Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) eski yöneticilerinden Avukat Remzi Kazmaz’ın, futbolun sol ayağını yazdığı kitabı Futsol, raflardaki yerini aldı. Av. Remzi Kazmaz, belgesel tadındaki kitapta, futbolun sol görüşü benimsemiş figürlerini ve muhalif görüşlerini anlatıyor.

SOLCULAR FUTBOLLA İLGİLENMEDİ

"Futbol görsel bir eğlence sanatı olduğu kadar insanların, toplumların, şehirlerin, ülkelerin ilişkilerini iyi veya kötü bir şekilde etkiler. Önemli olan spora dostça yaklaşmak ve onu toplumsal barışın bir aracı olarak görmektir. İşte bu kitapta bunu anlatmayı amaçlıyorum.

Başta futbol olmak üzere sporun diğer dallarını bizim gibi ülkelerde siyasal iktidarın bir aracı haline getirerek insanların politize olmalarını engellemek için kullanıldığını görüyoruz. Halbuki sporun siyasallaşmasının tehlikeli sonuçları vardır. Ülkemizde yıllardır tribünlerde milliyetçi bir kültür hakim. Yıllardır kin ve nefret tohumları ekiliyor yeşil sahalara. Sol kesim futbolla pek ilgilenmedi. Ama son Gezi Parkı olayları ve Mısır’daki ayaklanmalarda açıkça görülen bir tablo vardı. Muhalefetin iyi örgütlenebileceği yer tribünlerdir. Dostluğun kardeşliğin dayanışmanın başlayacağı yerlerdir tribünler. Hatta daha da ileri gideyim. Demokrasinin fitilini ateşleyeceğimiz yerlerdir tribünler. Bu nedenle ülkemizde yıllardır bu konuda güzel örnekler veren Çarşı Grubu buna en iyi örnek oldu. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor, Adana Demirdspor, Ankaragücü, Gençlerbirliği, Göztepe, Karşıyaka ve bu konuda sol potansiyelini içinde taşıyan gerek taraftarlar gerekse futbolcular ve kulüp yöneticilerinin hakim olduğu spor kulüplerindeki kaynaşma ve dostluk daha lezzetli oluyor.

Artık futbolu düşman kulüp ve düşman taraftar yaratmaktan çıkartıp, ezeli rekabet ve ebedi dostluğa dönüştürme zamanı gelmiştir diye düşünüyorum."

Remzi Kazmaz, Çivi Yazıları’ndan çıkan kitabında futboldaki emek sömürücüsüne karşı mücadele veren efsane futbolculardan Metin Kurt’u anarken, kitabını futbola sol pencereden bakan bütün taraftarlara armağan ediyor.

"Soldan orta gol olur mu" sorusuyla başlayıp, bizi yakın tarihin tribünlerinde zamanda yolculuğa çıkaran kitaptan bazı kesitler şöyle:

KALECİ CHE GUEVARA

“Che Guevara, başta Küba devrimi olmak üzere, dünyaya haksızlığa başkaldırmanın her türlü şeklini gösteren başarılı bir devrimciydi. İyi bir kaleci olan Che’ye göre futbol sadece basit bir oyun değil bir devrim silahıdır.

SOCRATES’İN DUASI KABUL OLDU

Politika ve futbol denildiğinde akla gelen ilk isimlerden biri eski yıldız Socrates’tir. Hiçbir dönem anti politik olmadı. Daha da ileri giderek Brezilya halkının faşist cunta rejimine karşı tepkilerini yeşil sahalara taşıyan adam oldu.

‘Corinthians’ın şampiyon olduğu bir pazar günü ölmek istiyorum’ diyecek kadar takımını seven bu sıra dışı futbolcu, Corinthians’ın şampiyon olduğu bir pazar günü öldü!

TANRININ SOL ELİ MARADONA

‘Tanrının sol eli’ olarak bilinen Arjantinli efsane futbolcu Maradona, sol görüşe yakınlığı ile bilinir. Pek çoklarının deyimiyle bir ‘futbol devrimcisi’dir. En az Che kadar Castro'ya olan hayranlığıyla da bilinen Maradona'nın sol bacağında Fidel Castro, sağ omuzunda ise Che döğmesi bulunur.

ARJANTİN’İN MİLLİ KAHRAMANI ZANETTI

Dünyanın en sağlam sağ beki, yeşil sahaların en sağlam solcularından biridir Zanetti. Arjantin’in milli kahramanı olan Zanetti, Meksika Zapatista hareketine yaptığı yardımlarla da hatırlanır. Sadece kendi değil, Inter’i örgütleyerek futbolcuların Meksika’ya giden yardıma katılmasını sağladı Zanetti.

SOL ÇİZGİNİN ADAMI: METİN KURT

Futbola futbol dışında anlamlar yükleyen ve emeğin hakkını arayan ‘endüstrileşmemiş’ futbolculardan biridir. Galatasaray’a transfer olduktan sonra sol görüşlü olması takım içinde oyuncularla ciddi bir örgütlenme kurmasını sağladı. Önce Spor-Sen’i, oradan ayrılıp Spor-Emek-Sen’i kurar. Tam bir devrimcidir.

ANTİ-NAZİ LİGİ ÖRGÜTLEDİ

Ünlü İngiliz futbolcu ve teknik adam Brian Cologh, madencilerin grevini desteklemiş ve bir anti-Nazi ligi örgütlemişti. Politik yönü çok kuvvetli olan Cologh, İşçi Partisi’nden Manchester Belediye Başkanlığı adayı olarak Churcill'in torununa karşı yarışmıştı.

YUGOSLAVYA O MAÇTA MI BÖLÜNDÜ

Sırp Kızılyıldız ve Hırvat Dinamo Zagreb, etnik farklılıklarından dolayı birer futbol takımı olmanın ötesinde bir semboldüler. 13 Mayıs 1990 tarihinde Dinamo Zagreb ile Kızılyıldız'ın karşılaştığını maç, Yugoslavya'nın karışık olduğu bir döneme denk gelir. Maçta yaşanan atışmalar Sırp polisler ve Hırvat taraftarlar arasında büyük bir kavgaya dönüşür. Polis, Dinamo Zagreb taraftarlarına saldırırken öfkelenen efsane futbolcu Boban, bir anda koşarak Sırp polise tekme ve yumruk atar. Bu hareketi onu Hırvatistan'da kahraman yapar. Statta büyüyen kavga caddelere sıçrar. Bu durum savaşın tetikleyicisi olur.”

REMZİ KAZMAZ’IN SPOR HAYATI

Remzi Kazmaz sporla ilişkisi daha küçük yaşlarda Rize’de Esnafspor, Çayspor ve daha sonra Rizespor’da başladı. Rizespor’da forma giydikten sonra yine Rizespor’da uzun dönem yöneticilik yaptı . TFF de disiplin kurulu üyeliğinin yanı sıra spor hukukçusu olarak birçok bilinen davanın takipçisi oldu.