Sevgili okuyucular,

Türkiye politik figürleri, medyası, özellikle havuz medyası, gerici yobaz kesiminde desteği ile arkasına AKP devletinin gücünü de alan faşistler, ‘din’ istismarlığına, ‘peygamber’ istismarlığı tüm hızıyla devam ediyor.

Fransa başkenti Paris’te, mizah dergisi CHARLİE HEBDO yayınları bahane edilerek, bürosuna düzenlenen silahlı saldırıda 12 masum insan, El Kaide çeteleri tarafından vahşice katliama maruz kalmışlardı.

Katliam karşısında soğukkanlılığını koruyan, CHARLİE HABDO çalışanları, katliam sonrası ilk sayısını 14 Ocak Çarşamba günü yayınladı. Bugüne kadar 60 bin tirajla yayınlanan mizah dergisi, toplumsal güçlerin de desteği ile önce bir milyon, daha sonra 3 milyon olarak basımı ve dağıtımı planlanırken, talep üzerine, son alınan kararla 5 milyon adet basılarak dağıtımı sağlamıştır.

Mizah dergisi CHARLİE HEBDO dağıtım için raflara konduğunda, yoğun ilgi ile karşılanarak kapışılmış ve derginin yer aldığı raflar boş kalmış durumdadır. Mizah dergisi CHARLİE HEBDO 5 milyon tirajı ile bir ilke bir ilke daha imza atmıştır. Aynı anda 16 dilde yayınlanarak, uluslar arası arenada ilgi ile karşılanmıştır.

CHARLİE HRBDO, kamuoyunun da bilgisi dâhilinde, bir mizah ve hiciv dergisidir. Yayınlarıyla okuyucularının gülümsemesini, tebessüm etmesini sağlamaktadır. İnançlar, dinler, etnik kökenler, sınıflar, cinsiyetler arasında fark gözetmeksizin, mizah ve hiciv içeren konularda yayınlar yaparak okuyucularına hizmet vermekteydi.

CHARLİE HEBDO yayınlarıyla, gülen insanları, tebessüm eden toplumsal güçleri kucaklamaktaydı. Ama gülen, tebessüm eden toplumsal gruplardan, ‘hoşlanmayan’ gülmeyi, tebessüm etmeyi, ‘sevmeyen’ kendilerini sadece, ‘öldürmeye’ katliam yapmaya, ‘kelle avcılığına’ konsantre etmiş vahşet çetesi tarafından katliama maruz kaldı.

CHARLİE HEBDO çalışanları, karikatüristler, katliamcı çetelere inat, yine gülümseyen, gülümseten yüzünü kamuoyuna, okuyucularına mizah ve hiciv yoluyla yani yayınlarıyla anlatmaya çalıştı.

Yayınladığı yeni bir mizahla, İslam peygamberi ‘Muhammed in, güler yüzünü ve katliamdan duyduğu, üzüntüyü’ konu alan bir karikatürü kapağına taşıdı. CHARLİE HABDO’nun son sayısındaki kapağında, hiçbir dine, inanca ve İslam peygamberine, herhangi bir hakaret içermemektedir. Kapakta verilen mesajı böyle algılayanların aklına şaşmak gerekir.

CHARLİE HEBDO mizah dergisi ile dayanışmada olmak için yerkürenin birçok ülkesinde olduğu gibi, ülkemiz Türkiye dede, Cumhuriyet gazetesi dayanışma amaçlı dergiden ‘seçkiler’ yayınladı. Bu yayın karşısında, başta AKP devleti olmak üzere, Başbakanı, A. Davutoğlu, içişleri Bakanı Efkan Ala, AKP kurmayları, gerici yobaz güçler, havuz medyasının paramiliter gazetecileri hep bir ağızdan bağırmaya başladılar. ‘Tahrik var.’ ‘dinimiz elden gidiyor’ ‘peygamberimize saldırı var’ ‘allah-u ekber’ naraları ile ‘tek bir’ getirenler sokağa çıktılar. Aklıselim davranmayan, basın mensuplarının, bu yayın karşısında, ‘ama’ ‘lakin’ ‘fakat’ türü ürkekçe açıklamalar, havada uçuşmaya başladı.

Başta başbakan olmak üzere, yeşil sermayenin temsilci tarafından, özgür basın hedef alınarak, ‘tahrik’ var ‘peygamberimize hakaret’ var gerekçesi nefret suçu işlenmektedir.

Cumhuriyet gazetesinin safında yerimizi almalıyız! Cumhuriyet gazetesinin yayınları, birilerinin iddia ettikleri gibi, ‘tahrik’ unsuru olmaktan tamamıyla uzaktır. Kendilerinin tahrik olduklarını iddia edenlerin, başkalarına, ulusal kimliklerine, inançlarına her gün hakaret içeren yayınlar yapanların samimiyetleri sorgulanmalıdır.

Hiçbir gerekçeyle, farklı inanç ve dine mensup kişi, grup ve toplumsal kesimlerin hakarete uğraması ve incitilmesi, hiçbir vesileyle kabul edilir bir durum değildir.

Ama eleştiriler, mizah, hiciv ve yorumlar karşısında yapılacak olan, vahşi yöntemlerle, polis marifetiyle, iktidar erkinin faşizan baskılarıyla bastırma yöntemi, asla kabul edilemez. Eğer kabul edilmeyen bir durum varsa, demokratik yöntemlerle tepkilerini koymak, tüm toplumsal güçlerin hakkıdır.

Cumhuriyet gazetesine ve genel yayın yönetmeni, Utku Çakırözen ve yazarları, Ceyda Karan, Hikmet Çetinkaya nezdinde yürütülen linç kampanyası, basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğüne karşı yapılan linç kampanyasıdır.  AKP devleti, bakanlarıyla, kurmaylarıyla, havuz medyasıyla, militanları haline getirdiği yargı kurumlarıyla, özgür basına ve mensuplarına haçlı seferi kampanyası başlatmaktan, çekinmemektedir.

Cumhuriyet gazetesi, CHARLİE HEBDO mizah, hiciv dergisi ile dayanışma amaçlı sayfalarında yer verdiği ‘seçkiler’ gazetecilik açısında önemli bir adımdır. Bu nedenle, demokrasi güçleri, bileşenleri, Türkiye’nin aydınlık geleceğinden yana olanların,  basın ve ifade özgürlüğü açısından, Cumhuriyet gazetesinin saflarında yer tutmalıdırlar.  Sahiplenilmelidir.

Bir sonraki yazımda buluşmak üzere,

Aliekber Pektaş 16 Ocak  2015

Face:aliekber.pektas

Twitter: @AliekberP