Mısır’da Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin, ordu üst yönetimindeki generalleri görevden alması kapsamında sağ liberal İspanyol gazetesi El Mundo şu görüşlere yer veriyor:

“Mısır Cumhurbaşkanı fazla tereddüt etmedi. İslamcı Muhammed Mursi, demokrasiye kanlı geçiş döneminde ordunun elindeki bazı anayasal imtiyazları şimdi geri aldı. Ayrıca ülkedeki dönüşümlere rağmen Hüsnü Mübarek dönemindeki gücünü koruyan, geniş nüfuzlu Mareşal Hüseyin Tantavi’yi de emekliye ayırdı. Bu sürpriz temizlik faaliyeti İslamcılarla askerler arasındaki iktidar kavgasının bir parçasını oluşturuyor. Mursi’nin tasfiye hareketi tam da ordunun Sina Yarımadası’nda militan İslamcılara karşı emsalsiz bir askerî operasyon başlattığı döneme rast geldi.”         

Muhafazakar Avusturya gazetesi Die Presse ise aynı konudaki yorumunda Mısır Ordu Yönetimi’nin emekliye sevk edilmesini şöyle yorumluyor:

“Mursi, ülkenin siyasi rotasını askerlerin değil, sivillerin belirlediğini göstererek Mısır’ın sivilleşmesi yönünde önemli bir adım attı. Ancak şayet yönetim Mursi’nin elinde kalacak olursa, bu atılan adım Mısır’ın daha fazla demokratikleşmesine yönelik mi olacak, orası çok belirgin değil! Eğer Mursi’nin üyesi olduğu Müslüman Kardeşler örgütü orduyu kontrolü altına alabilirse, o takdirde tüm devlet aygıtını da kontrolü altına almış olacaktır. Bunu yaparken ihtiyatlı davranabilecekler mi, onu da zaman gösterecek.” 

Muhafazakar Fransız gazetesi Le Figaro, ABD’deki başkanlık yarışında Cumhuriyetçi Parti’nin adayı Mitt Romney’nin, Senatör Paul Ryan’ı yardımcılığına seçmesini yorum sütununa taşımış. Yorumda şu satırlar göze çarpıyor:

“Cumhuriyetçilerin başkan adayı Mitt Romney, Paul Ryan’ı yardımcılığına seçerek, Başkan Barack Obama’nın politikalarına tamamen ters politikaları savunan gerçek siyasi bir alternatif ortaya koymuş oldu. Muhafazakâr bütçe politikalarından yana olan bu teorisyenin seçilmesi, ABD’deki seçim yarışını iyice kızıştıracak ve önümüzdeki Kasım ayında yapılacak seçimlerde birbirinden farklı iki radikal siyasi konsepten biri Amerika’nın geleceğini belirleyecek. Obama’nın temsil ettiği sosyal devlet karşısında devletin rolünün daha alçakgönüllü boyutlara indirgendiği ve bu yoldan yeni bir refah toplumuna ulaşmayı hedefleyen yeni bir konsept sahneye çıkıyor. Mitt Romney, Beyaz Saray’ı fethetme doğrultusundaki seçim mücadelesini temel bir tartışma platformuna dönüştürme amacında.” 

Londra'da düzenlenen ve iki hafta boyunca devam eden ve dün akşam sona eren Yaz Olimpiyat Oyunları kapsamında Hollanda gazetesi de Volkskrant şunları yazıyor:

“Hem üst düzeydeki olimpiyat sporuna hem de altyapıya İngiltere’nin yaptığı devasa yatırımlar meyvesini verdi. Pekin’de 2008 yılında kısmen devşirme izleyiciler ve Asya tarzı bir coşku ile düzenlenen mükemmel görünümdeki oyunların ardından Londra’daki Olimpiyat Oyunları âdeta sporun yuvaya dönüşü anlamı taşıyordu. Çağdaş sporun mucitleri olan İngilizler, 1948 yılındaki iddiasız Olimpiyat Oyunları'ndan 64 yıl sonra yeniden dünya ülkelerini ülkelerinde ağırladılar. Bunu da modern İngilizlere yaraşan bir tarzda yaptılar. İngilizlerin dillere destan ‘hareketsiz üst dudakları', yerini sınırsız sevinç atmosferine bıraktı.”  ©DW