Sevgili okuyucular,

Manisa Soma’da kömür madeni ocaklarında yaşanan katliamın ardından, Cumhurbaşkanı, Abdullah Gül, başbakan R.T.Erdoğan, bakanlar, AKP kurmayları, CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP eş başkanları, Ertuğrul Kürkçü, Sebahat Tuncel, MHP genel başkanı Devlet Bahçeli ve çeşitli siyasal partilerin temsilcileri, Soma’ya akın ettiler.

Soma maden emekçileri, aileleri, yakınları, Soma’ya akın eden devlet erkânına tepkili ve öfkeliler. Bu öfke, bazen protesto, bazen bağırmalar, bazen yuhalamalar, bazen de, istenmeyen ferdi davranışlar olduğu gerçeğini yadsıyamayız. Bu davranışları sergileyen emekçiler ve aile yakınlarının tepkilerini, öfkelerini anlamak durumundayız.

Bu insanlar, babalarını, kardeşlerini, eşlerini, çocuklarını, nişanlılarını, arkadaşlarını en yakınlarını kömür ocakların da, 2400 metre derinliklerin dehlizlerinde, yaşanan katliam’da kaybettiler. Bu insanlarla empati kurmak durumundayız. Empati kurmak yerine, onlarla, ‘kavgaya’ tutuşmak, onlara karşı ‘öfkeli’ davranmak, ‘yumruk’ atmak,

polisleri üzerlerine göndererek, ‘dayak’ attırmak, bir başbakanın yaklaşımı olamaz. Türkiye’yi, ülkemizi, ‘ileri demokrasi’ ile yönetildiğini iddia eden, başbakanına yakışmaz!

Soma kömür madeni ocaklarındaki, katliam sonrası gelişmelerde göstermektedir ki, başbakan R.T.Erdoğan, toplumla empati kurmak yerine, toplumla kavga etmek ve cebelleşmeyi tercih etmektedir. Taksim gezi olaylarında gördük ki, başbakan toplumla kavgalı, 17-25 Aralık

2013 yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda gördük ki, başbakan topluma karşı kin kusarak akıl dışı davranışlarda bulunmaktadır. Soma, kömür madeninde yaşanan katliamdan sonra, Soma’ya gelen başbakan R.T.Erdoğan, kendini protesto eden, tepki gösterenlere, tokat atarak saldırganca davranmaktadır. Basın mensuplarını, ‘azarlayarak’ tehdit vari davranışlarda bulunmaktadır.

Yargı kurumunun mensuplarıyla kavgalı, ‘itişip, kalkışmaktadır’ hatta ağzını ‘bozarak’ ‘hakaret’ içeren cümleler kurmaktadır. Kendine karşı yönelen eleştiriler karşısında, ‘teamülsüz’ akrasiv ve saldırgandır.

Soma’da, savunmasız durumda olan, 15-16 yaşlarında bir kız çocuğuna karşı, sadece babasını kaybetmenin acısıyla, ‘‘babamın katilinin burada ne işi var’’ dediği için fiziki, ‘saldırıda’ bulunması, bir başbakanın yapacağı bir davranış olmaması gerek.

Bütün bu davranışlardan sonra, insanın aklına gelen ilk soru, R.T.Erdoğan, başbakan mı? Yoksa Kovboy mu? Yoksa Türkiye Tabipler Birliğinin açıkladığı gibi, ‘başbakanın sağlık durumu iyi değil’ mi? Tamam da, sağlık kurumlarımız ne güne duruyor?

Hepimizin çocukluk yıllarında, hatırlamamızda fayda vardır. 1960-70 yılların modası olan Amerikan Kovboy filmleri vardı. Kovboy filmlerinin de Kasaba’nın vazgeçilmezlerinden olan Şerif’ler bulunmaktaydı. Şerifler iyi kalpli ve kötü kalpli olarak iki’ye ayrılırlardı.

Kovboy filmlerinde de, bazen Kasabanın Şerifleri seçimler yapılarak göreve gelirler. Bazen Şerifler, seçimlerle göreve gelseler de, genel geçerli kaideleri uygulamak yerine kendi kuralarını uygulamayı yeğlerler.

Kötü karakterli Kovboy Şerif Kasaba da, kendi düzenini kurmak için, en vay türlü entrikalara başvurmaktan kendini alamazdı. Ama yinede Kasaba’da, kendi arzuladığı gibi bir düzeni kuramazdı. Şerif öfkelenir ve sağa sola saldırır, ortalığı kırar döker, Kasaba ahalisine kan kustururdu. Ama Şerif yine de, arzuladığı düzeni kurmaya Muaffak olamaz.

Başbakanın davranışlarını, Kovboy filmlerindeki vahşi batının Kasabalarındaki Şerif’lerine benzetmekten kendimizi alamıyoruz.Modern dünya da, bir ülke yönetmek, Kovboy filmlerindeki vahşi batının Kasabalarını yönetmekle aynı değildir. Modern dünya da, yasalar, adalet, Kovboy ve Şerifler tarafından dağıtılamaz ve sağlanamaz.

Demokrasi, demokratik kurumlar ve kurallar tarafından ortak akıl la uygulanır. Demokrasi, kişilerin keyfi davranışları ile paralellik arz etmez. Başbakanlık Müşaviri, yerde yatan savunmasız madenci olan göstericiye, tekmelerle saldırmaz!

Başbakan R.T. Erdoğan, son dönemdeki uygulamaları, davranışları, kendine olan, ‘özgüveni’ Kovboy film’lerindeki, vahşi batının Kasaba Şerif’lerine benzemektedir. Bizlere düşen görevde, sormaktan başkası değildir.

Başbakan mı? Yoksa Kovboy mu? Şerif mi?

16 Mayıs 2014

Facebook: aliekberpektas

Twitter: AliekberP