Gazeteciler Sendikası: Bunun adı demokrasi değil

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) İstanbul Şubesi Başkanı Uğur Güç, önce darbecileri yargılamak bahanesiyle bütün gazetecilere gözdağı verildiği şimdi ise yayın organlarının kapatılmasıyla bütün muhalif seslerin devre dışı bırakılmak istendiği görüşünde.

Uğur Güç, "Tek ses, tek aygıt olarak devletin güdümündeki kanallar olsun istiyorlar. Bunun adı da maalesef demokrasi olmuyor" diyor.

Redhack isimli bir grup bu hafta, bakanlık düzeyinde e-posta yazışmaları olduğunu iddia ettiği bazı belgeleri sızdırmıştı. Belgelerde Doğan Medya Grubu yöneticilerinden Mehmet Ali Yalçındağ'ın, hükümet yetkililerine veya Cumhurbaşkanı danışmanlarına attığı öne sürülen e-postalar basına yansımıştı.

Yalçındağ, Cumhuriyet gazetesine yaptığı açıklamada, grubunun siyaseten hükümete angaje olduğu izlenimi veren söz konusu e-postaları kendisinin atmadığını ve bilgisayarının hacklendiğini söylemişti.

'TGS kapsamlı bir kampanya düzenleyecek'

Uğur Güç ise sendika olarak, uluslararası basın kuruluşları ile birlikte sosyal medyada, tutuklu gazeteciler için kapsamlı bir kampanya düzenleyeceklerini söylüyor. Amaç, tutuklu meslektaşlarına destek vermek ve uluslararası kamuoyunu bilgilendirmek.

Gazeteciler, mesleklerinin gereğini yerine getirmeleri için gerçekleştirdikleri faaliyetlerin hukuk önünde suç veya delil olmaktan çıkartılmasını, gazetecilik faaliyetleri gerekçe gösterilerek tutuklanan meslektaşlarının derhal serbest bırakılmalarını istiyor.

DİSK Basın-İŞ'in çağrısıyla düzenlenen ve farklı kurumlardan gelen gazetecilerle yapılan bir forumda dile getirdikleri bu taleplerin ardından, hükümete bir de çağrıları var:

"OHAL'in tanıdığı gazete kapatma, yayın durdurma ve her türlü basına yönelik sansür ve engelleme girişiminden vazgeçilsin."