Almanya’da Kasım ayı boyunca, geçtiğimiz Nisan ayındaki kadar olmasa bile kapanma uygulanacak. Virüs bulaşanların sayısının hızla artması ve hastanelerde yoğun bakım için ayrılan yatakların kapasitesinin zorlanmaması için böyle bir kapatma kararı alındı.

Bu yılın başlarında da belirtildiği gibi bu virüs nüfusun en az yüzde 70’ine bulaşacaktır. Önemli olan bulaşma hızının ve bundan doğan ağır hasta sayısının yavaş artmasının sağlanmasıdır. Bu arada kimisi hastalığı fark etmeden geçirecek, kimisi ağır, kimisi hafif yaşayacak, kimisi ise virüsün sonuçlarına dayanamayarak hayattan ayrılacaktır.

Virüs ortadan kalkmayacak, insanlar onunla birlikte yaşamaya alışacaktır.

Zaten çok sayıda virüs ve mikropla birlikte yaşıyoruz. Hiç birimiz steril bir ortamda değiliz. Birlikte yaşadıklarımıza bir yenisi eklenmiş olacaktır.

Önemli olan insan bünyesinin sağlam olmasıdır. Bu ise kendiliğinden gerçekleşmediği gibi sadece dinlenerek ve iyi beslenerek de olmuyor. Vitamin ve mineral takviyesi gerekiyor.

Her insanın bedeninde değişik virüs ve mikroplar vardır. Beden zayıf düşünceye kadar bunları fark etmezsiniz ya da etkili olamazlar. Bedenin savunma mekanizması şu veya bu nedenle zayıfladığında etkilerini gösterirler, hasta olursunuz.

Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa ülkelerinde çok sayıda insanın ölmesine neden olan İspanyol gribi ile karşılaştırıldığında Covid-19 zayıf bir virüstür. Tedavi imkanlarının 20. yüzyıl başına göre artmış olması da bu zayıflığa kuşkusuz katkı sağlamaktadır. Gelişmiş tedavi imkanlarının bulunmadığı ya da zayıfladığı yerlerde “ortadan kalktı” sanılan hastalıklar kendini gösterebiliyor. Mesela verem için ortadan kalktı değerlendirmesi yapılırken, dünyanın bazı bölgelerinde verem yeniden görülmeye başladı.

Covid-19 ekonomi ve toplumsal hayatta yeni olmayan ama geri planda duran bazı gelişmeleri öne çıkardı. Bunların başında digitalleşme geliyor. Bazı işlemler otomatik olarak yapılıyor, bunun için insanların iletişim kurması gerekmiyor.

Video konferansların artışını izliyoruz. İnsanların aynı mekanda karşılıklı konuşup tartışması gerekmiyor, farklı mekanlarda bulunarak ve video aracılığıyla aynısını yapabiliyorlar.

Bu yöntemin hayatın bütün alanlarında uygulanabileceğini düşünmüyorum. Hizmet sektöründeki bazı alanlarda digitalleşme mümkün değildir ya da az olmak zorundadır.

Ek olarak yüz yüze muhatap olarak sağlanan iletişim önemlidir ve video konferans her durumda bunun yerini tutmaz. Özellikle tartışmalı konularda elektronik ortamda gerilimin daha hızlı yükseldiği değişik örneklerde yeterince görülmüştür.

Covid-19 daha önce başlayan ve “digitalleşme” olarak da adlandırılan gelişmeyi hızlandıracaktır.