Würzburg’da Somalili bir kişi bıçakla üç kadını öldürdükten sonra beş kişiyi de ağır yaraladı. Kişinin “Allahu Ekber” diye bağırmasından hareketle eylemin islami temeli olup olmadığı araştırılıyor.

Vardır veya yoktur ama asıl önemli olan bu tür eylemlerin yoğun olarak ABD’de ve daha az oranda da başka ülkelerde görülüyor olmasıdır.

Amok, nedensiz şiddet demektir. Kişi öldürdüklerini tanımadığı gibi şiddetin açıklanabilir nedeni de bulunamaz. Eğer islami motif gerçek ise, burada açıklanabilir bir neden bulunacaktır: batılı hayat tarzına ve özellikle de kadınlara yönelik tepki. İslami motif gerçek değil ise, tipik bir küçük amok eylemi gerçekleşmiş demektir.

ABD’de kişi otomatik tüfeğini ve yanında da üç şarjör mermi alır, yüksek bir yere çıkar ve aşağıda gördüklerine rastgele ateş eder; artık kaç kişi ölürse. Eylemin sonunda genellikle canlı yakalanmaz; ya intihar eder ya da polisle girdiği çatışmada öldürülür.

Öldürdüğü kişileri tanımaz. O sırada onların yerine başkaları da orada olabilirdi, fark etmez.

Günlük hayatta zihnimiz nedensellik temelinde düşünmeye alışmıştır. Bu bağlamda her eylemin ve cinayetin nedeni vardır. Kişinin öldürdüklerini tanımadığı durumlarda bile bu neden bulunabilir. Mesela Telaviv’de bir yolcu otobüsüne binip kendini havaya uçuran ve çok sayıda yolcunun ölümüne neden olan kişi de büyük ihtimalle öldürdüklerini tanımıyordur ama eylemin hedefi vardır: mümkün olduğu kadar fazla Yahudi öldürmek.

Keza canlı bomba olarak kendini havaya uçuran ve o çevrede mümkün olduğu kadar fazla insanı öldürmeye çalışanlar da bu kişileri tanımıyorlardır ama eylemin şöyle veya böyle politik bir amacı vardır.

Tipik bir amok eyleminde ise amaç bulamazsınız. Cevap vardır, eylemdir ama soru yoktur; aranıp bulunması gerekmektedir. Başka bir deyişle sonuç vardır ama karmaşık da olsa neden belli değildir.

Bu konudaki değişik teorilere kısa bir yazının çerçevesinde girmek istemiyorum. Konuyla ilgili araştırmalar görece yenidir çünkü bilimsel araştırma nedensellik arar ve spekülasyon temelinde de bilimsel araştırma yapılamaz. Çok sayıda faktörün birbirini değişik şekillerde etkilemesi ve amoka yol açmasından söz edilebilir. Bu durumda her eylem ve eylemcinin profili ayrıca incelenmelidir. Bir veya birkaç tipolojiden çıkılarak genelleme yapılması yanlış olur.

Belirli özelliklere sahip kişiler amok türü eylemlere uygundur da denilemez çünkü bu özelliklere sahip kişilerin mutlaka bu eylemi yapması gerekmez. O zemini eyleme götüren faktörler vardır. Bu faktörler yoksa, kişide var olan özelliklerden hareketle eylem ortaya çıkmaz.

Şu genelleme yapılabilir: amok eylemlerinin failleri genç erkeklerdir. Bu tür eylemleri ABD’de ve Almanya’da okul katliamlarında da görürüz. Bir öğrenci sınıf arkadaşlarını ve hocalarını öldürür.

Rudiger Safranski bu eylemlerdeki motifleri anlamanın ancak eylemcinin duygularına benzer duygulara sahip olmakla mümkün olabileceğini söylediği zaman haklıdır.

Kendini ve –kim oldukları önemli değil- mümkün olduğu kadar fazla insanı imha etmeyi istemek…

Bu ancak derin bir nefret duygusuyla mümkündür; hem dışa hem içe dönen bir nefret duygusu.

Buna ek olarak büyük cesaret de gereklidir ya da bu cesaret yaşamayı umursamazlık durumuna da dönüşebilir. Önemli olan hissettiğini yapmaktır, sonrasında kişinin başına ne geleceği önemli değildir; yaşamayabilir de…

Bu kitabı almış ve biraz okumuştum, ardından araya başka okunacaklar girince öylece kalmıştı. Gewalt ohne Grund: Nedensiz Şiddet. Yazarının konuyla ilgili doktora çalışması… Bu sefer tamamını okuyacağım.