ABD merkezli çok uluslu ilaç devi Pfizer ile Almanya merkezli biyoteknoloji şirketi BioNTech SE'nin ortak geliştirdiği Kovid-19 aşısının yüzde 90'ın üzerinde etkili olduğu açıklandı. 

Türkiye dahil 6 ülkede yaklaşık 44 bin kişiyle klinik deneyler yürüten Pfizer ile BioNTech, Kovid-19 aşısı adayı enjekte edilen deneklerle plasebo verdiği denekler arasındaki kıyaslamalı sonuçları açıkladı.

Pfizer ile BioNTech'in Kovid-19 aşı adayı üç hafta arayla iki doz olarak kullanılıyor.

Buna göre aşının ikinci dozunun verilmesinden 7 gün sonra yüzde 90'ın üzerinde aşı etkinlik oranına erişildi. Toplamda ilk dozun verilmesinden 28 gün sonra Kovid-19'a karşı koruma elde edildi. 

Pfizer CEO'su Dr. Albert Bourla, sonuçları "Bence tünelin sonundaki ışığı görebiliyoruz. Bilim ve insanlık için büyük bir gün" diye değerlendirdi. 

Sputnik'in haberine göre Bourla, "Aşı geliştirme programımızda bu kritik dönüm noktasına tam da enfeksiyon oranlarının yeni rekorlar kırdığı, hastanelerin kapasitelerinin aşıldığı ve ekonomilerin yeniden açılmakta zorlandığı dönemde, dünyanın en çok ihtiyaç duyduğu sırada ulaşıyoruz" dedi.

Bu ay sonunda ABD'de acil kullanım onayı için başvuruda bulunmayı planlayan aşı üreticisi şirketler, yıl sonuna kadar 50 milyon doz, 2021 sonuna kadar 1.3 milyar doz aşıyı piyasaya sürebilmeyi planlıyor.

Pfizer ile BioNTech, Batı dünyasında Kovid-19 aşısıyla ilgili geniş çaplı klinik deneylerden başarılı veriler sunan ilk üreticiler olurken, Alman şirketinin başarısının gerisinde Türkiye kökenli göçmen ailelerin çocukları olan Özlem Türeci-Uğur Şahin çiftinin bulunduğu belirtildi. 

Reuters'in aktardığı habere göre BioNTech'i kuran ikinci nesil Türkiye göçmeni çiftle ilgili özel haberinde, Özlem Türeci (53) ile Uğur Şahin'in (55) hayatlarını kansere karşı bağışıklık sistemini güçlendirme çalışmalarına adadıkları vurgulandı.

Welt am Sonntag gazetesinden aktaran Reuters, Köln'deki Ford fabrikasında çalışan Türkiye göçmeni mütevazi bir ailenin oğlu olan Uğur Şahin'in bugün BioNTech CEO'su olarak yönetim kurulu üyesi eşi Özlem Türeci ile birlikte 2.4 milyar euroluk servetle Almanya'nın en zengin 100 kişisi arasında yer aldığını kaydetti.

Nasdaq listesinde yer alan BioNTech'in piyasa değeri, bir yıl önceki 4.6 milyar dolarken, koronavirüse karşı toplu aşılama çalışmalarında önemli bir rol oynamasına koşut cuma günkü kapanışta 21 milyar dolara yükseldi.

2008'deki kuruluşundan beri BioNTech'i fonlarıyla destekleyen girişim sermayesi şirketi MIG AG'nin yönetim kurulu üyesi Matthias Kromayer, Uğur Şahin hakkında "Başarılarına rağmen, inanılmaz derecede mütevazı ve cana yakın biri olmaktan asla vazgeçmedi" diye konuştu.

Kromayer, Şahin'in iş toplantılarına tipik şekilde kot pantolon giyerek ve alameti farikasına dönüşen bisiklet kaskı ve sırt çantasını taşıyarak girdiğini anlatırken, çifti 'rüya takımı' diye niteledi.

İnatla çocukluk hayalinin peşinden giderek tıp okuyup doktor olan Şahin, üniversite hastanelerinde çalışırken Almanya'ya göç etmiş Türkiyeli bir doktorun kızı olan Türeci ile tanıştı ve tıp araştırmaları ile onkoloji ortak tutkuları haline geldi. Kansere karşı mücadelede potansiyel müttefik olarak bağışıklık sistemine odaklandılar ve her tümörün benzersiz genetik yapısını ele almaya çalıştılar. Türeci, düğün günlerinde bile laboratuvarda çalıştıklarını hatırlıyor. 

Mainz Üniversitesi profesörü Şahin akademik araştırma ve eğitimi asla bırakmazken, çiftin girişimcilik kariyerleri 2001 yılında kanserle savaşan antikorlar geliştirmek için Ganymed ilaç şirketini kurmakla başladı. Ganymed, 15 yıl sonra 2016'da 1.4 milyar dolara Japon Astellas'a satıldı.

Ganymed'in arkasındaki ekip ise hücrelere genetik talimatlar göndermek için çok yönlü bir haberci madde olan mRNA gibi çok daha geniş bir yelpazede kanser immünoterapi araçları geliştirmek için BioNTech'i kurmuştu.

Strüngmann Kardeşler, Microsoft kurucusu Bill Gates'in milyonlarca dolarlık fon verdiği, Sanofi, Eli Lilly, Roche'a bağlı Genentech'in ortaklık yaptığı BioNTech için dönüm noktası ocak ayında Şahin'in Çin'in Vuhan kentinde yeni tip koronavirüs salgınıyla ilgili bilimsel bir makaleye rastlaması ve kanserle mücadele eden mRNA ilaçlarından mRNA tabanlı viral aşılara geçilebileceği sonucuna varması oldu. 

Bununla ilgili 'ışık hızı' adını verdiği proje için yaklaşık 500 çalışanı kısa sürede görevlendiren BioNTech, mart ayında Pfizer ve Çinli ilaç üreticisi Fosun'un ortak olarak desteğini kazandı.

Bugün Pfizer ile BioNTech'in geliştirdiği aşı adayının Kovid-19'a karşı yüzde 90'dan fazla koruma sağladığının açıklanması üzerine Reuters'in görüşünü aldığı Prof. Dr. Uğur Şahin, 2020'nin başında bu çalışmaya başlarken kendisini ne kadar zorlu bir görevin beklediğini bilmediğini, ama ciddi bir bilim insanının kolay söyleyebileceği bir şey olmasa da bu sıradışı başarının mümkün olduğunu en başından beri bildiğini belirtti.