16 Nisan anayasa referandumu, zorlu, meşe katli bir uğraş sonucu, halklarımızın, Türkiye demokrasi ve toplumsal güçlerinin tarihi kazanımlarından biridir. Bu kazanımlarımız, köy-köy, mahalle-mahalle, sokak-sokak, alan-alan, ev-ev ziyaret edilerek uğraşlar sonucu elde edilmiş ve kazanılmış haklarımızdır. 

Referandum sürecince, devlet güçlerinin, polisin, jandarmanın, Valinin, Kaymakamın, yargı kurumlarının baskılarına, cebirlerine, saldırılarına rağmen kazanılmış haklarımızdır. Yandaş medya, havuz basını, sermaye güçlerine sırtını dayayan, satımlı kalemler, aklını kiraya vermiş, saray soytarılarının, orantısız saldırılarına, manipülasyonlarına rağmen, kazanılmış ve HAYIR oylarının yoğunluğu sağlanmıştır.

Birileri çıkmış, bu kazanımlarımızı gasp etmek istiyorlar. Kim bunlar? Kendisine, YSK Yüksek seçim Kurulu üyeleri olarak ifade eden, ne hikmetse, 'yargıçlardan' oluşan, AKP devletinin, Sarayın emrinde hareket etmeyi kendisine görev edinmiş bir takım insanlardır.

Türkiye halkları, demokrasi güçleri, toplumsal katmanları, referandum sürecinde gösterdikleri başarılı ve meşakkatli uğraşlarından sonra, elde ettikleri kazanımlarını, masa başında, 'kaybetmeye' razı olamazlar. HAYIR, oyları, geleneksel devlet aklının, AKP devletinin, Saray'ın, MHP ve faşizan ortaklarının tüm saldırganlığına rağmen, hile ve seçim sahtekarlığına rağmen, 'evet' oylarından daha fazladır.

Geleneksel devlet aklı, AKP, Saray, bunun böyle olduğunu bilmektedir. Referandum sonuçlarının kendileri açısından hüsran olduğunu bilmektedirler. HAYIR, oy'larının yoğunluğu karşısında ezilmişlerdir. İçlerine sindirememişlerdir. Bu nedenledir ki, her türden hileye, hurdaya, sahtekârlığa, seçim oyunlarına başvurmayı yeğlemişlerdir.

Gelinen aşamada, YSK'nında marifetiyle, HAYIR oy'larını, 'evet' oyları karşısında, 'yenilmiş göstererek, anayasa maddelerinin referandum sonucu değiştiğini, 'ilan' etmişlerdir. Böylece, Halklarımızın, demokrasi güçlerinin, toplumsal katmanlarının, ortak aklın kazanımlarını gasp etmek istemişlerdir.

Türkiye halkları, demokrasi güçleri, toplumsal katmanlar, bu gasp karşısında sessiz kalmamalıdırlar. R.T. Erdoğan'ın deyimiyle; ''atı alan Üsküdarcı geçti'' denilerek, haksızlık, yolsuzluk, kazanımlarımızın gaspı, 'haklı gösterilmesi' asla kabullenilmemelidir.

Gezi direnişi yol göstericidir!

Türkiye halklarının, demokrasi güçlerinin, toplumsal katmanların geçmiş deneyimleri önemlidir. Ve yol göstericidir. 1970 15-16 Haziran büyük işçi direnişi, 2013 Haziran, İstanbul-Taksim Gezi direnişi, tarihsel olarak önemli deneyimlerin yaşandığı direnişlerdir. Bu direnişlerin deneyimleri, kitlelere yol gösterici olabilir. Bu direnişler, kazanımlarımızı gasp etmek isteyenler karşısında, dik duran, eğilmeyen, kazanımlarımızı korumaya özen gösteren ve tarihe altın harflerle yazılmış direnişlerdir.

Bu çapulcuların, gaspçıların, HAYIR cephesinin yaratığı değerleri, yoğunluklu oy'ları elinden almaya karşı, Gezi, 'çapulcularının' direnişini sahiplenmeye ve ders çıkararak yeni direnişler yaratmaya neden atılmayalım? Bu Türkiye halklarının, demokrasi güçlerinin, toplumsal katmanlarının, demokratik ve en doğal haklarıdır. Demokratik direnç odaklarını harekete geçirmek, direnişleri örgütlemek ana sütü kadar doğal haklarıdır.

Bir gerçeği altını çizmede yarar var. HAYIR, cephesi referandumu, yukarda da belirttiğim gibi sokakta kazanmıştır. Masa başında gasp edilmesine razı olmamalıdır. Kazanımlarımızı korumak tekrar sokaktan geçiyorsa, neden sokakları, demokratik mücadele ve direniş odakları haline getirmeyelim.

Hatırlayalım, Gezi direnişi, AKP devletini, Saray'ın bugünkü efendisini sokaklarda gezemez hale getirmişti. Taksim Gezi Parkını elimizden almaya kalkmışlardı. Başaramadılar. Geri adım attılar. Attırıldılar. HAYIR, cephesi YSK Yüksek Seçim Kuruluna geri adım attırabilir.

YSK'nın referandum konusunda tutumu, anti demokratik, hukuksuz, kendi çıkardıkları, 'iştah at' kanunlara da, uymayan, gaspçı bir yaklaşımdır. Kitlelerin yaratıcı gücüne inanalım. Sırtını kitlelerin yaratıcı gücüne yaslayanlar kazanırlar. Kitle hareketleri, AGİT Avrupa Güvenlik İşbirliği Teşkilat, vb. uluslar arası gözlemci kurumları hareketlendirir.

AKP devleti ve Saray'ın hizmetkârı YSK a, geri adım attırmak olasıdır. Önemli olan Taksim Gezi direnişine uygun, demokrasi hedefli direnişi harekete geçirmektir.

Bir sonraki yazımda buluşmak üzere,

18 Nisan 2017