Sevgili okuyucular,

Seçimlere sayılı günler kaldı. Avrupa Alevi hareketi, AABK Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu ve Türkiye de, musahip Alevi kurumları, HDP Halkların Demokratik Partisi ile seçim ittifakı yaparak, 7 Haziran 2015 Genel parlamento seçimlerine, kendi kurumsal kimliğini temsil eden adaylarıyla katılmaktadır.

AABK aidiyetine sahip birçok canımız, neden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile ittifak yapılmadığını sorgulamaktadırlar. Cumhuriyet tarihi boyunca, CHP'ye, ‘‘oy verdiklerini, ata’dan deden CHP’li olduklarını’ ileri süren, azımsanmayacak kadar Can’larımızın olduğu bilinmektedir.

Bir noktanın altını kalın çizgilerle çizmek durumundayız: neden CHP ile ittifak sağlanamadı? Tartışabilir ve sorgulayabiliriz.

Cumhuriyet tarihi boyunca, ‘CHP'ye, oy verdik’ bugün neden, bir başka partiye Oy veriyoruz, HDP ile ittifak yaptık sorgulaması, doğru bir yaklaşım değildir. Konuyu enine boyuna tartışabiliriz, tartışmamızda her-hangi bir sakınca da, bulunmamaktadır.

Aleviler, 90 yıllık Cumhuriyet tarihinde, Selçuklu ve Osmanlı’dan çektikleri zulüm ve baskılardan sakınmak için, Cumhuriyeti kendilerine sığınacak liman olarak algılamışlardır. 90 Cumhuriyet tarihi, Aleviler için, sığınak olmaktan çok, Selçuklu ve Osmanlı’yı aratmayacak baskılar ve katliamlarla karşı-karşıya kalmışlardır. Cumhuriyet tarihindeki bütün bu baskı ve zulümlere rağmen, CHP’den bir umut olarak beklentilerinin olması da, doğal karşılanabilir.

Çünkü Türkiye hâkim sınıfları seçenek olarak, ‘kırk katır mı, kırk satır mı’ dayatmasında bulunmaktaydılar. Aleviler, 1970 yıllarda kendilerine sığınak olarak, felsefeleri de buna elverişli durum yaratıyordu. Sol, sosyalist, devrimci geleneklere umut olarak baktı ve önemli derecede Alevi genci bu kurumlar içinde yer aldılar. Bur durumun hala devam ettiğini söylersek, abartmış olmayız.

Gelelim neden CHP ile ittifak olmadı?

Avrupa alevi hareketi, AABK 7 Haziran 2015 seçimlerine yönelik olarak, nasıl davranacağı, nasıl bir pozisyon alacağına yönelik olarak, uzun süreli tartışmalardan sonra, Danimarka’da bir araya gelerek, bir seçim deklarasyonu yayınladı.

Yayınlanan bu deklarasyonda, seçimlere bakış, yaklaşım, birlikte hareket etmenin önemi, kimlerle, nasıl ittifak yapılır ve taleplerimiz nelerdir, konusunu içeren önemli sorunları kapsamaktaydı.

Seçime katılacak ve olası seçim sistemi dolayısı ile barajı aşabilecek partiler göz önünde bulundurularak, seçim ittifakı, birlikte hareket etme, hangi partilerle mümkün dürü, enine boyuna sorgulayarak yolun devam etmeyi karalaştırmıştır. AKP ve MHP, konumları gereği, ittifak gücü, birlikte hareket edilemeyeceği, alevi düşmanı partiler olduğu gerçeği göz önünde tutulduğunda, ittifak politikasının kamsam alanına, HDP ve CHP’nin yer aldığı gözlemlenmekteydi.

Avrupa Alevi hareketi, AABK bileşenleri, HDP ve CHP ile ittifaka, seçimlerde birlikte hareket etme noktasında, kapılarını sonuna kadar açık tuttu.

Avrupa Alevi hareketi, AABK asla bu partilerin kapısına yanaşarak, ‘nöbet tutma’ bu partilerden, ‘icazet’ bekleme durumunda olmadı. Kendi bağımsız, kurumsal kimliğinin ciddiyetini kavrayarak, partilerin, Avrupa Alevi hareketine ve AABK’ a, yaklaşımlarını bekledi.

HDP Halkların Demokratik Partisi, AABK ı, ilk ziyaret eden oldu. Seçim ittifakına ilişkin önerilerini ve AABK a, yaklaşımlarını paylaştılar. Yaklaşımları olumlu ve ittifak yapılabilecek olgunluktaydı. AABK, bütün bu HDP'nin, olumlu yaklaşımlarına rağmen, CHP’den gelecek tekliflere, kapılarını sonuna kadar açarak bekledi.

13 Mart 2015 Cuma günü, (14 Mart'ta, Frankfurt AKM cem evinde toplanacak olan başkanlık divanı toplantısından bir gün önce) CHP genel başkan yardımcısı, Tekin Bingöl liderliğinde bir heyet, AABK genel merkezini ziyaret etti.

Tekin Bingöl ve birlikteki CHP heyeti, Avrupa Alevi Hareketi ve AABK'ın, önerilerine, ‘kapalı’ydılar. CHP Alevilerin kurumsal kimliğini tanımak, Alevilerin önerilerini dikkate almak yerine, Avrupa’daki faaliyetlerinde kendilerine, ‘katkı’ sunacak, alacakları Oy’lara, ‘bekçilik’ sandık, ‘koruculuğu’ yapacak, militanlar aramaktaydı. İttifak konusunda ise hiç de duyarlı değillerdi.

Neden CHP ile olmadı?

CHP hala tekçi zihniyete sahiptir. Türkiye’de farklı, ulus ve inançların varlığını kabullenmek istememektedir. Hâkim ulus, hâkim inanç, devlet dini politikasında ısrarcıdır. Tarihi ile yüzleşmekten kaçınmaktadır. Tarihe, tarihteki Alevilere yapılanları görmemezlikten gelme, öngörüsü ile yaklaşmaktadır.

CHP hala, ‘laiklikten’ dem vururken, devlet dinini, hâkim inanç, Sünni liği, kendine rehber almaktadır. Bu nedenle, ‘’imam hatipleri, kendilerinin kurduğu’’ ile övünmektedirler. Diyanetin, kaldırılmasını değil, varlığından yanadır. ( ‘laik’ bir ülkede ‘devlet dini’ savunanlara, kargalar dahi güler) CHP, Alevileri yok sayan, Alevilere ‘arka bahçedeki, oy deposu’ muamelesini uygun bulan bir politik öngörüye sahiptir. CHP’nin Alevilere, ‘kapısını açmaktan’ anladığı, bünyesinde faaliyet gösteren sempatizanları ve kadrolarıdır.

CHP geleneksel devletin öngördüğü kadar, Alevileri içine sindirmeyi kabullenmektedir. Bu, vb. birçok, konuda CHP’nin öngörüleri ele alınıp irdelenebilir.

CHP, Türkiye halklarına, Alevilere, demokrasi güçlerine, ötekileştirilmiş olan farklı toplumsal katmanlara yüzünü dönmüyor. Tam tersine CHP, Silivri’de yargılanan askeri, sivil bürokratlara yüzünü dönmektedir, emekli generaller ve büyük elçilerle yoluna devam etmeyi yeğlemektedir.

Bütün bu, vb. nedenlerden dolayı, CHP ile ittifak politikası yaşam bulmamıştır Kısacası, CHP ile seçim ittifakı yapmamanın sorumlusu, Avrupa Alevi hareketi ve AABK değildir. AABK sonuna kadar, ittifak arayışı içinde olmuştur. CHP heyeti bütün bunları görmemezlikten gelmiştir.

Bir sonraki yazımda buluşmak üzere,

30 Nisan 2015

Face:aliekber.pektas

Twitter: @AliekberP