Segili okuyuclar,



Başbakan R.T.Erdoğan, yine 'ucuz' demogojilere sarılmaktan kendini alamadı. AKP Ankara il başkanlığının hazırladığı bir toplantıda, deyim yerindeyse ikiyüzlü bir tavırla Alevilere ilişkin açıklamada bulundu.


Başbakan R.T. Erdoğan ı, Aleviler, Türkiye toplumu tanımasa neredeyse gözleri yaşartacak açıklamalarda bulunmaktadır.


R.T. Erdoğan'ın iki yüzlü davranışları ilk değildir. Başı sıkıştığı zaman, 'demokrasi havarisi' kesilir. Bazan inanmadığı halde, 12 Eylül döneminde idam edilenler için 'göz yaşı' döker.

Bu kez hiç şarşırtmadı, Alevilerin hakkını savunmaktan, 'dem' vurdu. 


R.T. Erdoğan, ''alevilik HZ Ali yi sevmekse, ben de  dört dörtlük aleviyim'' demekten kendini alamadı.

İnsan bu kadar iki yüzlü olabilir. Daha düne kadar, Suriye Devlet başakanı Beşar Esad'ın,  Alevi olduğu için hedefine koyduğunu, söylemleri unutulmuşa benziyor.


Kemal Kılıçtaroğlu'nun alevi kimliği dolayısı ile R.T. Erdoğan tarafından hedef tahtasına konduğu, kamuoyunun hafızalarına kazımış durumdadır.

R.T. Erdoğan'ın, Alevilerin ibadet Merkezleri, Cem Evleri için, 'cümbüş evi' söylemi hafızalarda tazeliğini korumaktadır.


Yargı kurumları için, 'alevi dedelerinin işgali altında' diyerek, alevi şahsiyetleri hedef göstermesi, kamuoyunun bilgisi dahilindedir.


Avrupa insan hakları mahkemesi, AHİM kararlarına rağmen zorunlu din dersleri dayatması ile Alevileri asimile etme uğraşları, iki yüzlülüğün daniskasıdır.


Peki sormazlar mı? Sadece HZ Ali'yi sevmekle Alevi olunmaz. Sonra bu söylemler ilk değil, yine, R.T. Erdoğan'ın abi'leri olan, Recai Kutan ve benzerleri tarafından bu tarz ikiyüzlülük yapılmıştı.


Daha dün, İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayacak olan 3. boğaz köprüsünün isminin, Alevilerin katillerinden Yavuz Sultan Selim olarak açıklanması, R.T. Erdoğan'ın ikiyüzlülüğünü açıklamak için yeterlidir.


R.T. Erdoğan ikiyüzlülüğüne birde, Alevi örgütlerinin çabalarına 'laf atarak' devam etmektedir. Sözüm ona,R.T. Erdoğan'a göre, 'alevi örgütlerinin provakasyon' yaptığını 'alevilerin dikkatli olması'
gerektiğini açıklamaktadır.


Türkiye Cumhuriyetinde bir 'provakatör' varsa, o da Başbakan R.T.
Erdoğan dır. Hz. Ali'yi, 'sevdiğini' söylemesi dahi, bir provokasyondur.


R.T. Erdoğan, söylemlerinde samimi ise, AKP içinde Alevi katliamlarına katılmış katillerden arınmaldır. Her fırsat ta, Aleviler hakkında olumsuz konuşma, yoksayma, asimile çabalarından kendilerini arındırmalıdırlar.
Alevilerin katilleriyle kol-kola yürürmekten vazgeçmelidir.


Alevi köylerine zorla Cami yaptırma, ezan okutma ve okullarda 4+4+4 yöntemiyle asimilasyoncu eğitim politikasından vazgeçmelidir.
Bütün bu taleplerimizin, R.T. Erdoğan tarafından yerine getirilmesi, 'rüyasına' dalmak istemem ama yinede dillendirmekte yarar görmekteyim.


Türkiye toplumu, Aleviler, Kürtler R.T. Erdoğan'ın iki yüzlü davranışlarının yabancısı değillerdir. AKP, R.T.Erdoğan'ın, İki yüzlü ve yalanlarını Taksim gezi parkı direnişine karşı tutumunda da, yakından şahit olmuştur.


Türkiye'nin çeşitli milliyetlerden ve inançlardan halkının, R.T.
Erdoğan'ın yalanlarına karnı toktur. R.T. Erdoğan, tıpkı atası, ecdadı Yavuz Selim gibi, Alevilere katliam, göz yaşı acı getirebilir.      R.T. Erdoğan, ''bende dört dörtlük aleviyim''  söylemi, sadece ikiyüzlülüğünün bir göstergesidir.


Alevilerin R.T. Erdoğan dan bir beklentisi yok, 'gölge etmesin' ihsan istemezler!
Bir başka yazımda buluşmak dileği ile,

 

18.Haziran 2013