Ziyaretlerinin sebebinin iki partinin ilişkilerinin daha güçlendirilmesi amacını taşıdığını belirten Parti Temsilcisi Xiaolan, Eylül ayında yapılan 4. Ak Parti Kongresi'nde yeniden Genel Başkan seçilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı ve yeni görevi dolayısı ile Ekonomi İşleri Başkanı Numan Kurtulmuş'u tebrik ettiğini belirtti.

Xiaolan, "İki ülkenin diplomatik ilişkiler kurmasından bu yana geçen 41 yılda ilişkiler giderek gelişmiştir. Bu nedenle önümüzdeki günlerde iki ülke daha geniş işbirliği olacağını öngörüyorum. 2002 yılında AK Parti iktidara geldikten sonra Türkiye çok büyük hızla gelişmiştir. Bundan da büyük memnuniyet duyduğumuzu belirtmek isteriz. Bu yıl Çin ile Türkiye arasında olan ziyaretler iki ülkeyi birbirine daha çok yakınlaştırmıştır. Bu gelişimizde de, Türkiye'nin gelişme başarılarını yakından gördük ve önümüzdeki seneler için de gelişme hedefini öğrendik. Türkiye'nin gelecekteki gelişmeler ile ilgili fikirlerini Çin'e götüreceğiz ve önümüzdeki dönemlerde hangi alanlarda iş birliği yapılabileceği konusunda fikir yürüteceğiz. İki ülkenin, iki partinin ekonomik, kültürel ve siyasi alanlarda işbirliği yapmasının kesinlikle bölgenin barış huzuru ve istikrarına faydalı olacağına inanıyoruz" açıklamalarında bulundu.

KURTULMUŞ: ÇİN İLE TİCARİ, SİYASİ VE KÜLTÜREL İLİŞKİLERİ DAHA DA GELİŞTİRMEYE HAZIRIZ

Kurtulmuş ise Çin'den gelen heyeti Ak Parti Genel Merkezi'nde ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu ifade etti. Çin Halk Partisi'nin 18. Kongresinde seçilen Çin Komünist Partisi Genel Sekreterini de görevi sebebi ile tebrik eden Kurtulmuş şöyle devam etti:

"Dünya ölçeğinde her iki ülkenin de başarıları ilgi ile izlenmektedir. Tabi ki önümüzdeki günlerde hem dünya barışının sağlanması hem de yeryüzünde yedi milyar insanın dünya nimetlerinden istifade ettiği bir dünyanın kurulması, herkesin ortak menfaatinedir. Bu çerçevede barışı sağlamanın en önemli yollarından birisi halklar arasındaki ilişkilerin düzgün bir şekilde kurulmasıdır. Ayrıca ortak ticaret çabaları, ortak üretim imkanlarını ve ortak yatırım imkanlarını arttırır. Özellikle 7'’li yılların başında birkaç bölgenin gelişme potansiyeli taşıdığı düşünülüyordu. Bunlardan bir tanesi Japonya öncülüğünde Uzak Doğu Asya Ülkeleri idi, bir diğeri bir zamanlar uyuyan dev olarak görülen Çin Halk Cumhuriyeti'ydi. Üçüncü bölge ise Türkiye'nin merkezinde bulunduğu, Endonezya'dan Fas'a kadar; Rusya'nın çözülmesi ile Adriyatik'ten Çin'e kadar giden Müslüman dünyasıydı. Dolayısı ile Çin ile Türkiye aynı zamanda kendi medeniyet havzalarının öncüsü olan iki medeniyettir. Hem iki kadim medeniyetin merkezi olan iki ülke hem de devlet olarak büyük tecrübelere sahip iki ülkeden bahsediyoruz. Dolayısı ile bu birikimin paylaşılması iki ülkenin ve içinde bulunduğu medeniyet havzalarının menfaatinedir. Biz bu çerçevede bu işbirliğinin ticarette, sanayide yatırımda, kültürel ve siyasi alanlarda daha ileriye götürülmesini önemli ve doğru buluyoruz. Bu çerçevede fikir alışverişlerinde bulunmak ve ortak işbirliği zeminlerini hazırlamak için de hazır olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Bu vesile ile bir kez daha hoş geldiniz diyorum, sizin aracılığınız ile de Çin halkına en içten selamlarımı iletiyorum."

Ziyarete gelen Çinli heyet ayrıca Kurtulmuş'a yöresel motifler ile işlenmiş hediye taktim etti.