Eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın esrarengiz ölümü ile Mustafa Koç'un ölümü arasında benzerlikler taşıdığını iddia eden yazar Özer, Savcılığı göreve çağırdı.

İşte yazının ilgili bölümü:

MİLLİ TANK YAPACAK ADAMIN ÖZEL DOKTORU NEREDE?

Koç'un vefatına gelecek olursak... Tesadüfe bakın ki, kendisi bir gün önce bu ülkenin devlet reisi Erdoğan ile ‘milli tank' üretimi konusunda özel bir görüşme gerçekleştiriyor. İstanbul'a dönüyor. Az sonra Davos'a uçacak ama kalp krizi geçiriyor. (Böylece Davos'a da alınmıyor.) Özel doktor yok, ambulans yok, ambulans helikopter yok. Devlet hastanesine götürülüyor. Beykoz'dan ta Taksim'e Koç'ların hastanesine getiriliyor.

İNSANI ÖLDÜREN SORULAR ZİNCİRİ

Hiç kuşkusuz insan ölür. Hatta böyle de ölebilir. Canı veren, nasıl alacağını kendi bilir. Lakin biz de yaşananlarla ilgili sebepleri ve göze batanları, gözden kaçanları sorgularız. Mesela ailenin özel doktorları kalp krizi sırasında neredeydiler? Kalp riski olan biri koşu bandına nasıl çıkarıldı? Neden ta Taksim Alman Hastanesi'ne getirildi? Birileri bu güne kadar Koç'un yiyeceğine aşırı iştah açıcı maddeler mi ekledi de, bu denli fazla kilo aldı? Neden zamanında önlem alınmadı da çok riskli bir işlem olan mide küçültme ameliyatına ikna edildi? Ona bunları kim ya da kimler yaptı?

Beykoz Devlet Hastanesi'ne geldiğinde sağ mıydı, yoksa ölmüş müydü? Sağ ise neden uzak bir hastaneye sevk edildi? Ölmüş ise neden gönderildi? Kendisine otopsi yapıldı mı? Kan ve doku örnekleri alındı mı? Ülkenin en zengin işadamının genç yaşta kalp krizi geçirmesi ve üstelik milli tankı konuştuğu Erdoğan'la görüşmesinden bir gün sonra ölmesi savcıların dikkatini çekti mi ve harekete geçtiler mi? Zira bunlar kamuoyuna açıklanmamış sırlar.

‘KOÇ CİNAYETE KURBAN GİTTİ'

Bu yazı Pazartesi günü neşredilecekti. Ancak rahatsızlığımız tamamlamaya el vermedi. Bu sırada, önceki gün Musevi işadamı Doğan Kasadoğlu'da, “Mustafa Koç'un cinayete kurban gitti” demiş ve babaya şu çağrıda bulunmuş: “Sayın Rahmi Koç, rahmetli evladının doktorlarına teşekkür edeceğine, bu ölümden birinci derecede sorumlu olan 'en azından görevlerini özensiz yaparak' ölümüne sebebiyet veren Beykoz Devlet Hastanesi dışındaki kalp, diyet vs. doktorlar ve spor antrenörleri ile alakalı olarak savcılığa suç duyurusunda bulunmalı…”

ÖZAL'LA BENZERLİKLER

Merhum Özal Türk Cumhuriyetleri gezisinden dönmüştü, koşu/ölüm bandındaydı. Kalp krizi geçirmişti. Doktorlar ve ambulans orada yoktu. Hastane hastane dolaştırıldı. Otopsi yapılmadı, kan numune tüpü ne hikmetse elden düşüp kırılıvermişti. Aile kıl örneğini vermiyordu. Uzayan sorular ve yaşananlar, Mustafa Koç'un yaşadıklarına ne kadar benziyor değil mi?