Haber Merkezi  

 

  

TGH ESKİ BAŞKANI YILMAZ  ‘’SUÇLAMALAR ASILSIZ’’

 

Hamburg Türk Toplumu / TGH Başkanı Nebahat Güçlü ve ekibinin derneğin temsilciler kurulu ve basın mensuplarının katıldığı 15.09.2013 tarihindeki toplantıda eski Başkan Hüseyin Yılmaz ve ekibini suçlamaya devam etmesine ilişkin açıklamalarını, eski Yönetim  ‘mobbing ve karalama kampanyası’ olarak değerlendirdi.

 

TGH eski Başkanı ile TGH eski Yönetim Kurulu üyesi Murat Gözay, TGH’nın eski yönetimi hakkında hala kamuoyunda karalama kampanyası yürütüldüğünü belirterek, ‘’Nebahat Güçlü’nün açıklamaları bizi tatmin etmedi. TGH tarafından tutulan bağımsız finanz denetmeninin de ortaya net bir durum çıkarmadığı ortada. Bunu kendileri de gördüler. Aylar öncesinden açıklama yaptılar, herşeyi ortaya çıkaracağız diye. Ancak ortada ne bir yolsuzluk, ne kayıt dışı tutar sözkonusu. Bazı protokoller, kasa giderleri gibi gelir giderler düzensiz tutulmuş olabilir. Ancak bunu ‘artniyetli bir şekilde’ TGH’yı mali olarak uçurumun kenarına getirdiler’ şeklinde  açıklamak  mobbingten başka bir şey değildir’ dedi.

 

GÜÇLÜ İÇ ÇAMAŞIRI PARASINI TGH’YA ÖDETMEK İSTEMİŞ

 

TGH eski  yönetimini ‘taksilerle ve uçaklarla seyahat yapmakla’ suçlayan Nebahat Güçlü’nün kendisinin de TGH yönetim kurulu yedek üye olduğu sırada iki ayrı ‘özel fatura’ bedelini TGH’ya ödetmek istediği ortaya çıktı.

 

Güçlü’nün 08.07.2011 tarihinde 50,04 eurodan oluşan Woolworth’tan alışveriş yaptığı iç çamaşırdan oluşan fatura ile 26.08.2011 tarihinde derneğin toplantısına taksiyle geldiği 9 euroluk taksi faturasının hepsini TGH’ya ödetmek istediği ortaya çıktı. Eski TGH Başkanı Yılmaz'ın reddetmesi üzerine faturanın ( iç çamaşırı hariç) diğerleri  ödetilmiş. 

 

‘’TGH YARA ALIYOR’’

 

Haklarında bütün bu karalama kampanyası ile TGH’nın yara aldığını söyleyen TGH eski Başkanı Hüseyin Yılmaz, Güçlü’nün ‘birtakım yalanlarla kamuoyunu etkilemeye devam ettiğini  ileri sürdü.

 

NDR’de gazeteci  Karaman Yavuz’un bazı gerçekleri dile getirmesi sonucunda Güçlü’nün Yavuz’u yalancılıkla suçladığını ifade eden Yılmaz, ‘’TGH ilk mali raporun açıklanması ile ilgili olarak basın toplantısında bütün Türk medyası çağrıldığı halde, Güçlü ve ekibi Türk basınını toplantıya çağırmadık dediler. Oysa ki ortada basının çağrıldığına ilişkin mailler var’ dedi.

Konuyla ilgili gazeteci Mustafa Akpolat’a yönelik TGH Başkanı Güçlü tarafından TGH’ya giriş yasağı tehdidi ve son toplantıda soru sorma engelinin getirildiği de başka bir gerçekliktir.

 

Dokuz aydan beri TGH tarafından tutulan bağımsız finanz uzmanıyla TGH’nın hesaplarına ilişkin basın açıklamaları yapacakları yönünde bir kampanya yürüttüklerini , ancak ortada ‘somut bir delilin’ bulunamadığını hatırlatan Yılmaz ve Gözay ‘’Ellerinde hiçbir delil yok. Delil olmadan nasıl suçlarlar? Billstedt bürosuna ilişkin de çirkin açıklamalarda bulunuyorlar. Billstedt bürosunun açılışına ilşkin bütün imzalanan protokoller, herşey ortada. Kimi zaman büyük özverilerle kendi olanaklarımızla gittik bir çok yere. Ne ortada keyfi taxi harcamaları var, ne de keyfi yol paraları. ‘’

 

‘POLİTİK ÇALIŞMALARIMIZIN ORTAYA KONMAMASI OLDUKÇA ACI BİR DURUM’’

 

 TGH’nın gelecekte  göçmenlerin sorunları ile ilgili daha fazla çalışmalar yapması gerektiğini ifade eden Yılmaz, ‘’Ne acı ki, yeni yönetim yaptığımız politik çalışmaların bir tanesini bile ortaya koymuyor. Yaptıklarımız bu kadar hafife alınacak şeyler mi? Ekonomik yönden birşey çıkaramadıklarını anlayınca bu kez, bazı ayrıntılarla bizi yıpratmaya çalışıyorlar. Biz de, yönetimde olduğumuz sırada birtakım şeylerin daha düzenli tutulmasını istiyorduk, ancak birçok çalışan arkadaşımız zaten dernekte fahri olarak görev yapmakta. Peki bunun için bu uzmana ne kadar ödendi  açıklamasını yapacaklar mı acaba onu merak ediyorum? doğrusu’ şeklinde konuştu.

 

 

‘’MERYEM ÇEVİKKOL’A HAKSIZ YERE UYARI YAZISI GÖNDERİLDİ’

 

TGH’da uyum kurslarında çalışan eğitmenlere son üç aylık maaşlarının ödenmediğine ilişkin düzenlenen dokuz ay önceki basın toplantısında TGH eski Genel Müdür Meryem Çevikkolu’nun  bu konuda basına ‘yeterli bilgi vermemekle’ suçlanan Meryem Çevikkol’a,  Nebahat Güçlü tarafından ‘ihtar yazısı’ verildiği ve daha sonra Çevikkol’un kendi rızasıyla TGH’daki görevinden ayrıldığı öğrenildi.

 
Yılmaz, uyum kurslarında görev yapan eğitmenlerin bir süre maaşlarının ödenemeyilşi ile ilgili olarak da şunları söylüyor: ‘’Banka hesabına gerçekten de para gelmediyse nasıl ödenebilirdi? O dönemlerde HASPA (banka)  ile konuşuldu,  o da olmadı. TGH bünyesinde uyum kurslarında görev yapan öğretmenler Nebahat Güçlü ve ekibine ‘’Maaşımız bir ay sonra gelecek, maaşlarımızın ödenmediğine dair bir bilgiyi medyaya vermeyin. Bu türlü mesajlar TGH’nın çalışmalarına zarar  verir’ şeklinde’ mail göndermelerine rağmen, bu mail dikkate alınmadı.


TGH’da çalışan Sevgi Doğan arkadaşımızın da saat ücretini kısaltmak istediler, ancak kendisi bunu kabul etmeyince konuyu İş Mahkemesine götürdü. Tabii arkadaşımız burada olmadığı için onun adına bir şey söylemem doğru olmaz’ dedi.

 

‘’TGH PARTİLERÜSTÜ OLMALI’’

 

TGH’nın son günlerdeki çalışmalarını da eleştiren Yılmaz, TGH’nın kuruluş amacında da belirtildiği gibi partilerüstü çalışması gerektiğine dikkati çekti.

 

Yılmaz, ‘’TGH yönetiminden samimiyet bekliyoruz. Nebahat Güçlü ekibimizi suçluyor ama kendisi de derneğin yedek üyesiydi. Asıl üye gibi söz söyleyebilme ve görüşlerini bildirme yetkisine sahipti. Politik yönden bir kurum güvenini ve inandırıcılığını kaybederse, herşeyini kaybetmiş olur’ dedi.

 

‘’HAMBURGLULARIN DİK DURUŞLU TGH’YA İHTİYACI VAR’

 

Hamburgluların dik duruşlu TGH’ya ihtiyacı bulunduğunu ifade eden Yılmaz, ‘’Aradan dokuz ay geçmesine rağmen eski yönetimin yolsuzluk yapmadığı ortada. TGH’nın bugüne kadar yaptığı başarılı çalışmalar inkar edilmektedir. Vatandaşlık kampanyasından, ırkçılık, çifte vatandaşlık, çevre konusuna kadar başarılı çalışamalar yürüttük. Bizim kötü çalıştığımız ve göçmenlerin sorunları ile ilgili çalışmalar yapmadığımız söylendi. Eğer kötü çalışma buysa, ben böyle çalışmaya devam etmek isterim. TGH partiler üstü olmalı, kültürel ve ırkçılıkla mücadele gibi konularda daha etkin olmalı. Bu gibi konulara hayatım boyunca ve sendikal faaliyetlerim süresince de ağırlık verdim’’ şeklinde konuştu.


 MURAT GÖZAY: GEREKİRSE HUKUKSAL GİRİŞİMLERİMİZ OLABİLİR

 

TGH eski yönetim kurulu üyesi Murat Gözay ise, Nebahat Güçlü’nün kendisini ‘yalancılıkla suçladığını’, bunun kabul edilemez bir durum olduğunu ifade ederek, ‘’TGH seçimlerinden sonra Nebahat Güçlü toplumu resmen böldü. Hakkımızda çamur atmaya devam ediyor. Gerekirse bu konuda da hukuksal  bir şeyler başlatabiliriz’ dedi.

DÜZELTME :

TGH Başkanı Nebahat Güçlü ile ilgili " Güçlü iç çamaşırı parasını TGH'ya ödetmiş" ara başlıklı haberde, elimizde bulunan bir bilginin kaynak olarak kullanılması sonucu hata yapılmıştır.

Nebahat Güçlü'nün avukatı Arzu Erdoğan'ın ikazı üzerine yaptığımız araştırmada, sözü edilen makbuzda, Nebahat Güçlü tarafından iç çamaşırı hesabının da diğer büro malzemeleri ve taxi ücreti yanında, TGH'ya ödetilmek istendiği (ödetildiği değil) doğrudur. Güçlü'nün kendi imzasıyla talep edilen ödemenin, o zamanki muhasebe yetkilisi tarafından reddedildiği açıklanmaktadır. Haberdeki herhangi bir önyargıdan uzak hatadan dolayı, tüm kamuoyundan ve okurlarımızdan özür dileriz.