Hamburg'da Tiyatro yönetmeni Necla Akgün düzenlenen törenle ölümünün 2. yılında Altona semtinde Altonaer Balkon Parkın'da adının üzerinde yazdığı bir Parkbank bağışlanarak anıldı.

Akgün'ün 61. doğum günü de kutlandı. 6 çocuğu ölen anne Fatmaana Akgün'de törende hazır bulundu.

Yoğun katılım

Avukat Mülayim Hüseyin'in girişimleriyle düzenlenen törene başta annesi Fatmaana Akgün, torunları, akrabaları, iş arkadaşları, SPD Hamburg Eyaleti Parlamentosu Milletvekili Güngör Yılmaz'ın yanı sıra çok sayıda katılım oldu.

Unutulmayacak

Tiyatro yönetmeni ve posta işçisi Necla Akgün bundan iki yıl önce yakalandığı amansız hastalığa yenik düşerek hayatını kaybetmişti. Necla Akgün yönetmenliğin yanı sıra posta işçisiydi. Almanya'da göçmen ikinci neslin tiyatro sanatı alanında oyuncu ve yönetmen olarak ilk yüksek okul mezunuydu.

Mülayim Hüseyin, dostları olarak unutulmaması arzusu için yaşadığı Altona semtinde uğrak yeri olan Altanoer Parkına konulması için belediyeye bir oturma bankı bağışladıklarını söyledi. Mülayim Hüseyin, Parkbankın üzerinde Necla Akgün'ün kişiliğine uygun “İtaatsiz Olun” ve doğum ile ölüm tarihi yazan küçük bir plakatla hep anılacağını ve unutulmayacağını söyledi.

Güngör Yılmaz'da yaptığı kısa konuşmada başsağlığı dileyerek, bu toplumda yaşayanların buraya ait olduklarını ve doğum ile ölümlerinde anılmalarının önemine vurgu yaptı. Merhumun annesi Fatmaana'da katılımcıları selamlayarak geldikleri için teşekkür etti.

Doğum gününde kutlandı

Necla Akgün'ün aynı anda 61. doğum günü kutlandı.

Konuşmacılar, insanların öldüğünde değil, yaşıyormuş gibi doğum günlerinin de kutlanmasının gerektiğini söylediler. Bazı katılımcıların evlerinde yapıp getirdikleri pasta, lokma ve içecekler törene katılanlara ikram edildi. Merhumun çok sevdiği sarı lalelerden oluşan bir demet Fatmaana'ya takdim edildi.

Sanatçı Cemalettin Zeyrek saksafon çalarken, Necla Akgün'ün çok sevdiği “Kara tren gelmez mi ola” türküsünü de sanatçı Özcan Süer söyledi ve davetlilerde birlikte eşlik ettiler. Çok duygulanan anne Fatmaana ise gözyaşları döktü.

Törene katılan Polonya ve Rusya kökenli eski iş arkadaşları da gözyaşlarını tutamayıp ağladıkları görüldü.

Altı çocuğunu ve eşini kaybetti

Almanya'ya 1969 yılında ilk nesil olarak gelen anne Fatmaana Akgün konu ile ilgili şunları anlattı: “Eşim 1965 yılında ilk çalışmaya gelenlerdendi. Bende çocuklarımla 1969 yılında geldim. Ben 84 yaşındayım. Biz Denizli Acıpayam'a bağlı Alaadin Köyündeniz. Benim ikisi erkek, dört kız olmak üzere altı çocuğum oldu. İki çocuğum köyde küçükken öldü ve diğerleri de burada yetişkin yaşlarda öldüler. Eşimi de iki yıl önce kaybettim. Dolayısıyla yalnız torunlarım var. Çocuklarımı ve eşimi köyümüzde aile mezarlığına defnettik. Ben emekliğim ve aylarca Türkiye'de yaşıyorum ve bol bol mezar ziyareti yapıyorum. Buraya geldiğimde yakınlarım ve dostlarım bana yardımcı oluyorlar. Dolayısıyla Allah yardımcı oluyor. Elbette altı çocuğumun ve eşimin ölümü beni çok üzdü. Ama yüce Allah bunun sabrını veriyor. Bugün buraya gelen dostlarımız sağolsunlar. Allah razı olsun hepimizin sonu ölüm. Burada çok zorluk çektik. Çocuklarız büyüdü kendi ayaklarının üzerinde dururlarken hastalık bir nevi yakaladı ve öldüler . Elbette sağlığımda önceki gibi iyi değil ağrılarım oluyor, yürümekte zorlanıyorum. Allah hepimizin yardımcısı olsun”

Emine SONUGÜR / HAMBURG