Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan 'yine' Kuzey Kıbrıs'taki bir açılış konuşmasında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yer alan muhalefet Partileri ve Genel Başkanları için, "Başınıza Kaçak Saray kadar taş düşsün. Kuzu kuzu geleceksiniz Kaçak Saray'a başka çareniz yok" diyerek seslenmiştir.

R.T. Erdoğan burada bir şeyi, 'inceden-inceye' itiraf etmektedir. 1 Kasım 2015 Pazar günü seçimleri ve sonrası bütün ezberlerinin bozulacağı, ''400 milletvekili verin, başkanlık gelsin, 'huzur' gelsin, olmazsa AKP'yi, iktidar yapın '' anlayışını istemezse de, 'terk' etmiştir.

1 Kasım seçimleri sonrası, 'kaçak saraya' gitmeyeceklerini açıklayan Muhalefet Partilerinin liderleri için, seçim sonuçlarından ümitlerini kesmiş olacak ki, oluşacak olan muhtemel koalisyon dolaysıyla hükümet kurmak için, Saray'a gitmelerinden yola çıkarak, 'kabadayılanmaktadır'. Bu nedenle Kuzey  Kıbrıs'taki bir açılışta, 'kuzu-kuzu geleceksiniz' diyebilmektedir.

Aslında bu ruh hali, pekte sağlıklı bir ruh hali değildir. İktidardan inmemek, gasp ettiği koltuğu kaybetmemek, sorumlu 'tutulduğu' yolsuzluklardan dolayı yargılanmamak için, her türden kirli ilişkileri deneyen R.T. Erdoğan'ın, koalisyon hükümetine razı olmasına ilişkin davranışları, ruh halinin bir çöküş içinde olduğunun kanıtıdır.

R.T. Erdoğan elinde bulundurduğu, AKP devletinin imkânlarını sonuna kadar kullanarak 'kaçak sarayı' terk etmeyeceği, 'blöfleri' fazla da kıymeti harbiyesi olmayan, boş kabadayılıklardan oluşmaktaymış. Daha düne kadar iktidarda kalmak için her türden kirli ilişkileri, savaş konsepti dayatmasını, el altından kirli ilişkiler içinde olduğu tecavüz ve cinayet çetelerine yol vererek, canice katliamları yapmalarına göz yuman bir anlayışa sahipti.

AKP iktidarının gasp ettiği mevzilerin devamlılığını sağlamak için, 7 Haziran 2015 seçimlerini sonuçlarını içine sindiremeyerek, 'yok sayan' ve 'tekrar' seçimde ısrarcı olarak, savaş konsepti dayatmasıyla, ülkemizin gelinen aşamada kan gölüne çevrilmesini sağlanmasında ısrarcı olan R.T. Erdoğan'dı.

TBMM yer alan Partilerin koalisyon hükümet kurması çalışmalarına dahi, 'müdahale' eden bir anlayıştan, bugün 'kuzu-kuzu geleceksiniz' yani  koalisyon çalışmaları için, 'kaçak saraya' gitmelerinin, 'zorunluluğundan' yola çıkarak 1 Kasım seçim sonuçlarına razı olmaktadır.

Bu R.T. Erdoğan'ın seçimleri kaybettiğinin ilamıdır. AKP artık dikiş  tutturamaz. Demokrasi güçleri bir adım ileri giderek, cephelerini genişletmeli ve mücadelelerine ivme kazandırmalıdırlar. R.T. Erdoğan'ın, kurduğu hayallerini, ezberlerini, ısrarcı kabadayılıklarını kıymetsiz hala getiren bir gerçekle karşı-karşıyayız. Bu gerçeğin bir tek açıklaması vardır. HDP Halkların Demokratik Partisi bileşenleri, ittifak güçleri, Barış ve Demokrasi mücadelesinde bir adım daha ileri çıktıklarıdır.

Bu gerçek, R.T. Erdoğan'ın, rüyalarını kâbusa çevirmektedir. Halk arasında bir söylence vardır. ''Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak'' AKP devleti, R.T. Erdoğan, bu söylenceye uygun olacak bir konumdadırlar. 7 Haziran seçimlerini, 'yok sayanlar' HDP in, barajı aşarak TBMM'de temsilyetini içine sindiremeyen, AKP devleti, hesaplarının bozulmasından sorumlu tuttuğu, HDP yî,  tekrar baraj altında tutma girişimlerinden sonuç alamayacaktır. Son süreçte savaş konseptinin fütursuzca kullanılmasının da, altında AKP devletinin ve sarayın sonunun başlangıcı olduğu anlamını taşımaktadır.

R.T. Erdoğan'ın bu itirafları, 1 Kasım seçim sonuçlarında barış demokrasi mücadelesi yürütenlerin haklılıklarının bir kez daha, altının kalın çizgilerle çizilmesinin gündeme gelmesini sağlamıştır. Görünen köy, 'kılavuz istemez' AKP devleti son günlerini yaşamaktadır. AKP etrafında kümelenen sermaye çevreleri, dalkavuklar, havuz medyası, hırsızlar, talancılar, tecavüz ve mafya çeteleri ile el altından, katliam girişiminde bulunanların, rüyaları artık kâbusa dönmektedir.

Barış ve demokrasi mücadelesinde ısrarcı olanlar, özgür ve refah  düzeyi yüksek bir Türkiye inşa etme girişimleri, AKP devletinin sırtından palazlanan bilumum kan emicilerin sonunun geldiğin  habercisidir. Belki, ilk planda zorunluluktan kaynaklanan, 'kaçak saraya' muhalefet  liderleri ve Barış ve Demokrasi mücadelesinin temsilcilerinin, 'kuzu-kuzu' gelmeleri muhtemeldir.

Unutmayın, R.T. Erdoğan, sizde kuzu-kuzu anayasaya, kurallara, Barış ve Demokrasi mücadelesi veren güçlerin talepleri karşısında şaşkına dönüp, ittihat edeceksiniz. Bu gerçekliği, kirli savaş konsepti dayatmanız, yalanlarınız,  hileleriniz, el altında işbirliği yaptığınız tecavüz çetesi İŞID ve mafya çetelerinin katliam girişimleri dahi engelleyememiştir. Derler ya, 'gün ola harman ola, hesap zamanı geldiğinde hesap sorulacaktır'. İşte hesap zamanı yaklaştı.

Bir sonraki yazımda buluşmak üzere,

Twitter: AliekberP
Facebook: aliekberpektas
18 Ekim 2015