3 Haziran 1963 sabahı Moskova'da sonsuzluğa uğurlanan Dünya şiirinin ulu çınarı, Nazım Hikmet'in anma konserine Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı sanatçı Rutkay Aziz, Zülfü Livaneli, Zuhal Olcay, Edip Akbayram, Tarık Akan, Selçuk Yöntem, gazeteci-yazar Hıfzı Topuz, Güvenç Dağüstün, Çellistanbul, Coşkun Aral gibi 80'nin üzerinde ünlü isim ve Rusya'da yaşayan Türkler katıldı.


Sunuculuğunu Doğa Rutkay'ın yaptığı gecede ilk konuşmayı yapan RTİB Nazım Hikmet Anma Komitesi Başkanı Ali Galip Savaşır "Büyük bir vatansever, büyük bir şair gerçek bir vatan evladı… Sevgisini yüreğimizin içinde başımızın üstünde taşıdığımız Nazım Hikmet'imizi 50. Ölüm yıl dönümünde bir kez daha anmak alkışlamak bağrımıza basmak için buradayız. Rusya'daki Türk toplumu yılardır Rusya'da çok güzel şeyler başardı. Nerdeyse 25 yıldır bu güzel ülkenin taşında, toprağında emeğimiz var. Bu ülkede ekmeğimizi kazandık, aşklarımızı yaşadık, ailelerimizi kurduk, çocuklarımızı bağrımıza bastık. Artık gurbet saymadığımız ikinci ülke bildiğimiz bu ülkede ilk geldiğimiz en zorlu yıllardan başlayarak, bize moral veren,  güç veren bir faktör vardı. Nazım Hikmet'in Moskova'sındayız. Onun yürüdüğü yollarda yürümek Sovyet devrini yaşamış dostlarımızdan ona dizdikleri övgüleri duymak, Türk şairinin en büyük seslisinin memleketlisi olmak onurunu yaşadık" dedi.

 

“Nazım bizim her zaman ortak paydamız ve ışığımız oldu. İş adamı ile profesyoneli ile akademisyeni ile bu ülkede Türk toplumu olarak belki de en büyük başarımız Nazım'a layık olmaya çalışmaktır. Nazım'ın sesi gür çıksın diye, elinden alınan vatandaşlığı iade edilsin diye Türkiye'deki kamuoyu bu yüce çınarın Rusya'dan gelen sesini duysun diye yıllarca çabaladık" diyen Savaşır,  Rus Türk İşadamları Birliği olarak 18 yıllık varlığı süresince Nazım Hikmet etkinliklerini her zaman her şeyin üzerinde tutuklarının altını çizdi.

 

Daha sonra kürsüye gelen Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı sanatçı Rutkay Aziz ise konuşmasına şairin sözleri ile başlayarak, "Bugün pazar ve beni ilk defa güneşe çıkardılar' diye başlayan şiiri 'toprak güneş ve ben bahtiyarım' diyerek biter. Hızla değişen bu dünyanın koşullarında hızla değiştiğine gereken yenilenmelerin yapılacağına inandığım Türkiye'mizde inanıyorum ki şairin dediği gibi er geç güneşli günleri görür o gerçek bizim aydınlık yarınlarımıza kavuşacaktır. Bizde İşte bu düşünce ve duygularla İstanbul'dan Moskova'ya geldik,  bizde şairin dediği gibi bahtiyarız. Size Kocaeli'nden, Edirne'den, Adana'dan, İstanbul'dan, Lüleburgaz'dan, Hatay'dan selamlar getirdik selamlarınızı da götüreceğiz" dedi.

 

Rutkay Aziz, daha sonra Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı adına RTİB Başkanı Naki Karaaslan ve RTİB Nazım Hikmet Anma Komitesi Başkanı Ali Galip Savaşır'a bir plaket verdi. RTİB Başkanı Karaaslan, plaket sonrası yaptığı kısa konuşmada, “Nazım için söylenecek söz bitmez ama nazım için büyük bir ozan diyor ki, 'dünyada beş büyük şair vardır ama onlardan biri Nazım'dı ama asla beşinci değildi' Biz o onurlu insanın topraklarında yaşıyoruz o derece övünçlüyüz ve gururluyuz" dedi.

 

Daha sonra sahneye çıkan Çellistanbul, Zuhal Olcay, Edip Akbayram ve Zülfü Livaneli törene katılanlar muhteşem bir müzik gecesi yaşattı. Sahneye en son çıkan Zülfü Livaneli programına başlamadan “Buraya her gelişimde nazım Hikmet İçin heyecanlanıyorum kalbim çarpıyor. Başka konserlerde değil ama buraya gelirken oluyor. Çünkü Nazım Hikmet olmasaydı biliyorum ki biz bugün böyle olmayacaktık. En azından ben olmayacaktım çünkü benim hayatımda en büyük rolü oynayan benim müzisyen olmamda, besteci olmamda en büyük rolü oynayan büyük usta Nazım Hikmet denince… Zaten adı her geçince kalbim çarpıyor. Her gün onun dizeleri ile düşündüğümü fark ediyorum. Olayların yorumlarını onun dizelerini hatırlayarak yorumluyorum ve bugünlerde Türkiye'de olan olaylar eğer yaşıyor olsaydı bugün yaşananları eminim ki bizden daha büyük bir heyecanla daha da büyük bir coşku ile izleyecekti. 'Bir ağaç ölür büyük bir halk uyanır' diyecekti. Nazım Hikmet denince insanın aklına durgun denizler değil fırtınalı denizler geliyorö diyerek konserine Bedri Rahmi Eyüp Oğlu'nun Nazım Hikmet için bestelediği 'Yiğidim Aslanım Burda Yatıyor' şarkısı ile programına başladı.

Zülfü Livaneli'nin sahnede olduğu ve Edip Akbayram ile Zuhal Olcay'ında kendisine eşlik ettiği sırada üzerinde 'Diren Gezi Parkı' yazılı pankartı açarak sahneye çıkan gençlere salondaki kalabalıktan alkışlarla destek gelirken Livaneli, “Gezi Parkı'nda olan dostlarımıza, Türkiye'nin her tarafında ayakta olan gençlerimize coşkumuzla katılalım" diyerek konserine 'Döndüm daldan kopan kuru yaprağa' şarkısı ile devam etti.

 

Konser sonrası açıklamada bulunan Livaneli şöyle konuştu:

“Çok enteresan tabi Nazım Hikmet'in öldüğü şehirde olmak onun mezarına yakın olmak ve onun şiirlerinden bestelediğim şarkıları söylemek çok farklı bir duygu benim için. Daha önce de gelmiştim Nazım'ı anmalara ama 50. Ölüm yıl dönümü ve iki gün önce onun çok sevdiği Abidin Dino'nun eşi Güzin Dino'yu kaybettik.  O kuşak artık gidiyor… Burada Moskova'da olmak tabi bizim için Nazım Hikmet demek.

Tabi gezi parkı ile ilgili protestolara burada da bir dayanışma sergilendi ve buradaki kitle çok duyarlıydı o konuda ve Moskova'dan da onlara Nazım'ın Mezarı başından onlara bir selam yolluyorum.”

Bu arada ünlü Türk şairi Nazım Hikmet'in ölümünün 50.yılı 3 Haziran pazartesi günü yerel saat ile 11:00'de Moskova'daki Novodeviçi Mezarlığı'ndaki mezarı başında törenle anılacak.