"Öldürülen gazeteciler aslında her ölüm yıl dönümlerinde çeşitli mecralarda dile getiriliyor. Ancak birçoğunun faillerinin meçhul olduğu gazetecilerin, katillerinin ortaya çıkarılması için bir gün değil her gün sürecek kamuoyu oluşturulmalı" düşüncelerini Bianet'in Öldürülen Gazeteciler ve Cezasızlık dosyasında dile getiren Onur, yaptığı yazılı açıklamada "darbeleri araştırma komisyonu kurulabiliyorsa, gazeteci cinayetlerini araştırma komisyonu da kurulabilir" dedi.

Zamanaşımı ve cezasızlık

Melda Onur TBMM Başkanlığı'ndan öldürülen gazetecilerin dosyalarının araştırılması için bir meclis araştırma komisyonu kurulmasını talep etti

"Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin Basın Müzesi'nde öldürülen gazeteciler galerisinde 61 gazeteci fotoğrafının bulunması ülkemiz için çözülmeyi bekleyen bir utanç tablosudur" diyen Onur'un önerge metninde şu ifadelere yer verildi:

* Öldürülen ilk gazeteci Hasan Fehmi'nin öldürülüşünün 100. yılında hiçbir gazeteci cinayetinin dosyası çözülemedi; aksine dosyalar  zamanaşımına uğrayarak ve cezasız kalarak kapatıldı.

* TBMM'de Gazeteci Cinayetlerini Araştırma Komisyonu kurulmalı, öldürülen gazetecilerin dosyalarının yeniden soruşturulması için İçişleri ve Adalet Bakanlığı'ndan irade göstermesi gerekiyor.

* Meclis Araştırma Komisyonu'nda halkla, örgütlerle ve hukukçularla koordinasyon içinde çalışılmalı.

* Abdi İpekçi, Çetin Emeç, İzzet Kezer, Musa Anter, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Metin Göktepe, Hrant Dink gibi isimlerin içinde olduğu 61 gazeteci cinayeti her sene büyük kitleler tarafından anılıyor, devlete bu cinayetlerin araştırılması için çağrıda bulunuluyor. Meclisin bir an önce bu çağrılara kulak verip bu komisyonu oluşturmalı

* Türkiye'de öldürülen gazeteci cinayetlerinin çözülmesi, ülkemiz için en az Darbeleri Araştırma Komisyonu kadar önemlidir.

* Bu komisyonun çalışmaları doğrultusunda; gazetecilerin öldürülmemesi için basın, ifade, düşünce özgürlüğünün güvence altına alacak yasal değişiklikler yapılmalı. Gazeteci cinayetleri Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) sıradan insan öldürme suçu kapsamında değerlendirilmek yerine, insanlığa karşı suçlar kapsamında değerlendirilmeli. (EG/HK)