır” dedi.

Beştaş, şöyle devam etti: “Dünya her şeyin farkında. Başlarını kuma gömseler de her gün yeni bir gelişmeyle bir sarsıntı yaşanıyor. Şöyle bir tablo var Türkiye’de; başka bir ülkenin vatandaşını istediğim gibi tutuklarım, gözaltına alırım diyor. Sonucu da böyle olur, Türkiye'den vize başvurularının iptali olur. ABD aslında bununla Türkiye’ye açıkça ‘Biz size AKP ve Erdoğan’a güvenmiyoruz’ diyor. Trump ile görüşmesinde ‘aramızda sorun yok’ demesine bakmayın asıl düşünce ve siyaset budur; ‘güvenmiyoruz’ diyor. Cumhurbaşkanı itibardan söz etmeyi seviyor. Şimdi Türkiye'nin yerlerde sürünen itibarı var. Bunu nasıl toparlayacaksınız? ABD’nin bu karıyla Türkiye üçüncü dünya ülkesi konumuna düştü. ABD ile ilişkilerin bu aşamaya gelmesinin tek sorumlusu AKP ve Erdoğan'dır. Ama bedeli halklar ödeyecek. Ekonomik maliyet vergilerle halka ödettirilecek.”

TKP: “ERDOĞAN'IN ABD'YLE MÜCADELE EHLİYETİ YOKTUR”

ABD’yle Türkiye arasında yaşanan vize krizine ilişkin Türkiye Komünist Partisi (TKP)’nden yapılan açıklamada “Erdoğan’ın ABD’yle mücadele ehliyeti yoktur”denildi.

Açıklamada, “AKP ülkemizi, emperyalist güçler ve Türkiye’nin büyük patronlarıyla el ele vererek, ekonomisi daha kırılgan, dış politikası tutarsız, saldırgan ve maceracı, iç politikası emekçiye sınırsız düşmanlık ve dincilikle kirletilmiş bir ülke haline getirdi” ifadeleri kullanıldı.

TKP açıklamasında şunlar belirtildi:

“Erdoğan ve AKP 15 yıllık iktidarını ABD ve Almanya’nın başını çektiği AB ülkelerine borçludur. AKP ülkemizi, emperyalist güçler ve Türkiye’nin büyük patronlarıyla el ele vererek, ekonomisi daha kırılgan, dış politikası tutarsız, saldırgan ve maceracı, iç politikası emekçiye sınırsız düşmanlık ve dincilikle kirletilmiş bir ülke haline getirdi.

Sonrasında, AKP iktidarının Türkiye’nin bölgesel olanaklarını abartması, ABD ve diğer bazı emperyalist ülkelerin beklentilerini karşılayamaması nedeniyle ortaya çıkan gerilimler, Erdoğan ile batılı ülkeler arasındaki ilişkileri bozacak noktaya kadar gelmiş ve sonunda ABD, kendisi için daha kullanışlı bir iktidar oluşması adına Türkiye’deki bir darbe girişiminin arkasında durmuştur.”

“ABD ile Erdoğan arasında yaşanan gerilimde taraf olmak zorunda değiliz” denilen açıklamada, “Erdoğan ve ekibinin tersine, halkımızın çıkarları hiçbir zaman ABD emperyalizmiyle örtüşmez. NATO’ya, ABD üslerine, ABD ile yapılan ikili ve gizli anlaşmalara karşı sesimizi her zamankinden daha fazla yükseltmeliyiz. Küstah, kendini bilmez emperyalistlerin ‘özgürlük’ ve ‘demokrasi’ palavralarını yüzlerine çarpmalıyız” ifadeleri kullanıldı.

EMEK PARTİSİ: “SÜREKLİ BURUN SÜRTTÜRMEYE MARUZ KALAN TÜRKİYE”

Bölgedeki emperyalist güç gösterisinin, faturasının bölge halklarına çıktığını söyleyen Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Nuray Sancar, “Sürekli bir terbiye ve burun sürttürmeye maruz kalan Türkiye, kendisine taşeron kıymeti biçen emperyalistlerle ilişkisini kesmelidir. Yoksa vize yasağı kanlı savaş oyunlarının en hafif bedeli olarak kalacaktır” dedi.

Sancar şu değerlendirmede bulundu: “ABD’nin Türkiye yurttaşlarına uyguladığı süresiz vize yasağı, konsolosluk çalışanı Metin Topuz’un ajanlık yaptığı iddiasıyla tutuklanması üzerine getirilmiş görünüyor. Ancak, yıllar önce Irak’ta Türkiye askerlerinin başına çuval geçirilmesi; Erdoğan ile telefonda konuşurken Obama’nın elindeki golf sopasıyla çekilmiş fotoğrafının servis edilmesi, ABD’de Erdoğan’ın korumalarının dövülmesi, Reza Zarrab davasının AKP bürokratları üzerinde Demokles kılıcı olarak sallandırılması gibi bir dizi gelişmeye bakarak bunun da bir burun sürttürme girişimi olduğu rahatlıkla söylenebilir.”

DEVRİMCİ İŞÇİ PARTİSİ: TÜRKİYE EMPERYALİST TEHDİDİN MERKEZİ”

Devrimci İşçi Partisi (DİP) konuya ilişkin “ABD ve diğer emperyalist güçler asla yenilmez değildir. Ezilen halklar emperyalizmi defalarca yenilgiye uğratmıştır. Vietnam’dan Küba’ya, milli mücadeleden bugüne emperyalizme karşı zaferin yolu emekçi halkı birleştirmekten ve örgütlemekten geçer” açıklaması yaptı.

Emperyalizme karşı mücadelenin Türkiye’de işçi sınıfının en önemli görevlerinden biri olarak görüldüğü vurgulanan açıklamada, “Türkiye’de emperyalist tehdidin içeriği doğru kavranmak durumundadır. Türkiye’nin NATO üyesi olması ve emperyalist üslere ev sahipliği yapması özel bir durum ortaya çıkartmaktadır. Türkiye hem emperyalist tehdit altındadır hem de komşu ülke ve halklara karşı emperyalist tehdidin bir merkezi konumundadır” ifadeleri yer aldı.

Erdoğan ve AKP iktidarının emperyalizme düşmanlık gütmek bir yana onunla pazarlık etme arayışı içinde olduğu belirtilen DİP açıklamasında, "Emperyalizm Erdoğan’a ve AKP’ye düşman mıdır? Hayır!" denildi.