Alman basınına yansıyan haberlere göre, kimliği belirsiz saldırgan veya saldırganlar, 19’uncu yüzyıla ait tablolar ile taş heykellere, yağlı sıvı sıkarak 63 eseri kısmi olarak tahrip etti. 

Berlin polisi ise saldırganları yakalamak için yoğun soruşturma yürütüyor ve tanık arıyor. Berlin eyalet polisi 3 Ekim’de müze için bilet alanlardan tanık olarak yardım istedi. Olayın yaşandığı gün satılan 3 binden fazla bilete rağmen, 1400 kişinin müzeleri ziyaret ettiği açıklandı.  

Kültürden Sorumlu Devlet Bakanı Monika Grütters (58), konuya yönelik yaptığı açıklamada, 'sanatsal değerlerere kültürel mirasa,karşı yapılmış bir saldırıdan' söz etti. Ayrıca müzeler başkanından olayla ilgili kapsamlı bir raporu Mütevelli Heyeti'ne sunmasını istedi: Grütters (CDU),"Bu kadar çok zararın nasıl fark edilmeden meydana gelmiş olabileceğini ve gelecekte bu tür saldırıların nasıl önleneceğini açıklamak gerekiyor." dedi.

SALDIRININ ARDINDA HİLDMANN MI VAR?

Alman basını Türk kökenli ve Berlin doğumlu ırkçı ve komplo teorileri ile tanınan vegan yemek tarifleri yazarı Attila Hildemann’ın kendi telegram kanalından paylaştığı bir yazıyı şüpheli olarak gösterdi. 

Koronavirüs salgını önlemlerine karşı düzenlediği gösterilerle de tanınan Hildmann, Bergama Müzesi’ni (Pergamon Museum) eylül ayı sonunda telegram kanalında yaptğı yayında, “Şeytanların Tahtı’nın bulunduğu yer”, “Küresel şeytanlar ve korona canilerinin merkezi” olarak nitelendirmiş, burada insanların kurban, çocukların taciz edildiği görüşünü savunmuştu.