'YORGUN GEMİCİ'NİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Avrupa Türkiye'deki Yazarlar Birliği üyeleri için, 24-25 Kasım tarihlerinde, Kuzey Ren Vesfalya Eyaletindeki Gelsenkirchen kentinde bir iki günlük hafta sonu buluşması organize etti. Ben acılar içinde kıvranıyor, gidip gitmeme konusunda karar veremiyordum. Eşim Sakine'yi yitirdikten kısa bir süre sonra, Ankara’da Barış ve Demokrasi etkinliğine karşı IŞİD terör örgütü tarafından yapılan bombalı saldırıda 102 yurtsever ölmüş, yüzlerce insan yaralanmıştı. Yaralılar arasında kardeşim Hasan da vardı,vücuduna iki bilye saplanmıştı...


Ben kararsızlık içindeyken, önce yazar arkadaşım Kemal Yalçın, ardından Mevlüt Asar ile Eşi Dilek Asar beni aradılar. Dilek Asar, “Babamın, Antalya'dan sana yolladığı bir emanet var. Toplantıya Mevlüt ile ben de geleceğim. Gelirsen seviniriz, emaneti de veririm,” dedi. Bunun üzerine toplantıya gitmeye karar verdim. Gittiğime iyi etmişim. Çünkü orada önce Mevlüt Asar bana Nezih-er yayınlarından çıkan “DENİZİNİ YİTİREN MARTILAR” adlı şiir kitabını imzalayarak verdi. (Bu kitapta yer alan şiirleri elbet önümüzdeki günlerde değerlendireceğim bir yazı hazırlayacağım.) Sonra Dilek Asar çantasını açıp bana bir paket uzattı. “Bu babamın sana yolladığı emanet.” dedi. Paketi açtım, paketten Mevlüt Koca’nın Simge Edebiyat Yayınları arasında çıkan “Yorgun Gemici” adlı şiir kitabı çıktı.


Mevlüt Koca, uzun süredir beklediğimiz kitabını, yıllar önce Almanya'da bir trafik kazasında yitirdiği eşi Sabiha Koca’ya ithaf etmiş. Kitapta, öğretmenlere, bazı şair ve yazar dostlarına ithaf edilmiş başka şiirler de var. Arka kapakta Mevlüt Asar, kitap hakkında yazdığı kısa tanıtım yazısında şu cümleler yer alıyor: “Yorgun Gemici, sadece bir şiir kitabı değil, İvriz Köy Enstitüsü’nden, Almanya’da kültür ateşeliğine uzanan bir yaşam öyküsünün şiirsel izdüşümüdür. Mevlüt Koca, şiir sanatının gereçlerini ustaca kullanarak yazdığı şiirlerle, okuyucuya kendi özyaşamından ‘kareler’ sunarken, yakın tarihimize de adeta ışık tutuyor.”


Öğretmen emeklisi şair, Mevlüt Koca’nın yaşamından süzdüğü şiirler, gerçekten de yakın tarihimizin önemli olayları üzerine tutulmuş bir günlük gibi. Onun tarihe tanıklık yaptığı söylenebilir. Bunu tanıklığı bu güne kadar çeşitli dergilerde yayınladığı makalelerde, öğretmenler, yazarlar toplantılarında anlattığı gözlemler hatta fikralarda da görmek mümkündür. YORGUN GEMİCİ”yi okuduğumuzda, onun 87 yıllık ömrü boyunca hissettiği duyguları, düşünceleri, yaptığı gözlemleri ve geleceğe umut taşıyan hayallerini bize şiir sanatı diliyle anlattığını görüyoruz.


Kitaba aldığı şiirler, Mevlüt Koca'nın şiir sanatının “kuralları”na hakimiyeti ve şiirlerindeki musiki ve lirik anlatım hemen anlaşılıyor. Toplumsal mutluluk ya da felaketlerde ortaya çıkan ortak sevinç veya acının yanında aşk, ayrılık, özlem, ölüm acısı gibi ferdi duygular da lirik bir tarzla şiirlerde dile geliyor.

Kişisel duygulara ““Teselli ” başlıklı şiir, güzel bir örnek oluşturuyor:


Bilirsin yufka yürekliyim

Sık sık haber savarım

Kömür gözlerimin sana bakışlarını

Doldurur zarflara yollarım”


Şairin bir eğitimci ve geniş bir felsefe ve pedagoji bilgisine sahip olması, didaktik şiir tarzını da çok başarılı bir şekilde kullanmasını olanak sağlıyor. Buna örnek olarak “KÖŞE KAPMACA” ve “TRAFİK CANAVARI” başlıklı şiirler verilebilir:


“babası para babası

Son model arabası

Bir elinde direksiyon

Bir elinde telefon

Mallborası dudak arası

Külü düştü düşecek şalvara

Çekmiş kafayı, düşmüş yollara

Üç yüz atlı limuzin

Böyle gitmez aslanım”


Şair toplumsal olguları, kavgayı ve umutları etkin bir şekilde anlatmak için, çok iyi bildiği doğadan imgeler ve benzetmeleri çok iyi bir şekilde kullanır. Bu özellikle köy enstitülerine bir övgü olarak yazılmış
“17 NİSAN UMUDU” adlı şiirde görmek mümkündür:


“Acı yellerin alıp götürdüğünü

Güneş yine getirir anacığım

Uzun sürmez bu tipi, bu kar

Bakarsın bir sabah, şafak misali

Ahlat ağaçlarında bahar

......

Bahar havası doldukça can kafeslerine

Allanır kül rengi yanaklar çocukların

Bir bayram şenliği ovada, dağda

Bir bereket, bir bolluk başaklarda”


Özetle söylemek gerekirse, 80 sayfalık kitapta yer alan şiirlerinde Mevlüt Koca, doğa sevgisi, barışı, göçmenliği, toplumsal acıları, hasretleri yalın fakat lirik bir şekilde dile getirmiştir. Şiirleri okurken insan sanki güzel bir müzik dinliyormuş hissine kapılıyor.


Şair Mevlüt Koca'yı yürekten kutlarken, SİMGE Yayınları'na da hocamızın şiirlerini, şiir severlerle buluşturdu için teşekkür ediyorum.


03. Aralık 2015

Molla Demirel