Şimşek, bir bulutun tabanı ile yeryüzü arasında ya da iki bulut arasında veya bir bulut içinde elektrik boşalırken oluşan kırık çizgiler biçimindeki geçici ışıklara verilen isim. Yıldırım ise, gökyüzü ile yeryüzü arasındaki elektrik boşalması olarak tanımlanıyor.

Çok basit bir ifadeyle, tek bir yıldırım bile bir milyar voltluk elektrik taşıyabiliyor ve bir insanın kalbini durdurabileceği gibi, iç organlarını yakabiliyor.


İngiltere'de her yıl ortalama üç kişi yıldırım çarpmasından ölüyor. ABD'de yıldırımdan ölenlerin sayısı azalmakla birlikte, hala yılda 30 civarında. Ölenlerin % 85'inden fazlası erkek.

Bunun da nedeni erkeklerin daha çok dışarda bulunması. En büyük tehlike altındakiler de, büyük olasılıkla, sığınabilecekleri bir yerden uzakta ve açık alanda spor yapan golf oyuncuları.


İngiltere'de her yıl 60 kadar kişiye yıldırım çarpıyor ama hayatta kalmayı başarıyorlar. Ancak bu insanların dörtte üçünden fazlasında kalıcı sakatlık olduğu tahmin ediliyor.

Vücuda yıldırım çarparsa

Peki yıldırım çarpan ve hayatta kalabilen bir insanın daha sonraki hayatı nasıl oluyor?

Fırtınalı havalarda ne yapmalı?

  • Büyük bir binanın ya da bir otomobilin içine girin.
  • Geniş ve açık alanlardan, korunaksız tepelerden uzaklaşın.
  • Sığınacak hiçbir yer bulamazsanız vücudunuzu olabildiğine ufak bir hedef haline getirin.
  • Yere çömelip ayaklarınızı bitiştirin, elleriniz dizlerinizde, başınızı kollarınızın arasına saklayın.
  • Yüksek ve tek başına duran ağaçların altında durmayın.
  • Suyun içindeyseniz hemen kıyıya çıkın ve en kısa zamanda açık, geniş kumsallardan uzaklaşın.
  • Araştırmalar yıldırım çarpmalarında suya yakınlığın ortak bir etmen olduğunu gösteriyor.


9 Haziran 2009'da Kraliyet Hava Kuvvetleri bünyesinde düzenlenen bir toplantıda askeri öğrenciler için büyük tencerede sosis kaynatan 64 yaşındaki Eric Brocklebank'e yıldırım çarpmıştı.


Olay sırasında Brocklebank, bir metal çatalı sudan çıkarmış, havaya doğru tutmaktaydı.


"Çadırdaki aralıktan yıldırım daldı ve elimdeki çatala isabet etti. Çatal elimde eriyiverdi." diye anlatıyor yaşadıklarını.

Yıldırım isabet eden insanlarda, elektrik akımının izlerini vücutta oluşan Lichtenbergfigürü'nden takip etmek mümkün.

"Yıldırım ağacı" ya da "yıldırım çiçeği" diye bilinen bu girift, eğrelti otu benzeri çizgiler, kılcal damarların çatlamasıyla oluşuyor.

Bu izler yıldırım çarptıktan sonraki birkaç saat içinde, vücudun daha çok üst kısmında oluşuyor ve birkaç gün içinde kayboluyor.

Brocklebank'in olayındaysa, önce bileğinde küçük bir yara oluşmuş.



"Elektrik akımı daha sonra vücudumun sağ tarafından aşağıya doğru ilerledi, kalçamdan sağ ve sol bacağıma uzandı. Sağ ayağımda üç, sol bacağımda iki delik oluştu." diyor Brocklebank.


Eric Brocklebank yıldırım çarptığı sırada yanında kendisine yardımcı olabilecek kişiler bulunduğundan çok şanslıydı. Askeri öğrencilerin tümü ilk yardım eğitimi almıştı ve Brocklebank'e ilk müdahale eden öğrencilerden biri, oğluydu.


Brocklebank
, yıldırım çarpmasından dört yıl sonra, olayın hem fiziksel hem de ruhsal etkilerini taşımaya devam ediyor.


Akciğerlerinde yara dokusu buluyor ve çok çabuk nefessiz kalabiliyor. Geçen zaman içinde çok değişik kontrollerden geçen ve tedaviler gören Brocklebank, bazen normal şekilde hareket edebiliyorsa da, sık sık tekerlekli sandalye kullanmak zounda.

Brocklebank'in evine de, daha sonra yıldırım düşmüş, televizyonu yanmış ve kendisi bu kez şok tedavisi görmüş.


Üç tür yıldırım çarpması


İnsanların hedef olduğu üç tür yıldırım çarpması görülüyor.

Doğrudan çarpma, insana isabet eden ve vücuttan geçerek toprağa ulaşan elektrik akımı.

Yandan çarpma, yıldırımın bir başka nesneye isabet edip zıplayarak insan vücuduna geçmesiyle oluşuyor.

Topraktan geçen yıldırımsa, önce toprağa vuran, sonra toprakta ilerlerken insan vücudunu da vuran tür.

İnsanlar çoğunlukla bir fırtına koptuğunda açıkta bulunmanın tehlikelerinin farkında ama, fırtına kopmadan önce ya da bitmiş gibi göründüğü sırada, tehlike bulunduğuna işaret ediliyor.