Fulya Omaç / Çeşme  

ÇEŞME-ALAÇATI BİRLİĞİNİN İLK ADIMI ‘OT FESTİVALİ’ İLE ATILACAK

Türkiye’nin en önde gelen tatil beldelerinden Alaçatı’da ilki 2010 yılında gerçekleştirilen Alaçatı Ot Festivali’nin beşincisi bu yıl Alaçatı Pazar Yeri Camii Meydanı’nda 10-14 Nisan tarihleri arasında yapılacak. 2010 yılında bir gün olarak başlayan ve 2011 yılından itibaren iki güne çıkarılan Alaçatı Ot Festivali, bu yıl ise 5 gün sürecek. Alaçatı Sanat ve Kültür Derneği’nin çatısı altında, Alaçatı Ot Festivali Organizasyon Komitesi tarafından gönüllülüğe dayalı bir çaba ile gerçekleşen ve gelenekselleşen Festival konuklarına, bu yıl birçok yenilikle merhaba diyecek. En önemli değişiklik ise katılımcı kapsamı konusunda. Bu yıl ot aşı ve ot toplama yarışmasına sadece Alaçatılılar değil, Çeşmeliler de katılabilecek. Alaçatı halkının sahip çıkması nedeniyle geleneksel bir festival kimliğine kavuşan, ‘En fazla ot çeşidini kim toplayacak?’, ‘En güzel otlu yemeği kim pişirecek?’ yarışmalarıyla klasikleşen festival, Alaçatı’nın doğal ve kültürel zenginliğini ortaya çıkarmayı amaçlıyor.

ALAÇATI VE ÇEŞME TEK VÜCUT OLARAK İLK ETKİNLİĞİNİ ‘OT FESTİVALİ’ İLE YAPACAK

Festivalin başlamasına sayılı günler kala görüşüne başvurduğumuz Çeşme’nin yeni Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, Bütünşehir Yasası'na dayanarak festivali tüm Çeşme yarımadasına yaydıklarını belirterek, “Yerel Yönetimler Yasası’nda yapılan değişiklikle belde belediyelerinin kaldırılması kapsamında Alaçatı Belediyesi de 30 Mart’ta yapılan yerel seçimlerden sonra tüzel varlığını kaybederek Çeşme Belediye sınırlarına dahil oldu. Dünyada iki ayrı turizm markası olan bu güzide tatil cennetleri Çeşme ve Alaçatı güç ve dayanışma birliğiyle tek vücut olarak ilk etkinliğini ise ‘Ot Festivali’ ile yapacak. Yarışmanın kapsamının genişlemesiyle birlikte Çeşme-Alaçatı birliğinin ilk adımı atılacak.

Temel olarak amatör anlamda başlayan ve bu amatör ruhunu kaybetmeden ama profesyonelce gerçekleştirdiğimiz bir etkinlik olan festivalimizde yörenin zengin yemek ve ot kültürünün daha da çeşitlenmesi, insanların yöresel lezzetleri korumaya ve yaşatmaya teşvik edilmesi, yarışma katılımcılarının artması, kısacası bir kültürün yaşatılması amaçlanıyor. Festivalimize geçtiğimiz yıl iki gün boyunca 5 bini aşkın kişi katıldı. Festivalin bu yıl da geçen yıllarda olduğu gibi çok iyi geçeceğine ve güzel sonuçlar doğuracağına inanıyorum” diye konuştu.

ALAÇATI OT FESTİVALİ’NİN ÜNÜ TÜRKİYE SINIRLARINI AŞTI

Alaçatı Ot Festivali Organizasyon Komitesi Başkanı Tülin Onarer ise festivalin ününün Türkiye sınırları aşarak, yabancı tur şirketlerinin programlarına girmeye başladığını vurgulayarak, “İlk kez geçen yılki festivale Belçika ve İsviçre’den de özel turist kafileleri geldi. Ayrıca hemen karşımızdaki Sakız Adası’ndan Yunanlı dostlarımız ile gazeteci ve televizyoncular da etkinliğimizi yakından takip etti. Yine İstanbul’un Setur, ETS, Jolly gibi büyük tur şirketleri festivale özel paket turlar satmaya başladı. İyiyemek.com gibi gastronomi portalları festival tarihine özel gurme turlar düzenledi. Geçen yıl otellerde, restoranlarda, hatta sokaklarda yer bulmak neredeyse imkansızdı. Gurmeler, gazeteciler, televizyon programcıları ve Ege Mutfağı’na aşık binlerce kişi Alaçatı sokaklarını doldurdu” dedi.

 ZENGİN AKTİVİTELERLE DOPDOLU

Festivalin daha da güzelleşmiş ve kapsamını genişletmiş olarak, bütün doğaseverlere, yemek keyfine düşkün olanlara, sanatla buluşmak isteyenlere ve bilim adamlarına kucak açtığını ifade eden Onarar, festival kapsamında yarışmaların ve birçok etkinliklerin yanı sıra çeşitli konferanslar, söyleşiler ve gurme turizmi üzerine sohbet toplantıları da yapılacağının altını çizerek şöyle konuştu:

Bu yılın teması olan ‘Arap Saçı’nı değişik karışımlarla deneme fırsatımız olacak. Dört gurme usta yemek atölyelerinde, sırlarını isteyenlerle paylaşacak. Festival kapsamında ‘Ot temalı’ resim, heykel, seramik ve fotoğraf sergileri açılırken, bu alanlarda çeşitli workshoplar da gerçekleştirilecek. Dört ayrı konferansta, otun sağlık yönünde ele alacağız. Bilimsel çalışmalar bununla bitmiyor. Yenilebilen otları tanıtmak için hazırladığımız uygulama bahçemiz ve bu çalışmayı da içine alan uluslararası beslenme ve gıda için biolojik çeşitlilik projesinin sunum toplantısında festivaliniz nasıl bu projenin bir bileşeni olarak kabul edildiği ve bu alanda devam edecek çalışmalarımız anlatılacak.
Alkali beslenme ve fitoterapi (bitkilerle tedavi) konularında herkese açık iki konferans gerçekleşecek. Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi, Prof. Dr. Gülden Köksal fitoterapi konusunda 10 Nisan’da, Dr. Ayşegül Çoruhlu ise alkali beslenme konusunda 11 Nisan’da festival kapsamında konferanslar verecekler. Eski yıllarda yarışmaya katılan yemekler, bire bir yeniden hazırlanarak Festival Komitesi tarafından sağlanan özel standlarda her isteyenin ulaşımına hazır olacak. Dileyenler ücret karşılığı bu yemeklerden tadabilecek. Ayrıca Alaçatı’nın restoranları da özel otlu menüler hazırlıyorlar. 1001 çeşit ot diyoruz, meraklısına onları da göstereceğiz, ‘ot toplama ve doğa yürüyüşleri’yle de, otları tanıtıp, bu doğayı tanıyarak onlara ulaşmanın yollarını göstereceğiz. Fotoğraf sergisi, seramik sergisi, keçe ve kağıt atölyeleri, gençlik aktiviteleri ve çok zengin bir kortejle yine dolu dolu bir festival olacak. İlk ot festivalinden bu yana jürinin değişmez üyelerinden Ayhan Sicimoğlu, bu yıl jüri üyeliğinin yanında orkestrasıyla 12 Nisan Cumartesi günü açık havada halka açık bir konser verecek. Konser ücretsiz olarak izlenebilecek. Yarışmada derece alan lezzetler yine altınla ödüllendirilecek.