Alman Posta İdaresi grevdeki işçilerin yerlerine grev kırıcıları yerleştiriliyor, paketleri taksilerle göndererek greve karşı duyarsız tutumunu sürdürüyor.

Süleyman Deveci / Hamburg


8 Haziran 2015 tarihinden bu yana başlayan grev dalgasında 19 000 işçi ve emekçi haklarını arıyor. Hamburg, Schleswig-Holstein ve 
Mecklenburg-Vorpommern eyaletlerinde günde 3 000 insan bu grevlere katılıyor, aktif olarak yerlerini alıyorlar. Yine Niedersachsen ve Bremen eyaletlerinde günde 1 000 kişi bu grevlere eşlik ediyor. Hamburg´un sekiz semtine ne mektup ne de paket dağıtımı işlemleri gerçekleştiriliyor.

Peki mevzu ne, nerede nasıl ve niçin başladı bu grev? Postane şefi Frank Appel´e göre mevcut rekabet ortamında ayakta kalabilmek için çalışanlarına iki katı fiyat ödemek zorundalar. Ki bunun koca bir yalan olduğunu sendika bilgileri kaydediyor. Şefe göre o yüzden yeni kurulan birimlerde çalışanların ücretlerinin yarı yarıya azaltılması kaçınılmaz bir zorunluluk. Halbuki Deutsche Post AG´nin kendi verilerine, geçen yılın bilançosuna göre % 3,5 artan kalkınma ile 2,7 milyar avroluk kâr yapılmış. Bu yıl itibariyle postane hisse senedi sahiplerine verilen söz 3,05-3,2 milyarlık bir kâr oranı. Bunu da en kolay ve iyi yapabilmenin yolu elemanlardan, çalışanlardan dahası onların maaşlarından çalmak, çarpmak, kırpmak. Bilinen sıradan kapitalist oyunların en meşhurunu oynamak.

ÇALIŞANLARA % 20 DAHA AZ MAAŞ

Post firmasının uyanık ve kurnaz uygulamaları postane çalışanlarının örgütlendikleri Postane Sendikası ve bunların bağlı oldugu ana sendika ver.di´nin gözünden kaçmaz. Kamuoyunun gözleri ve duyarlılığından uzak 49 farklı yerleşim biriminde DHL Delivery GmbH diye bir paket dağıtım firması kuran posta idaresinin çalışanlarıyla ilgili anlaşma ve sözleşmelerle keyfi biçimde oynaması bardağı taşıran son damla oldu. 6 000 çalışanın ister istemez bu firmayla yeni bir sözleşme imzalaması dayatıldığı gibi % 20 daha az maaş verildigini de eklemek gerek. Almanya çapında 990 farklı paket teslim biriminde taşeron firmaların bu işlemleri yürüttüğünü göz önünde bulundurduğumuzda postanede dönen katakullileri en iyi sendikacıların ve yıllardır bu firmada çalışanların bildiğini söyleyebiliriz.

Yakın gelecekte normal postane çalışanı kalmayacağı gibi hespinin topluca Delivery GmbH´ya devredileceklerine, (tabiki ki düşük ücretli yeni sözleşmelerle) hangi örgütlü çalışan boynunu uzatabilir ki. Bu vahşi uygulamalara itiraz edenlerin kovulup işten çıkatılacaklarını görmek için müneccim olmaya gerek yok.

DAHA İNSANCIL BİR KAPİTALİZM Mİ?

Son yıllarda Hamburglu politikacılarımız arasında da dile getirilen daha insanca politika yapılması talebi gözönünde bulundurulduğunda, daha insanca bir kapitalizm demek ne kadar mantıklı tartışılmalı. Ruhu, dini, imani, varlığının ana amacı daha fazla kâr ve kazanca odaklanmışlarla anlayacakları dilden konuşmaktan başka işçilerin ve emekçilerin şansı ve seçeneği yok. Bu anlamda postane işçi ve emekçilerinin haklı grevlerini ve taleplerini desteklemekten daha insani birşey olamaz.