Ramazan ayında, uzun süren açlık sonrası iftar, sahur derken hem uyku düzeni, hem de beslenme alışkanlıklarında farklı ritim tuttuğu bir dönem olduğunu söyleyen Acıbadem Kayseri Hastanesi Diyet uzmanı Diyetisyen Hümeyra Taşçıoğlu, "Ramazan süresince hareketlerimizin en aza indirgenmesi, iftar ve sahur vakitlerinin günün daha az hareket edilen zamanlarına denk gelmesi, hem fazla hem de hızlı yenmesi, tok tutacağı düşüncesiyle ağır yemeklerin yenmesi bazal metabolizma hızının yani kısaca vücudumuzun çalışma verimliliğinin yavaşlamasına neden olur" dedi. Taşçıoğlu, obeziteye karşı bayram sonrasının telefi süreci olmasını istedi.

Bu dönemin biyolojik saati bozulan vücudumuzun tekrardan sağlıklı ritmine uyarlanması için fırsat haline geldiğini söyleyen Diyetisyen Hümeyra Taşçıoğlu ramazan sonrası beslenmeyle ilgili şunları söyledi: ”Ramazan boyunca dinlenmeye çekilen midemizi bayram boyunca tatlılarla çikolatalarla yormak yerine bu tür tatlıları ana öğün olarak değil ara öğün olarak tüketmek ve buna da günlük kota belirlemek (2 dilim baklava gibi) bize yardımcı olacaktır. Gazlı içecekler yerine soğuk olarak ayran, soda, su, sıcak olarak çay, kahve ve bitki çayları tüketirsek hem midemizin rahatını bozmamış hem de ekstradan kalori almamış oluruz.’’

Diyetisyen Hümeyra Taşçıoğlu bayramı en tehlikesiz biçimde geçirmek ve bayram sonrasında beslenmenin düenlenmesi için şunları önerdi:

BİYOLOJİK RİTİM TEDAVİSİNDE ALTIN KURALLAR

1. Sıvı Tüketimine Dikkat: Suyun günde 2 litre tüketilmesi besinlerin vücutta kullanılması için bütün aşamalarında vücudun suyu kullanması, fazla ödemin, sindirim sonucu oluşan zararlı atıkların vücuttan atılmas,ı metabolizmanın hızlanması ile kilo vermede yardımcıdır. Günde 2 litre su içmek kilonuzu korumada işe yararken,3 litre içtiğiniz su zayıflamanızı sağlar.

2. Bir öğün et bir ögün sebze dengesi: Öğle yemeği ve akşam yemeğinden biri sebze/pilav/makarna/çorba gibi karbonhidrat kaynaklarından, diğeri ise et/tavuk/balık gibi protein kaynaklarından alınırsa altın kurallardan birini sağlamış olur ve yağ kaybı ağırlıklı kilo yönetimini sağlarsınız.

3.Kalsiyum Tüketiminizi Artırın: Son yapılan araştırmalarda günde en az 2 porsiyon süt ve türevlerini tüketmek, metabolizmayı hızlandırıp ve yağ depolanmasını önleyen hormonları etkilediği için zayıflamada yardımcıdır. Süt ve yoğurt tüketmeden yağ yakımının imkansız olduğu söylenilebilir.Tam yağlı süt ve süt ürünlerinden yağsız süt veya süt ürünlerine geçiş yapın. Bu değişim, eğer günde 3 porsiyon süt grubundan besin tüketiyorsanız 200 kalorilik bir kazanç sağlayacaktır. Bu yılda fark etmeden 9 kg vermenize yardımcı olacaktır.

4. Sık öğünler: Güne mutlaka kahvaltı ederek başlayın, değişik kahvaltı alternatifleriniz olsun. Öğünlerinizi aralarında en az 2 en fazla 4-5 saat olacak şekilde aralıklara yayın. Yapılan araştırmalarda sindirim sistemi sık beslenme durumunda ortalama 400-450 kalori daha fazla kalori harcayabiliyor.

5. Egzersiz: Egzersiz Ramazan süresince depoladığımız yağların tüketilmesi için gerekli enerjiyi sağlar. Egzersiz, hem yağ yakımını sağladığı gibi, düzenli yapılması düşük metabolizma hızınızı artırır. Bayramın ilk gününden itibaren fiziksel aktiviteyi arttırmak ve haftada en azından 3 gün 50-60 dk süren egzersizler sonucunda hem vücut enerji harcar hem de yağ kitlesi azalıp, kas kitlesinin artması sonucunda metabolizma hızı artar.

6. Enerji öğelerinin dengeli alımı : Gün içerisinde vücudun ihtiyacı olan karbonhidrat, yağ, protein, vitamin ve mineralleri dengeli almalıyız, Bu besin öğelerinin içinden özellikle proteinlerin termik etkisi yüksektir. Çünkü vücudumuz proteini sindirirken daha fazla enerji harcar. Bu yüzden süt, yoğurt, peynir, yumurta, et, kurubaklagiller gibi protein içeren besin gruplarını diyetimizde yeteri kadar almalıyız. Ancak proteinlerin yeterli alınması kadar abartılmaması da önemlidir. Çünkü günümüzde proteinden zengin diyetler çok popüler olmasına rağmen, yeterli karbonhidrat içermedikleri için bu diyeti uygulayanlar kas kayıplarına uğrarlar. Bu da tüm vücut organlarının zarar görmesi demektir. Ekmek, meyve, sebze gibi karbonhidrat gruplarının hiç yer almadığı diyetler sadece kısa süreli çözümlerdir. Esasen diyette yasaklanan hiçbir besin yoktur. Yemek istediğiniz her şeyin sadece iyi planlanması gerekir.

7. Aç kalmadan zayıflamak: Ramazanda kilo alan bireyler bayram sonrasında tüm gün aç kalarak, öğün atlayarak sonuç almaya çalışsalar da vücut açlıktan ölme sinyalleri vererek ve ekonomik moda geçen metabolizma hızı yavaşlar. Depolardan harcayıp yağ yakmak yerine yediğiniz her besini yağ şeklinde depolama yoluna gider. Buna karşılık sık aralıklarla, azar azar beslenmek metabolizmayı hızlandırdığı gibi, yavaş yemeyi de sağlar. Araştırmalara göre aç kalma ile kaybedilen ağırlığın yalnız üçte biri yağ dokusundan, üçte ikisi ise yağ olmayan dokudan sağlanır. Aç kalmak ve öğün atlamak, bir sonraki öğünde hem fazla hem de hızlı yemek yenilmesine neden olmaktadır. Öğün atlamak, yağsız kas dokusunda ve suda azalma ile yağ depolamada artış gibi sağlık sorunlarına neden olmaktadır. Ayrıca aç kalmak, öğün atlamak, kan şekerinin düşmesiyle, şekerli besinlere eğilimi artırmaktadır.

8. Tek tip besin tüketmeyin : Kimi insanlar zayıflatacağına inandıkları için hemen hemen her gün hep aynı öğünlerde aynı besinleri tüketmeye çalışırlar. Sadece tahıl gevreği, meyve, salatalık v.s. gibi besinleri sürekli tüketen vücut bir süre sonra kendini kilitleyerek kilo vermeyi sonlandıracaktır.

9. Hayata baharat katın; Araştırmalara göre, zencefil, kırmızıbiber, pul biber gibi baharatlar , bunlarla yapılan soslar ve hardal metabolizmayı hızlandırarak, vücudunuzun yağ yakma kabiliyetini yüzde 25 oranında artırabilir. Ayrıca her besine toz zencefil veya salatalara küp küp kesilmiş taze zencefil ekleyebilirsiniz.

10. Çayla gelen sağlık :Antioksidant içeriği yüksek olan yeşil çay ayrıca antianjiogenez özelliğiyle kanser hastalıklarından korurken, termojenik özelliği sayesinde de metabolizma hızını artırır. Günde iki veya üç fincan yeşil çay tüketmeye özen gösterin. Yeşil çayın içine ½ çay kaşığı toz zencefil ve tarçın ekleyerek tüketebilirsiniz.”