HALK KURTARSIN

Görüşme sonrasın açıklama yapan Atilla Sertel, meslektaşlarını moralli bulduklarını aktararak, "Burası çok soğuk, cezaevinin içi de çok soğuk ve gerçekten çok zor koşullar altında kalıyor arkadaşlarımız" dedi. Ergenekon Davası'nda yarın karar duruşmasının görüleceğini hatırlatan Sertel, "Büyük bir beklenti içinde değil arkadaşlarımız. Hukuk açısından sıkıntılarını dile getirdiler. Yargı safhası dönemi içerisinde kendilerinin özgürce savunma yapamadıklarını dile getirdiler ve bu kadar süre içerisinde kendilerine yönelik bir suçlamanın da olmadığını da dile getirdiler. Bir söz söylediler ki, önemli bir söz, Sayın Balbay söyledi, cezaevine düşenlere söylenen "Allah kurtarsın' söz var. Elbette Allah kurtarsın ama 'halk kurtarsın' sözünün daha önemli olduğunu söylediler. Arkadaşlarımız gazeteci ve gazetecilik mesleğinin dışında herhangi bir suça iştirak etmediklerini ve bütün suçlamaların da gazetecilik mesleğine ilişkin olduğunu özllikle vurguluyorlar ve vurgulamakta da haklılar. Çünkü, kendilerine sorulan sorular meslekle ilgili. İşin özü şu, bu tablo Türkiye'ye yakışmıyor. Türkiye'deki tutuklu gazeteciler açısından dünya şampiyonu olmamız bizim için bir yüz karası durum. Ama içimin asıl acıdığı nokta bunu Avrupa Birliği'ne ya da diğer ülkelere karşı gündeme getirmek değil, bu sorunları kendi iç yapımızda çözmek gerekir diye düşünüyorum. Çünkü Türkiye çok uzun yıllar işkenceyle anıldı 12 Eylül döneminde, bu işkence döneminden sonra şimdi de nasıl anılacak? Tutuklu gazeteciler, aydınlar, askerlerlerle anılacak bu dönemde. Bu dönem sonrasında Türkiye'nin gerçekten aydınlığa ihtiacı olduğu bu dönemde, herkesin gerçekten çok duyarlı olması gerektiği noktasında da düşünce birlikteliğine vardık" diye konuştu.

Necati Doğru da, "Arkadaşlar çok güç koşullarda yatıyorlar. Kendilerine yapılan bir örgüt, terör suçlaması var. Ama herhangi bir kanıt, belge yok. Sadece gazetecilik yaptıkları için bu suçlamayla karşı karşıyalar ve adalet, hukuk kriterlerinin çalışmadığını söylüyorlar. Moralleri yüksek, toplumun sağduyusuna, vicdanına güveniyorlar. Kendilerinin suçsuz olduğunu söylüyorlar" dedi.