Ganime GÜLMEZ

Berlin'deki Frankfurter Tor Meydanı’nda 10 Ocak tarihinde gerçekleşen “LLL Demo” adı altındaki anma yürüyüşüne binlerce kişi katılmıştı. Konuya yönelik polis saldırısında hedef gösterilen FDJ (Freie Deutsche Jugend) üyesi Terry Sch. ile gazeteci Nico Popp'un, Junge Welt için yaptığı bir söyleşiye yer veriyoruz

-10 Ocak’ta Berlin polisi, yasadışı olduğu iddiasıyla FDJ (Freie Deutsche Jugend-Özgür Alman Gençlik) sembollerinin taşınmasını engellemek üzere, Lüksemburg-Liebknecht yürüyüşüne saldırdı. Bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu planın, korona salgını fırsat bilinerek küçük bir gösteriye saldırma ve onu zayıflatma planı olduğu çok açık. İşte bu yüzden, polis daha en baştan birini belirledi-seçti. Bahane olarak biz gösterildik, bu herkesi etkiledi. Bir saldırı başlatma fırsatı yakalandı. Önceki yıllarda, bu formda bir cesaret gösterilmemişti.

-Çok sayıda yaralı ve yaklaşık 30 tutuklu var. Bunlar arasında birçok FDJ sempatizanı ya da üyesi olmalı. Bunları yaşayanların durumu nasıl?

Tutuklananların yaklaşık yarısı bizim gruba ait. Ancak bunlar sadece, polis tarafından direk hedeflenen yoldaşlarımız değildi. Böyle olmadığı dayak sahnelerinde fark edildi, çünkü bazen bizi kısmen gözardı ettikleri bile oldu. Her şeyden önce, bizi koruyan insanları bertaraf etme girişimi de oldu. Kortejimizdeki Türk yoldaşlarımızdan birinin, sıyrıklar ve morluklar içerisinde hastaneye gitmek zorunda kaldığını biliyorum.

-Polis bu konuda bir rapor sundu mu?

Hemen hemen her çeşit iddia söz konusu. Bu iddialar; anayasaya aykırı örgütlerin sembollerinin kullanılmasından, kolluk kuvvetlerine karşı mukavemet gösterilmesinden, tutuklananların serbest bırakılması için çabalamaktan şehrin sükunetinin ciddi bir şekilde bozulmasına kadar uzanmakta.

-Buna göre, önemli ölçüde hukuki zemindeki anlaşmazlıkların yarattığı bir baskı mevcut. Son on yılda, FDJ ile ilgili davalara yönelik Bavyera’da belirli bir tecrübe-birikim oluştu. Ancak, organizasyonunuz açısından, özelde sadece bir etkinlikte oluşan bu suç duyurusu oranındaki fazlalık, sanırım farklı bir niteliğe sahip.

Kesinlikle. Her an saldırıya uğrayabileceğimizi biliyoruz. 2015 yılında Münih’te yaşadığımız, son büyük dalgaydı. Ancak şimdiye kadar bu boyutta bir şey yaşanmamıştı ve bu elbette bir tepki göstermemiz gerektiği anlamına geliyor. Şu anda, tutuklanan yoldaşlarla nasıl bir pratik dayanışma içerisinde olabileceğimizin planları tartışılıyor. Bu da diğer organizasyonlarla ilişkiye geçmek anlamına geliyor. Bu pratik belki de, birlikte durup, birlikte mücadele eden ve bu ülkedeki gelişmeleri tartışmak isteyenlerin birbirlerini bulmaları için de bir şans olacaktır.

-FDJ üyeleri polis memurları hakkında suç duyurusunda bulunmayı planlıyorlar mı? Ya da FDJ: “Bu zeminde bir çatışma yürütmek bizim işimiz değil” mi diyor?

Henüz bunları düşünme aşamasındayız. Suç duyurusunda bulunmak isteyen sempatizanlardan haber aldık. Ancak bu tür girişimlerden fazla bir beklentimiz yok. Bizim mekânımız zaten sokaklardır.

-FDJ ve FDJ sembolleri ile ilgili hukuki durumu esas olarak nasıl değerlendiriyorsunuz? 1990'da Federal Cumhuriyet’in genişletilmesiyle birlikte, DDR'deki tüm siyasi parti ve örgütlerin de bu kapsamda yasallaştırılması durumunun varlığı oldukça net. Yasal “belirsizlik”in kaynağı; polis ve mahkemelerin 1951-54’teki yasaklama kararını, sadece daha üst düzey bir hukuki somutluk olarak belirleme çabasıymış gibi görünüyor.

Doğru. Mahkemelerin sorunu, bir birlik anlaşması yapmış olmaları. FDJ ilhaktan sonra da var olabilmek için DDR’deki özel bir listeye dahi girdi.

-Pazar günü gerçekleşen olayların ardından, polis müdahalesini eleştirenler sık sık; FDJ ve FDJ sembollerinin eski DDR topraklarında yasal olduğu, ancak Batı Almanya'da yasak olduğu görüşünü açıkça ifade ettiler. Doğu'da ayrıcalıklı bir siyasi hak olduğunu ima eden bu görüş oldukça yaygın görünüyor. Ancak FDJ tüm Almanya'da yasal bir kuruluş, öyle değil mi?

Ben de; “FDJ Doğu Berlin'de ortaya çıkar-görünürse sorun çıkmayacağı” yönlü birçok yorum okudum. Ancak bu kısıtlama-sınırlandırma yanlış.

-FDJ’nin göründüğü-olduğu yerde, daha fazla sol etkinliğin saldırıya uğrayacağı, engelleneceği ve hatta polis tarafından engelleneceği olasılığına karşı nasıl davranmayı düşünüyorsunuz?

Denenmesi gerekiyor. Ve bunların hepimize yapılan saldırılar olduğu açığa çıkarılmalı. Net olan tek şey; devam edeceğimiz ve durdurulamayacağımızdır.