Türkiye’deki İHH ( İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı) ile herhangi bir bağlantılarının olmadığını ve sadece isim benzerliği olduğuna dikkat çeken Yoldaş "Bizim Türkiye’deki İHH ile ne personel ne de içerik bakımından hiçbir bağlantımız yok. Biz mesajlarımızda insani yardıma dikkat çekiyoruz. Bugüne kadar siyasi bir mesajımız olmadı.Türkiye’nin çevresindeki komşularla uzlaşması ve diyaloğu yakalaması adına bu girişimi olumlu buluyorum" dedi.

Yoldaş konuşmasını şöyle sürdürdü: "Erdoğan’ın şu anki mesajları ile 2010’daki mesajları birbirine çok zıt. Türkiye İsrail ile böyle bir mutabakatın imzalandığını söyledi ancak İsrail tarafından bir açıklama yok. Bu arada İsrail’in baskıcı politikasından uzaklaşacağını zannetmiyorum. Rusya’dan özür dilendi ve bu mektup Rusya tarafından kamuoyuna açıklandı ancak İsrail'in Türkiye’den özür dilediğine ilişkin hiçbir açıklama yapılmadı.Mavi Marmara olayından sonra İsral ile olan ilişkilerimiz gerilmişti. Yurtta barış, dünyada barış anlayışı esas alınarak uzlaşma kültürünün sağlanması açısından ben bu diyalogları olumlu buluyorum" dedi.

Alman Federal İçişleri Bakanlığı tarafından İHH’nın faaliyetlerinin Almanya’da yasaklanması kararını da eleştiren Yoldaş, "İçişleri Bakanına kırgınım ancak Müslümanların entegresyonu gibi konular sözkonusu olursa onunla bile masaya oturmak isterim. Siyasette hissi davranmamak gerekir, Önemli olan toplumsal adaletin ve uzlaşmanın sağlanmasıdır" dedi.

Yoldaş IŞİD konusunda Türkiye yeteri kadar mücadele veriyor mu? şeklindeki soruya ise şu şekilde yanıt verdi: "Esad rejimine karşı henüz IŞİD’in kurulmadığı dönemlerde başlangıçta muhalif kesimler Türkiye’de rahatlıkla hareket etmekteydiler. IŞİD’e karşı katı mesafe konmalıydı, Türkiye bunu yapamadı.. Esad rejiminin düşürülmesi adına IŞİD’e yeteri kadar mesafe konmadı. Doğrudan olmasa bile Suudi Arabistan ya da Katar’ın IŞİD’e silah sevkiyatına Türkiye göz yummuş olabilir. Bence Türkiye IŞİD’e karşı yeterince mücadele etmiyor. Türkiye IŞİD’e katılan gençler için sıçrama tahtası olmasına izin vermeyebilirdi. Gençlerin yolları kesilebilinirdi" dedi.

'ELLERİNDEN GELSE IŞİD BENİM DE KELLEMİ KOPARIR’

Aynı zamanda Hamburg’da İslam Şurasının da Başkanı olan Dr. Yoldaş, Şuraya ait camilerde IŞİD’e karşı büyük mücadele ettiklerini belirterek ‚ IŞİD elinden gelse benim de kellemi uçurur. Almanya’dan henüz kişiliği oluşmamış hatta İslam bilgisinden yoksun gençler bir modaya takılıp IŞİD’e katılmak üzere Türkiye üzerinden Suriye’ye gitmekteler. Alman Emniyeti ve Güvenlik Birimlerinden aldığımız bilgilere göre geri dönenlerin psikolojileri tamamen bozulmuş ve bir tramva yaşamaktalar. Radikalizm ile sonuna kadar mücadele etmeliyiz’ şeklinde konuştu.

Yoldaş ‚ Camilerimizde radikal oluşumlara asla izin vermeyiz ve barındırmayız. IŞİD gençleri tuzağa düşürmek için her yolu denemekte ve ev topantıları yapmakta’ dedi.

Hamburg eyaleti İçişleri Bakanlığı tarafından sokaklarda selafisler tarafından ücretsiz Kuran dağıtım kampanyasını yasaklama fikrini nasıl değerlendiryorsunuz? şeklindeki soruya ise Yoldaş ‚ Elbette Kuran dağıtma fikrine karşı çıkmam ama IŞİD militanları sempati kazanmak için önce bu tür standlarla gençleri kazanmaya sonra da onları ikna etmek için ev toplantıları yapmaktalar. Sokaklarda Kuran dağıtma selafislerin gençleri ilk ikna etme yöntemi. Bu nedenle tehlikeli buluyorum’ şeklinde yanıt verdi.

Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, Hamas adına bağış topladığı gerekçesiyle, merkezi Frankfurt'ta bulunan "İnsani Yardım Vakfı" İHH'nın faaliyetlerini 2010 yılında yasaklamıştı.

İHH'nın uzun zamandan beri Gazze Şeridi'nde Hamas adına faaliyet gösteren "sözde" sosyal yardım derneklerini maddi açıdan geniş çaplı desteklediğini kaydeden Maiziere, "Hamas, İsrail ve Yahudi vatandaşlarına karşı şiddet uyguluyor ve böylece İsrail ile Filistin halklarının barışçıl bir şekilde anlaşmasını olumsuz yönde etkiliyor. Kuruluş gerekçelerinde bile İsrail'in mevcudiyet hakkını tanımıyor, siyasi ve dini hedeflerine ulaşmak için de şiddeti teşvik ediyor. Hamas, agresif ve mücadeleci bir şekilde İsrail devletinin bireylerine ve kuruluşlarına karşı, gerektiği takdirde terörist unsurlara da başvurarak zarar vermeye ve şiddeti körüklemeye çalışıyor" şeklinde görüş belirtmişti.

’O YARDIMLA TERÖR FİNANSE EDİLİYOR’

Maiziere, "İHH'nın sağladığı maddi destekle Hamas'ın terör eylemlerini finanse ettiğini" savundu. "İHH'nin böylece bölgedeki şiddetin körüklenmesine neden olduğu için hakkında yasaklama kararı aldığını" bildiren Maiziere, "Alman topraklarından doğrudan ya da dolaylı yoldan İsrail devletinin mevcudiyet hakkına karşı faaliyet gösteren örgütler, ülkedeki örgütlenme özgürlüğünü ihlal etmiş olurlar. Bu nedenle İHH'yi bugün itibarıyla yasakladım" şeklinde ifade kullanmıştı.

Almanya Anayasayı Koruma Teşkilatının bir süre önce yayımladığı raporda ilk kez İHH'dan söz edilmiş ve derneğin özellikle Filistinliler ve Gazze için düzenlediği yardım kampanyalarına işaret edilmişti.

Süheyla Kaplan