Konuya yönelik Yeşiller Partisi Altona Belediye Meclis Üyesi Yusuf Uzundağ'ın "Sevilay Yükselir'e yanıtımıdır" başlıklı açıklamasına yer veriyoruz.


İşte o açıklama:

Dinime küfreden müslüman, demokratlığıma küfreden Demokrat olsa!!!

Sabah gazetesi yazarı Sevilay Yükselir'in "Almanya Yeşiller Partisi'nde antidemokrat üyeler de olabilir mi?" başlıklı bugünkü köşe yazısında, Hamburg Basın Birliği Paneli'nde yaşanan tartışmaların faturasını Flilz Demirel'e ve bana çıkarmaya çalışması tam bir komedi. Bu faturayı bize çıkarmaya çalışmasının arkasındaki hesap olsa olsa bizim adaylığımızla ilintilidir. Yükselir’in maksatlı karalamasının arkasında bazı şahısların olduğu da şüphesiz bir gerçektir. Amaç bağcıyı dövmekse, ben o bağcının kendisini savunacak güçte olduğunu sizlere anlatmak isterim. Ben şahsen o Panelin başlangıç anına kadar Sevilay Yülselir'in kim olduğunu bilmiyordum. O günkü Panel'in asıl konusu " Ortadoğu, IŞİD ve Türkiye'nin rolü" idi.



Fakat iki Panelist de Türkiye'deki gelişmeleri, genel bir tabloyla değerlendirmekle Panel'e başladılar. Erdoğan bey özellikle Türkiye’deki olayları tarihsel yaklaşım tarzıyla bir çok durumu gözler önüne sermeye çalıştı.


Sevilay Yükselir'de AKP' in genellikle 'olumlu yönünü' sergiledi. Panele gelen kişilerin bir çoğu, ideolojik olarak, bu şekilde çok nadir bir araya gelirler. Panele katılanlar arasında MHP'li, AKP'li, CHP'li, Kürt, devrimci, Ermeni ve Alevi kimliğini ön planda tutan bir çok insan vardı. Özellikle Sevilay Yükselir'in yaptığı değerlendirmeler bir çok insanı öfkelendirdi, "yuhlayanlar" ve "dışarı çık" diyenler oldu.



Ahmet Kaya konusundaki gerçek dışı açıklaması, Türkiye ile Avrupa'yi kıyaslayamazsınız yorumu İŞİD batınının bir projesidir ve Türkiyede bir ölçüde bunun  parçası (maşası) olmuştur değerlendirmesi ve AKP'yi hararetle övmesi üzerine, Yükselir'e salonda tepki yükseldi. İkinci tura girilince Sevilay Yükselir bu ortamda daha fazla konuşmak istemediğini, konuşamıyacağını vurguladı ve "keşke gelmeseydim" dedi. Bunun üzerine ben de onun söylediğini tekrarladım ve "evet keşke gelmeseydiniz" dedim. Ben hayatımda ilk defa böyle davranmak durumunda kaldım ve o ortamda bayağı tedirgin olduğumdan, biraz sonra insanlar kalkıp bir bir birilerini boğazlarlar diye endişe ettim. Bu davranışımın bir nedeni bu.


Diğer sebebi ise, tabi ki Sevilay Yükselir'in söyledikleri beni de rahatsız etti. Özellikle tarih boyu baskılara maruz kalmış Alevilerden, sol geçmişi olan bir kadının, kalkıp kadın hakları karşıtı AKP'yi yere göğe sığdıramaması ve bütün antidemokratik uygulamaları demokrasi diye savunması, Türkiye'de 12 seneden beri gelişen bütün kötülükleri görmezlikten gelerek, esas konudan uzaklaşarak bize Demokratlık ve Demokrasi dersi vermeye kalkışması elbetteki dinleyicilerden tepki çekti. 



Sabah yazarı Sevilay Yükselir, Avrupa'da itibarı yerlerde sürüklenen ve ismi hırsızlık, yolsuzluk ve katliamlarla anılan bir hükümetin avukatlığına soyunarak tipik mağduriyet rolüne bürüneceğine, evrensel basın ilkelerine uygun davranış sergilemelidir.