Türkiye'de tutuklanan insan hakları aktivistleri ile ilgili açıklama yapan Merkel, tutuklanan Alman vatandaşının serbest bırakılmasını istedi. Almanya'da muhalefet ve koalisyon ortağı ise Merkel'e kızgın. Türkiye'de tutuklanan Alman vatandaşı insan hakları aktivisti Peter Steudtner'le ilgili Berlin'de bir açıklama yapan Almanya Başbakanı Angela Merkel, tutuklama kararını sert bir dille kınadı ve Steudtner'in serbest bırakılmasını talep etti. Merkel, "Biz bu tutuklamanın net olarak tamamen haksız olduğu kanısındayız" diye konuştu. MARTIN SCHULZ: MERKEL SESSİZ KALAMAZ Koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) başbakan adayı Martin Schulz da Başbakan Merkel'den Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı net bir mesaj vermesini istedi. Schulz, "hoş görülebilecek sınırların aşıldığını" belirterek Merkel dahil kimsenin daha fazla sessiz kalamayacağını söyledi. Schulz, "Türkiye'de şu anda olanlar katlanılmaz ve bütün sınırları aşıyor. Bay Erdoğan hukuk devletini dinamitliyor" dedi. MERKEL: TUTUKLAMALAR BÜYÜK ENDİŞE KAYNAĞI Merkel, Alman hükümetinin Steudtner'in serbest kalmasını sağlamak için her düzeyde girişimde bulunacağını da sözlerine ekledi. Merkel, "kendileri açısından bu tutuklamaların suçsuz insanların zorlu bir sürece sokularak cezaevine gönderildiği bir başka olay olduğunu" ve "bunun da büyük bir endişe kaynağı olduğunu" ifade etti. Almanya'nın aktivistlere yardım etmek için elinden geleni yapacağını söyledi. Merkel, Alman vatandaşı aktivist Peter Steudtner'in Türk makamları tarafından tutuklanmasının "tamamıyla haksız" olduğunu belirtti. Hükümet sözcüsü de açıklama yaptı Alman hükümeti sözcüsü Steffen Seibert de Alman haber ajansı dpa'ya yaptığı açıklamada tutuklamaların "büyük bir endişeye neden olduğunu" söyledi. Seibert, Alman hükümetinin Steudtner ve diğer aktivistlere yöneltilen suçlamaların isabetli olduğunu düşünmediğini ifade etti. Seibert, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda da "haksız yere tutuklanan Alman vatandaşı Peter Steudtner'le dayanışma içinde olduklarını ve Steudtner için her düzeyde ellerinden geleni yapacaklarını" yazdı. "Erdoğan sınırları aşıyor" Koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) başbakan adayı Martin Schulz da Başbakan Merkel'den Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı net bir mesaj vermesini istedi. Schulz, "hoş görülebilecek sınırların aşıldığını" belirterek Merkel dahil kimsenin daha fazla sessiz kalamayacağını söyledi. Schulz, "Türkiye'de şu anda olanlar katlanılmaz ve bütün sınırları aşıyor. Bay Erdoğan hukuk devletini dinamitliyor" dedi. Schulz, Erdoğan'ın idam cezasının geri getirileceğine ilişkin söylemlerine de değinerek "Bu konuda yapabileceğimiz bir şey yok. Eğer Türkiye ciddi olarak idam cezasını geri getirirse, o zaman AB üyelik müzakerelerini sonlandırmamız gerektiğini düşünüyorum" dedi. SPD Meclis Grup Başkanı Thomas Oppermann, Merkel'in diplomatik girişimlerinin yetersiz kaldığını söyledi. Oppermann, "Erdoğan'a yanlış anlaşmaya mahal vermeyecek ve açık bir biçimde bu şekilde devam edemeyeceğini belirtmeli. Diplomatik yükümlülükler yetersiz" dedi. Oppermann, siyasi nedenlerle Türkiye'de tutuklanan Alman vatandaşlarının salıverilmesi için Başbakan Merkel'in "enerjik bir şekilde" çalışması gerektiğini söyledi. SPD Genel Sekreteri Hubertus Heil da Türkiye'deki gidişatın "korkunç" olduğunu söyledi ve Erdoğan'ın "bütün sınırları aştığını" ifade etti. Seyahat uyarısı çağrısı Muhalefet partileri de Merkel'in Türkiye üzerindeki baskıyı artırmasını istiyor. Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir ise Türkiye'nin aktivistleri tutuklayarak kendi ekonomisine zarar verdiğini söyledi. Özdemir, "Ankara'ya kendi bindiği dalı kestiği net bir şekilde anlatılmalı" diyerek Avrupa Birliği ile iyi ticari ilişkilere sahip olmasının Türkiye için önemine değindi. Özdemir, "Bu ülkede güvenli bir şekilde nasıl yatırım yapılabilir bilmiyorum" ifadelerini kullandı. Sol Parti Milletvekili Sevim Dağdelen de Alman hükümetinden Türkiye'ye seyahat uyarısı yapmasını talep etti. Alman vatandaşlarının Türkiye'de "rehin" alınma riski olduğunu söyleyen Dağdelen, Alman hükümetinin siyasetini değiştirmesi gerektiğini savundu. Dağdelen, "Artık bekleme, umut etme ve rica etme zamanı geçmiştir" dedi. "Tutuklamalar siyasi" Hristiyan Birlik Partileri Meclis Grubu'nun insan hakları politikaları sözcüsü Michael Brand ise yaptığı açıklamada Türkiye'ye insan hakları aktivistlerini bir an önce serbest bırakması çağrısında bulundu. Brand, tutuklamaların siyasi olduğunu belirterek "terörü desteklemek" suçlamasının "saçma" olduğunu söyledi. İstanbul Büyükada'da katıldıkları bir atölye çalışması sırasında aralarında Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser ile Alman vatandaşı Peter Steudtner'in de bulunduğu insan hakları aktivistleri 5 Temmuz'da gözaltına alınmıştı. Aktivistler daha sonra çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. (Deutsche Welle )