Almanya'da kilise ile devlet arasındaki ilişkinin çerçevesi, 1949 yılında kabul edilen Federal Almanya Anayasası tarafından çiziliyor. Federal Anayasa'da, din, inanç ve mezhep özgürlüğü ve dinî inançlarının gereğini serbestçe yerine getirme hakkı teminat altına alınıyor. Bu hak, bireyin dinini veya inancını değiştirme özgürlüğünü ve dinini veya inancını tek başına veya topluca, açıkça veya özel tarzda, ibadet, öğretim, uygulama ve ayin yapmak suretiyle yaşama özgürlüğünü de içeriyor. Devlet düzeninin dinî topluluklarla ilgili olarak yaptığı işler, onlara din özgürlüğü tanımak ve gelişmiş pratik işbirliği halinde devlet ile kilisenin kurumsal olarak birbirinden ayrılmasıyla sınırlı kalmıyor. Aksine özellikle anayasanın 140'ıncı maddesinde bu konudaki ayrıntıları (kişinin dinini kendisinin seçme hakkı, kamu kurumu statüsü, kilise vergisi alma hakkı, devlet yardımları, sekülerizasyondan koruma ve daha başka detayları) da düzenliyor.


Deutsche Welle’nin haberine göre, Almanya'da dört yıl önce Alman Hıristiyan Demokrat Parti (CDU) ve Yeşil Alternatif Liste (GAL) koalisyonu döneminde başlayan müzakereler sonucunda ilk kez Hamburg'da Müslümanlarla hukukî alanda diğer dinî topluluklarla eşit haklar sağlayacak ‘Hak Eşitliği Antlaşması’ imzalanacak.

Eylül ayında Hamburg'da iktidarda bulunan Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile İslam Şurası, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) ve İslam Kültür Merkezleri Birliği (VIKZ) arasında imzalanması beklenen "Müslümanlara Hak Eşitliği Antlaşması'na" Hamburg'da Hür Demokrat Parti (FDP) dışında bütün partilerin sıcak baktığı belirtildi.

NE GETİRECEK?



Antlaşma ile Müslümanlar’ın, Hamburg'un bir parçası olduğu, çoğulcu ve dünyaya açık bir toplumda Müslüman vatandaşların da dinİ ibadetlerini yerine getirilmesinin kolaylaştırılması gerektiği ve dinİ toplulukların dini, kültürel ve toplumsal yaşamda ‘Tanınması’ ve ‘Kabul edilmesi’ amaçlandı. ‘Hak Eşitliği Antlaşması’ ile Müslüman kadınlar kılık kıyafetinden dolayı mesleklerini yerine getirmede hiçbir şekilde kısıtlanmayacak.


Antlaşmaya göre,dinî toplulukların temsilcileri doğrudan muhatap kabul edilecek, din dersleri müfredatını DİTİB, İslam Şurası ve İslam Kültür Merkezleri Birliği'nden oluşan ortak komisyon belirleyecek, İslam din dersi pedagojik eğitim alan öğretmenler tarafından verilecek, dinî bayramlarda Müslüman öğrenciler derslerden muaf tutulacak, kubbeli ve minareli cami inşasına onay verilecek, Müslüman öğrenciler ve kadınlar dini inanç ve kılık kıyafetinden dolayı mesleklerini yerine getirmede hiçbir şekilde kısıtlanmayacak. Haftanın belirli gününde ve saatinde Müslümanlar&a özgü radyo ve televizyon yayınlarına izin verilecek.

Şu ana kadar Hamburg'daki okullarda din derslerinin içeriği Protestan Kilisesi tarafından belirlenmekteydi, bundan sonra ise artık Müslümanlara da ders içeriğini belirleme hakkı verilecek.

 

Hamburg'da imzalanacak "Müslümanlara Hak Eşitliği Antlaşması"nın diğer eyaletlere de örnek teşkil etmesi beklenirken bir benzerinin Bremen eyaletinde de imzalanması için gerekli çalışmalara başlandığı ifade edildi.