Sirtaki, rembetiko ve zeybekiko (zeybek) eşliğinde tabak kırma showları ‘Anneler Günü’nde geceye ayrı bir renk katarken, Kos /İstanköy Adası’ndaki Şerif Taverna’da eğlence zirve yapıtı..

Ege’nin iki yakası tavernada tabak kırarak eğlendi

Yunanistan’ın İstanköy/Kos Adası’ndaki Şerif Taverna’da Türkler ve Yunanlılar ‘Anneler Günü’nde sirtaki ve rembetiko müzikleri eşliğinde tabak kırarak birlikte eğlendi. ‘Rembetiki Kumpanyası’nın sahne aldığı gecede bir taraftan tabaklar kırılırken bir taraftan peçeteler havada uçuştu. Konuklar ayrıca pistin ortasına yerleştirilen ve içinde ateş yanan tabaklar etrafında dönerek dans etti. Mekan sahibi Şerif Karavezir’in oğulları Ahmet ve Ali Karavezir tarafından gecenin ilerleyen saatlerinde her masaya kişi adeti kadar alçıdan özel yaptırılan tabaklar dağıtılırken konuklar da bu tabakları piste atarak kırıp eğlendiler. Ayrıca içinde 20 tane tabak olan koliler de dileyen konuklar tarafından 15 Euro karşılığı satın alınarak dans pistinde üst üste vurularak kırılmasıyla eğlence zirve yaptı. Kendilerini Ege ezgilerinin ritmine kaptıran eğlenceseverler, gecenin ilerleyen saatlerine kadar sirtaki yapıp tabak kırarak eğlenceli bir zaman dilimi yaşadı.

ADA HALKI İLE YERLİ VE YABANCI TURİSTLERİN GÖZDE MEKANI

1960 yılında Kos - Platani (günümüzdeki adı) /Germe (Osmanlı dönemindeki adı) Köyü’nde Şerif Karavezir tarafından kurulan, eşi Birgül ve oğulları Ahmet ile Ali tarafından işletilen Taverna Şerif, Türk ve Yunan mutfağının geleneksel lezzetleri, ızgaralar, et ve deniz ürünleri çeşitleri ile İstanköy’e özgü lokal lezzetlerle adanın gözde lezzet duraklarından biri. Güleryüzlü hizmet anlayışıyla konuklarıyla tek tek yakından ilgilenen mekanda sunulan menüler de leziz ve doyurucu. Mekanın sahibi Şerif Karavezir, Türk ve Yunan mutfağının geleneksel pişirme yöntemlerini ve yemek kültürünü günümüz insanının değerleri ve ihtiyaçlarıyla buluşturma ilkesiyle yola çıktıklarını belirterek,

“Özenli hizmet, güleryüzlü servis, uygun fiyatlar ve tadına doyulmaz lezzetlerle ağırlıyoruz konuklarımızı. Gerek adanın yerli halkı gerekse de yerli ve yabancı turistler tarafından oldukça tercih edilen bir mekan olduğumuzdan lezzet ve servis kalitemizden ödün vermeden hizmet ediyoruz. Her cumartesi düzenlediğimiz canlı müzik gecelerimize ilgi oldukça yoğun. Çoğu zaman rezervasyonlar bir gün kala doluyor. Ayrıca bugün ‘Anneler Günü’nde olduğu gibi özel günlerde de canlı müzik geceleri yapıyoruz” diye konuştu.

KADEHLER KIRILSIN, KALPLER KIRILMASIN

Artık tavernalarda tabak kırma geleneğinin kalmadığını, bunun yerine pistte oynayanların üzerine peçete, televizyonlardaki taverna programlarında ise sahneye çiçek atıldığını ifade eden Şerif Karavezir, kendilerinin bu geleneği günümüzde de yaşatmaya çalıştıklarını, gerçek tabak yerine alternatif olarak da uygun maliyetli alçıdan yapılan tabakları kullandıklarını söyledi. Karavezir, tabak kırma geleneğinin öyküsünü de şöyle anlattı:

“Bir efsaneye göre, çok eski dönemlerde yapılan bir Yunan düğününde kavga çıkmış. Kavgaya şahit olan aile büyüklerinden biri ayağa kalkmış ve kadehini kırmış. Kavga bir anda kesilmiş, düğündeki herkes dönüp bu yaşlı adama bakakalmış. Adam da durmuş durmuş ve "Kadehler kırılsın, kalpler kırılmasın" diye herkese seslenmiş. Yaşlı adama hak vermişler, bu yaklaşımdan sonra bir müddet bardak kırılması devam etmiş. Fakat kesik yaralanmaları üzerine zamanla daha tehlikesiz olan tabaklar kırılmaya başlanmış. O gün bu gündür her Sirtaki dansı yapıldığında tabak kırma geleneği sürmüş. Taa ki 2008 yılında yaşanan küresel ekonomik krize kadar. O tarihe kadar da zaten fabrikalarda defoya ayrılan ve piyasaya verilmeyen tabaklar kullanıyorduk. 2008 sonrasında bu defolu porselen tabaklar da bir şekilde değerlendirilince, maliyeti düşük tabak arayışına girdik. Çünkü sirtaki dansının ayrılmaz parçası haline gelen bu ritüeli bizzat yaşamak ya da izlemek herkesin kendisini daha iyi hissetmesine neden oluyor. Biz bu geleneği alçı tabaklarla sürdürüyoruz. Türk misafirlerimizi de hem tadı damaklarında kalacak lezzetlerimizden tatmaya, hem de gerçek anlamda taverna keyfi yaşamaya davet ediyoruz.”

Fulya OMAÇ - Kos/İstanköy - YUNANİSTAN