Alman basınında Rusya'nın savaş jetlerini Suriye'den çekme kararının yankıları, Başbakan Angela Merkel'in sığınmacı politikasındaki ısrarı ve geçen pazar günü Almanya'nın üç eyaletinde yapılan seçimlerden sonra ortaya çıkan muhtemel koalisyon seçenekleri göze çarpıyor.

Frankfurter Allgemeine gazetesi Rusya lideri Vladimir Putin'in Suriye'deki askeri varıklarının bir kısmını çekeceklerine ilişkin sürpriz açıklamasını yorum köşesinde ele alıyor:

Rusya Devlet Başkanını Suriye'deki hava operasyonlarından ivedi bir şekilde vazgeçiren sebebi tek cümleyle özetlemek gerekirse, şöyle denilebilir; Elde etmek istediğini etti, bu da Batı'nın düşündüğünden daha azdı. Putin'in öncelikli amacı Suriye'nin kapı eşiğine ayağının birini sokabilmekti. Kapıdan geçip gitmek istemedi. Zira diğer tarafta diğer dış güçlerin de yer aldığı kanlı bir savaş alanı vardı. Putin Suriye'de en küçük ölçekte güç sarfiyatında bulunarak bazı hedeflerine ulaştı. Mesela müzakere masasına oturdu, bölgede ikinci üssü açtı ve kendi iç propagandasını yapabilmek için güzel fotoğraf kareleri yakaladı.

Putin'in ani Suriye kararı Kölner Stadanzeiger'de de bir yorumun konusunu oluşturuyor:

Beş yıldır devam eden iç savaşta Putin, Esad rejimini frenlemenin zamanı geldiğine inandı. Zira iç savaş politik açıdan başka türlü sona erdirilemeyecekti. Böylece Kremlin'in şefi Ortadoğu'da bir manevra yaparak kilit rol üstlenmiş oldu. Suriye'den göçü önlemede Avrupa'nın Rusya'ya ihtiyacı var. Diğer yandan Batı, Rus askeri varlıklarının IŞİD'le mücadele için Suriye'de bulunmasını kabul ediyor. Bu bağlamda beş aylık hava operasyonları Kremlin şefine kazanım sağladı. Putin'in Rusya'sı uluslararası toplumda yeniden sahneye çıktı.

Başbakan Angela Merkel'in eyalet seçimlerindeki sonuçlara rağmen sığınmacı politikasından taviz vermemesi Straubinder Tagblatt Landshuter Zeitung'da ele alınıyor:

Angela Merkel'in hesabı basit; İktidar primi artı toplumsal çoğunluk iktidarı getirir. Nükleer enerjiden vazgeçilmesi ya da zorunlu askerlik hizmetinin kaldırılmasında halk çoğunluğunun arkasında olduğunu biliyordu. Ancak sığınmacı politikasında halk ile başbakan arasındaki uyum zedelendi. Almanya için Alternatif Partisi'yle birlikte, Hristiyan Demokrat Birliği'nin yanında yeni bir siyasi güç oluştu. Bu durum ülkenin siyasi koordinatlarını değiştirdi. Merkel 2017'yi de atlatabilir. Politikaları toplumsal destek gördüğü müddetçe AfD iktidarını tehdit edemez.

Berliner Zeitung eyalet seçimlerinden sonra Baden- Württemberg'de gündeme gelen Yeşiller ve Hristiyan Demokrat Birliği koalisyonu olasılığıyla ilgili bir yoruma yer veriyor:

İki parti de başka seçenekleri olmadığının farkında. Bu durum koalisyon görüşmelerini kolaylaştırdığı gibi zora da sokabilir. İki parti de elbette engelleri hızla aşmak için iyi hazırlık yapmış durumda. Çok büyük engeller zaten yok. Stuttgart 21 adlı mantıksız toplu taşıma projesinin inşaatı sürüyor. Bu konuyu bazı Yeşillerli politikacılar kurcalamak isteyebilirler ama yapamazlar. Ekonomi ve mali politikada açıklar çok büyük değil. CDU daha fazla ulaşım projeleine destek verecektir. Yeşiller de eğitim politikalarını sürdürmek isteyeceklerdir. Burada uzlaşı mümkün görünüyor.

© DW /Derleyen: Tuncay Yıldırım