Bu yıl 73’üncüsü gerçekleşen Frankfurt Kitap Fuarı'na yayınevleri ve okurların yanında, Avrupa’da sürgünde yaşamak zorunda kalan Türkiye kökenli birçok yazar ve gazeteci katıldı.

20-24 Ekim tarihleri arasında açık kalan ve günde 25 bin kişinin gezmesine izin verilen Kitap Fuarı'nı 8o ülkeden 70 bin kişi ziyaret etti. Fuara, bu yıl 7 bin 140 yayıncının katıldığı açıklandı. 

Pandemi koşulları nedeniyle birçok yazarı ve yayınevinin katılım sağlayamadığı fuardaki düzenlenen çoğu etkinlik dijital yapıldı, söyleşi ve kitap tanıtımları da internet aracılığıyla tüm dünyaya anında yansıtıldı.

Aşırı sağcı yayınevinin katılması boykot edildi

Alman basınına genişçe yansıyan haberlere göre aşırı sağcı "Jungeuropa" adlı yayınevinin fuara katılmasına izin verilmesi birçok yazar ve ziyaretçi tarafından sert dille eleştirildi. Bundan dolayı programlarını iptal edip Kitap Fuarı'na katılmayarak boykot eden yazarlar oldu. Fuarın dışında boykot bildirileri dağıtıldı.

UTKU: "iletişimde mizah yemekteki soğan gibidir" UTKU: "iletişimde mizah yemekteki soğan gibidir"

Can Dündar: Erdoğan’ın çizgi romanı hazır!

Gazeteci Osman Okkan'ın öncülük ettiği 'Kültür Forum Türkiye Almanya'nın (KulturForum TürkeiDeutschland) standında gerçekleştirilen etkinliklere çok sayıda izleyici katıldı.

Özellikle gazeteci Can Dündar'ın yazdığı ve Mısır kökenli Mohamed Anwar'ın çizdiği Erdoğan'ın biyografisini içeren çizgi roman tanıtımı yoğun ilgi gördü. Yazar Dündar, "Erdoğan beni dünyaya anlattı, ben de Erdoğan’ın iktidara tırmanış macerasını bu çizgi roman ile dünyaya tanıtacağım. Kitap sadece Türkçe ve Almanca değil, İtalya, İspanyolca, Fransızca, Arapca ve İngilizce olarakta okurlarla buluşacak" dedi.

Dündar'dan Acarer'e yapılan saldırıya sessiz kalan kurumlara eleştiri

Can Dündar aynı günün akşamı Frankfurt Halkevi'nde gerçekleşen ikinci etkinlikte ise bir süre önce Sedat Peker'in paylaşımları nedeniyle BirGün gazetesi tarafından ilişiği kesilen gazeteci Erk Acarer ile ilgili demokratik kurumları sessiz kalmakla eleştirdi. Dündar'ın, "Erk Acarer Berlin'de evinin avlusunda eşinin ve çocuğunun gözleri önünde dövüldü ama hiçbir demokratik kurum ve dernekten kimseler ne kendisini ziyaret etti ne de bir buket çiçek vererek acısını paylaştı" şeklindeki eleştirel ifadeleri dikkat çekti. Dündar, sürgünde yaşayan KHK ile ihraç edilen akademisyenler ile ilgili de gereken dayanışma ve sahip çıkmanın yaşanmadığına yer verdi. Dündar, Türkiye'de iken Avrupa'da güçlü demokratik kurumların ve dayanışma kurumlarının var olduğunu düşünüyordum ama ne yazık ki böyle değilmiş" dedi.

Dersim Katliamı 'Tertele' kapsamlı olarak gündeme taşındı

KulturForum standında Çiler Fırtına‘nın moderasyonunda Almanca ve Türkçe gerçekleştirilen söyleşide Dersim'in Kayıp Kızları isimli belgesel içerikli kitabın yazarları Nezahat ve Kazım Gündoğan'ın Dersim Katliamı sırasında ve sonrasında yaşananlar ile ilgili kapsamlı araştırmalarınına yer vermeleri dikkatle dinlendi. Öte yandan aralarında 68 kuşağı devrimcilerinden yazar Atilla Keskin ile Hıdır Eren Çelik, İmran Ayata, Rose Agum, Kemal Yalçın ve Yavuz Ekinci'nin bulunduğu yazarlar, başta Dersim olmak üzere geçmişten günümüze yaşanmış devlet destekli katliamlara ve Türkiye'deki güncel siyasal gelişmelere yönelik geniş bilgiler verdiler.

Birçok yazar ve sanatçının konuşmacı olarak yer aldığı etkinlikte hasta annesini ziyaret için 2018 yılında İstanbul'a gittikten bir süre sonra gözaltına alınarak tutuklanan gazeteci ve sosyolog Adil Demirci de Silivri cezaevinde yaşadıklarını somut örnekler vererek anlattı.