Kitap evini tıklım, tıklım dolduran Fransızlar iki saat süren tanıtımın ardından kitabı Selek'e imzalatmak  ve hatıra fotoğrafı çektirmek için bir saat ayakta beklediler. Yoğun ilgiden memnun kalan Pınar Selek ve kitabevinin sahibi Olivier Potronnat tanıtıma ilgi gösteren davetlilere teşekkür etti.

Yazar Pınar Selek konuşmasında İstanbul Üniversite öğrencisi olarak Taksim'de sanat atölyesi açıp feminist, Kürt, sokak çocukları konulu çalışmalar yaptığını anlattı. Selek konuşmasına şöyle devam etti:

“Aniden ülkemi terk ettim.  Ruhum baskı altındaydı. Ruhum dinlenebilir diye elime kalem aldım. O kalemle kendimi çok rahat hissettim. Hayatımda hiç kıskanmadım. Kıskançlık bilmem. Son yazdığım kitabımla çok beraber oldum adeta aşık oldum. Kendi kitabımı kıskandım. İlk kıskanç olmam bu kitaptan çıktı. Kitap satışa çıktıktan sonra kıskançlığım bitti. Çocukluğumdan beri hep yazıyorum. Üniversite'de kalmayabilirim. Edebiyat ve yazmayı seviyorum. Ama hayatta her şey var. dans etmeyi şarkı söylemeyi de çok seviyorum”.

 

Kitabından pasajlar okuyan Selek İstanbul ve farklı semtlerini okuyucularıyla paylaşarak “İstanbul'un her semti ayrı yaşar, nabzı farklıdır. Ayrı yerlerde benzer hikayeler yaşıyoruz aşk, yaşam, hayat, özgürlük, paylaşım her yerde başka şekillerde ama aynı içerikli. Romanım beni çok mutlu kıldı. Edebiyat çalışmam sürgün acımı hafifletti. Edebiyat beni mutlu etti, her yeni karşılaşmam beni daha da mutlu ediyor” diye konuştu.

 

1980'li yıllarda ihtilal döneminde baskı altında kalan  Hasan, Salih, Elif, Sema'nın değişik yaşam öyküleri 318 sayfalık Boğaz’ın Evi romanında anlatılıyor.  Sosyolog Selek Strasbourg Basın Kulübü, Mulhouse, Paris, Nice, Lyon ve diğer kentlerde kitabını ve  çalışmalarını tanıtmak için Fransa'nın dört bir yanında kitap evleri tarafından davet ediliyor. Sosyolog Selek'in yeni kitabı 'Boğazın Evi' şimdiden büyük ilgiyle karşılanıyor.