Başbakan Tayyip Erdoğan’ın çalışma alanlarında dinleme böceklerinin bulunduğunu açıklaması, ulusal güvenlik endişeleri nedeni ile gündeme bomba gibi düştü. Ancak, savcılık incelemesinin ötesinde, MİT’in de olayın aydınlatılması amacıyla yakın dönemin en büyük soruşturmasını başlattığı ortaya çıktı. İlk olarak, çalışma odasında bulunan böcekten sonra yapılan aramalarla, 3 noktada daha böcek bulundu. Soruşturma paralelinde, olayın ortaya çıkması ile Başbakan’ın bulunduğu binalardaki personelin güvenlik soruşturmaları ve şahsi bilgileri bir kez daha gözden geçirildi. MİT kamera kayıtlarını incelemeye başladı. Aylardır sır olarak saklanan olayın detayları, Başbakan’ın açıklamasının ardından yavaş yavaş gün ışığına çıkıyor. İşte o süreç:

ŞUBATTA FARK EDİLDİ
“Birkaç ay önce oldu” iddialarının aksine, böcekler ilk kez şubatta fark edildi. MİT, rutin olarak Başbakanlık ve bağlı ofislerde aramalar yapıyordu. Başbakan’ın çalışma masasının hemen sağ arkasındaki prizin içinde dinleme cihazları tespit edildi. Sonrasında, art arda benzer böcekler bulundu. Olaya MİT el koydu. Bulunan cihazlar laboratuvarlarda incelemeye alındı. O günlerin ertesinde, bir ara Başbakan’ın yakın koruma biriminin MİT’e devredilmesi bile gündeme geldi. Ancak o saate dek koruma görevini başarı ile yapan ekibe, zan altında kalmasın diye dokunulmadı. Yine de sonra belli etmeden yakın çalışan bazı memurların görevleri gözden geçirildi. Tam bu süreçte, Başbakan özellikle bir panik ve güvensizlik havası yaratılmaması amacı ile konunun yayılmamasını istedi. Çünkü, bu olaylarda “şu veya bu yaptı söylentileri”, işini layıkıyla yapan ama zan altında kalmaktan rahatsız olacak personeli olumsuz etkileyebilirdi. Bu nedenle gelişmeleri bilen kişi sayısı hiçbir zaman 10’u geçmedi.

‘İZ’ BIRAKILMASINDA AMAÇ NEYDİ?

İstihbarat dünyasından tecrübeli isimler buna ilginç yanıtlar veriyor: “Halen böcekler üzerine araştırma yapıldığı söyleniyor. Yerleştiren hiçbir zaman iz bırakmaz. Eğer bir iz varsa da, bulunan ipucu yerleştirenlerce tamamen yanlış yönlendirme amacı ile bırakılmıştır. Bu işin, birden fazla kişinin işi olduğu da açık.”
Böceklerle bazı çevrelerin, “İstediğim zaman dinlerim. İstediğim kadar yakına sızarım. Ne dinlediğimi bilemezsin” mesajı verdiği akla geliyor.

KİMİN YAPTIĞINA DAİR SENARYOLAR
Konu detaylı olarak araştırılsa da Başbakan’ın açıklamalarının sonrasında şimdi herkes kafasında bir senaryo yaratıyor. Başbakan, devlet içindeki derin yapılara işaret ediyor. Bu Ergenekon veya benzer bir yapı olabilir. Bununla ilgili ayrı bir birim çalışıyor. Ama, bazı istihbaratçılar da şu senaryoları ve karşı tezleri masaya yatırıyor:

“Cemaat’e yakın isimler yapmış olabilir. Bu teori hep bazı çevrelerin kullandığı klasik bir iftira. Çok büyük ve bilinen bir grubu da haksız yere zan altında bırakıyor. Burada, Başbakan ile Cemaat’i karşı karşıya getirmek için Cemaat adından nemalanan kötü niyetli çevrelere daha çok dikkat etmek lazım.
Polis içinde ayrı bir birim, koruma grubunun zayıf gösterilmesi amacı ile yaptı. Bu da mesnetsiz. Çünkü, eski Koruma Müdürü, Başbakan’a çok yakın ekibi titizlikle oluşturmuştu.

Başbakan’ın yakın çalışma arkadaşları. Bu mümkün değil. Hepsi çok iyi bilinir. Ayrıca, Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan, içeri giren çıkanı, tüm süreçleri bizzat kontrol ediyor. Başbakan’ın yakınında olabilmek için de birkaç güven tesisi aşamasından geçmek gerekiyor.

Bir grup ise ‘MİT bulmadı ama polis, korumaları zor durumda bırakmak için buldum diyor’ iddiasında. Hakan Fidan’ın Müsteşar olduğu MİT gibi saygın bir kurum bunu yapmaz.

Yabancı gizli servisler. Bu en güçlü iddia. Burada ise soru, ‘Peki nasıl o cihazları yerleştirdiler?’ Kabuller sırasında odada nadir de olsa beklerken misafirlerin yalnız kaldığı durumlar ihtimali bile az da olsa gözönünde bulundurulmalı.”

-HÜRRİYET-METEHAN DEMİR