Gazeteler İşçi Partisi lideri Ed Miliband'in bugün Manchester'da önemli bir konuşma yapacağını duyuruyor.

Guardian, "seçim kavgasının bugün başlayacağını" yazıyor.

Gazete, Miliband'in konuşmasında çalışan kesime öncelik vereceğimi söyleyeceğini, bütçe açığı sorununu çözme ve NHS'in (İngiltere'de sağlık hizmetlerini sunan kurum, Ulusal Sağlık Sistemi) korunmasına odaklanacağını belirtiyor.

Independent ise İşçi Partili bir milletvekilinin "İngiltere'de gençlerin siyasetçiler tarafından ihmal edildiği" yönündeki sözlerine yer veriyor.

Gölge Adalet Bakanı Sadiq Khan, seçim yarışına hazırlanan siyasi partilerin sadece yaşı büyük insanların ilgilerine odaklandığını çünkü gençler arasında oy verme oranının çok daha düşük olduğunu söylemiş ve siyasetçileri eleştirmiş.

Aynı haber içinde Independent, İşçi Partisi lideri Miliband'in bugünkü konuşmasında seçmenleri, "kamu hizmetlerini tehdit eden Muhafazakâr Parti ile önceliği çalışanlara veren İşçi Partisi arasında seçim yapmaya çağıracağını" yazıyor.

Times'ın ana sayfa manşeti ise İngiltere Başbakanı David Cameron'ın daha önce 2017'nin sonundan önce yapılacağını duyurduğu Avrupa Birliği referandumunu erkene alabileceğiyle ilgili.

Times, Cameron'ın bu adımla genel seçimlerde UKIP (İngiltere Bağımsızlık Partisi) destekçilerinin oylarını kazanmayı planladığını belirtiyor.

Gazete hatta bu adımın Cameron'ın seçimler sonrası UKIP'le olası bir işbirliğinin kurulması için de fayda sağlayabileceğini belirtiyor.

Times'ta seçimlerle ilgili bir diğer haberse İngiltere'de yaşayan ve İngiltere vatandaşlığı bulunmayan yabancıların seçimlerde oynayacağı kilit rolle ilgili.

Gazete, İngiltere Milletler Topluluğu'na üye ülkelerden ya da İrlanda'dan olup İngiliz vatandaşı olmayanların seçimlerde oy kullanabildiğini hatırlatıyor.

Gazete, bu kesimin sayısının 1.5 milyon olduğunu ve seçimlerde çok kritik bir rol oynayacaklarını yazıyor.

Times, hem Cameron'ın hem de diğer liderlerin bu kesimin oylarını kazanmak için çaba sarf edeceğini bildiriyor.

Daily Telegraph'ın ana sayfa manşetinde de Cameron'ın AB referandumunu erkene çekerek UKIP oylarını kazanma planı yaptığına dair haber var.

Gazete, Cameron'ın böylelikle kendi tabanından Mayıs ayında UKIP'e oy kaymasını engellemek istediğini yazıyor.

York Dükü Prens Andrew'a yönelik seks iddiaları

ABD'de bir kadının İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth'in oğullarından York Dükü Prens Andrew ile küçük yaşta sekse zorlandığı iddiaları bugün de İngiliz gazetelerinde önemli yer tutuyor.

Guardian haberinde Buckingham Sarayı'nın iddiaların ortaya çıkmasıyla büyüyen krizi yatıştırmaya çalıştığını yazıyor.

Times ise haberinde, Prens Andrew'un iddialarla ilgili ABD'li savcılar tarafından sorgulanabileceğini belirtiyor.

Independent'ta İngiliz gazeteci ve radyo sunucusu Libby Purves konuyla ilgili bir makale yazmış.

Purves Andrew'e bir çağrıda bulunuyor.

Gazeteci Purves, "York Dükü itibarını korumak istiyorsa kamuoyunun önüne çıkmalı ve konuyla ilgili açıkça konuşmalı" diyor.

Prens Andrew, şu ana kadar konuyla ilgili avukatları aracılığı olmadan kamuoyuna doğrudan bir açıklama yapmadı.

Daily Telegraphise Andrew'un tatil yaptığı İsviçre'den Pazar günü İngiltere'ye döndüğünü ve Kraliçe'yle görüşmesinin beklendiğini yazıyor.

Gazete, Kraliçe'nin ona tam destek vereceğini yazıyor.

Euro bölgesinin politikaları radikal partilerle sınanacak

Financial Times'ta ise Euro bölgesi üyesi olup ekonomik krizin içinde bulunan üç ülkede yakın dönemde yapılacak seçimlerle ilgili bir analiz göze çarpıyor.

Wolfgang Minchau imzasını taşıyan analiz, "Siyasal radikaller Euro bölgesinin kurtarıcısı olabilirler" başlığına sahip.

Minchau, yazısında bu ay Yunanistan, yılın ikinci yarısında ise İspanya ve Portekiz'de seçimler yapılacağını söylüyor ve bu seçimlerde radikal partilerin önemli oy alabileceğini hatırlatıyor.

Yazar özellikle Yunanistan'daki radikal sol parti Syriza'nın seçimleri kazanma ihtimali olduğunu belirtiyor ve bu durumda ülkenin yeni liderinin Euro bölgesinden ayrılmak isteyeceğini aktarıyor.

İspanya'daki radikal sol parti Podemos'un güçlenmesine de dikkat çeken Minchau, seçim sonuçlarının AB'nin krize yönelik yaklaşımının işleyip işlemediğini çok iyi bir göstergesi olacağını vurguluyor.BBC