Demirel, konu ile ilgil, olarak yaptığı yazılı açıklamada, daimi olarak Almanya'da ikamet eden tüm insanların, geldikleri ülkelere bakılmaksızın yerel seçimlerde oy kullanma hakkına sahip olması gerektiğini belirterek,  "Almanya`da üç aydır ikamet eden tüm Avrupa Birliği vatandaşları yerel seçimlerde ve Avrupa Parlamentosu seçimlerinde oy hakkına sahipken, yıllardır Almanya`da sürekli ikamet eden diğer ülke vatandaşları, AB ülkelerinden gelmedikleri için yerel seçim hakkına sahip değiller" şeklinde açıklamada bulundu.

Demirel, "Bu bir demokrasi ayıbıdır. Bugün bir çok Avrupa ülkesinde yıllardır uygulanan, belli bir ikamet süresi sonrasında herkesin elde ettiği yerel seçim hakkı, Almanya`da da uygulanmalıdır. Avrupa Birliği vatandaşı olmayan, ancak daimi ikametleri Almanya olan insanların da yerel yönetimlerde alınan kararlarda, bir çok Avrupa Birliği ülkesinde olduğu gibi, söz hakkı olması gerekir. Burada birinci ve ikinci sınıf vatandaşlık şeklinde bir ayrımcılık kabul edilemez’ dedi.

Almanya’da yaşayan 4 milyonun üzerinde göçmenin  yerel seçimlerde oy kullanamadığına dikkati çeken Demirel, ‚’Bu kitlenin en temel siyasal katılım hakkından mahrum bırakılması ne demokrasi ilkeleriyle ne de sıkça sözü edilen entegrasyon hedefiyle bağdaşmıyor. Yerel seçimlere katılım hakkı, Almanya’da yaşayan göçmenlerin entgerasyonu bağlamında da büyük önem taşımaktadı’ şeklinde açıklamada bulundu.

Demirel, açıklamasında şunlara yer verdi: ‚’Başarılı entegrasyonun temelinde katılım, ve hakların tanınması yatmaktadır. Demokrasinin temel haklarından başında seçme ve seçilme hakkı gelir. Bugün çok kültürlülük ve çok dillilik gerek ekonomik anlamda gerek se sosyal anlamda bir zenginliktir. Toplumda uyum, esitlilik ve barış içinde yaşamanın temel kuralı, herkesin eşit haklara ve eşit şansa sahip olmasıyla gerçekleşebilir.

Bu yüzden de demokrasinin gereği olan katılımcılık ve karar alma aşamalarında, özellikle insanların kendi yaşadıkları bölgelerde söz sahibi ve oy kullanma hakkına sahip olmaları gerekmektedir. Üçüncü ülke vatandaşlarına yerel seçimlere katılım hakkı tanınmadığı sürece toplumumuzun kayda değer bir bölümü demokratik ve siyasal süreçlerden dışlanmış olacaklardır. Dolayısıyla göçmen popülasyonu yoğun olan bölgelerde demokrasi boşluğu oluşmaktadır. Çoğunluğun iradesi azınlığa dönüştürülmekte, gözardı edilmektedir’’

 

 

Demirel, açıklamasını şöyle tamamladı: ‚’1992 yılında Maastricht Anlaşması ile tüm AB vatandaşlarına yerel seçimlere katılım hakkını tanınmıştır. O tarihten bu yana sürekli ikameti Almanya’da bulunan tüm AB vatandaşları yerel düzeyde seçme ve seçilme hakkına sahipler. Edinilen deneyimler bu kararın ne kadar yerinde olduğunu gösteriyor."