Osmanlı İmparatorluğunun Anadolu topraklarında tarihe iz bırakan icraatlarının başında, Alevi inancında olan Türklere karşı uyguladığı katliamları gelmektedir. Osmanlı'nın Anadolu coğrafyasında işlediği bu soykırım suçu ve katliamlarının kurbanları, 2015 yılında dahi kendi öz vatanlarında AKP hükümetinin zulmü altında, bu hükümetin katliamlarına, kamuda ve mesleki alanlarda uyguladığı dışlanmalara ve inanç bakımından aşağılanmalara maruz bırakılmaktadırlar. Anadolu´nun Türkleşmesinin mihenk taşını oluşturan Alevi inancındaki Türkler sadece Osmanlı'nın zulmüne değil, Osmanlı'nın torunu olduklarını her vesile ile haykıran AKP ve onun yedeğindeki milliyetçi anlayışlar tarafından da fazlasıyla suistimal edilmektedirler.

Osmanlı'nın Alevi inancındaki Türk katliamının sembol isimlerinden olan ‘Hınzır Paşa’ ve CHP´nin sayın Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile ilişkisi ne?

Anlatayım!

Osmanlı´nın özünde Alevi inancına ve genelde ise Anadolu´da yaşayan tüm Türklere karşı uyguladığı katliamcı, yok edici, ötekileştirici ve aşağılayıcı uygulamalarını görmezden gelen, sırf saraylarda kurulan haram sofralarında yer alabilmek, bu haram sofrada önüne atılan kemikle yetinen, kendi inancına, kutsal değerlerine, nesline ve ait olduğu halkına karşı Osmanlı saflarında yer alan zihniyet sahibi olan kişilere, özellikle Alevi-Bektaşi inancında olanlar „Hınzır Paşa“ deyimini kullanırlar.

Osmanlı'nın Alevilere ve Türk ulusunu oluşturan diğer kimliklere karşı kanlı uygulamalarını 2015 Türkiye'sinde meşhurlaştıran zihniyet ve onun yegane temsilcisi kimdir? Alevi- Sunni kardeşliğini ve Kürd- Türk birliğini kana bulayan kim? Bu hayati sorunun yanıtını özellikle de kendisine Aleviyim diyen, sol dünya görüşünde olduğunu, ezilenlerin yanında, zalimin karşısında ve mazlumun safında yer aldığını, sınıf mücadelesinin kurtuluşun ortak yolu olduğuna inanan çevrelerin kendisine sorması artık kaçınılmaz bir şart olmuştur.

AKP Türkiye´deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine Recep Tayyip Erdoğan ve Selahattin Demirtaş adlı iki aday ile katıldı. Amaç CHP´nin adayının önünü kesebilmek ve İslamcı faşizmim kurumsallaşmasının önünü açmaktı. CHP´nin „ortak adayı“ tartışmalı olabilir, eksiklikleri, yanlışlıkları da olabilir. Ama göz göre göre, Alevilerin katliamına onay vermiş „Şeyhülislam Ebussuud Efendi“ si ile gurur duyduğunu meydalarda haykıran, mezhepçilik yaparak kardeşi kardeşe kırdırmak isteyen, Alevi-Sunni ayrımcılığı yapan ve sayın Kılıçdaroğlu´nun Aleviliğini seçim alanlarında yuhlatan Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesine vesile olmak, „Hınzır Paşa“ lık değil midir?

Sırf CHP ve sayın Kılıçdaroğlu düşmanlığı nedeniyle, AKP´nin adaylarından birinin Cumhurbaşkanı seçilmesine vesile olanlar bununla da yetinmeyerek, Recep Tayyip Erdoğan´ın seçilmesi dolaysıyla TBMM`deki törende kendisini hem de ayakta dakikalarca alkışlayan şahısın ve temsil ettiği anlayışın, „Hınzır Paşa“ zihniyetini görmezden gelmeleri anlaşılır ve affedilir bir davranış türü değildir.

Çözüm süreci adı altında tüm Orta -Doğu´yu Sunnileştirek kendinden olmayan inançlara, kimliklere kan kusturan yapılanma ile kol kola girenlerin kuyrukçuluğa soyunması „Hınzır Paşalık“ değil midir?

Cennet Türkiye´de Kürdü ve Türkü ile, Alevi'si ve Sunni'si ile her alanda eşit yurttaşlık temelinde birlikte yaşamanın koşullarını ortadan kaldıran ‘Hınzır Paşa İttifakı’na omuz vermek ne anlama gelmektedir? 
 „Hınzır Paşalık“ Alevi, yurtsever, demokrat, liberal, emekten yana olmanın ve sınıf mücadelesi vermenin neresinde yazmaktadır?

Mesleğim gereği Alman faşizminin nasıl adım adım iktidara geldiğini ve iktidar olduktan sonra dünya insanlığına çektirdiği acıyı yakından bilenlerdenim. Hitler faşizmi 1933'lü yıllarda adım adım iktidara gelirken Alman solu birbirini yiyordu. 1933'lü yılların Almanya'sındaki siyasi gelişmelerle şu anki 2015'lerin Türkiye'si birbirine çok benzemektedir.

Alman faşizminin dünya insanlığına karşı işlediği zulüm ve soykırımın, „Hınzır Paşa İttifakı“ tarafından güzel Türkiye´mizin güzel insanlarına karşı işlemesinin önüne geçmenin tek yolu bence genel seçimlerde CHP´de birleşmekten geçmektedir. Türkiye’nin şartları başka seçenek bırakmamaktadır.

Kendisinin Dersimli ( Dersim bir coğrafi bölgenin eski adıdır) olduğunu defalarca vurgulayan sayın Kılıçdaroğlu´nun lideri olduğu CHP'ye oy vermek, 7 Haziran 2015 tarihli milletvekilliği genel seçimlerinde başta Dersimliler olmak üzere emekten, Türk- Kürd, Alevi- Sunni kardeşliğinden, laik, demokratik ve çağdaş bir Türkiye yaratma arzu ve kararlığında olan tüm seçmenlerin görevi olmalıdır. Aksi takdirde kaybeden Türkiye, kazanan ise ‘Hınzır Paşa İttifakı’ olacaktır. Karar sizin.!

6 Mart 2015