Süheyla Kaplan- Hamburg


 

Başkonsolosluk rezidansında verilen  veda yemeğine Hamburg’da bulunan sivil toplum kuruluş temsilcileri, Türkiye kökenli siyasetçiler ve konsolosluk görevlileri katıldı.

 

Ankara’da belirli bir süre görev aldıktan sonra büyükelçi olarak atanması beklenen Öztürk, bir veda konuşması gerçekleştirdi.

 

Öztürk, ‘’Dört yıllık görevim burada sona eriyor. Türk toplumuna en iyi hizmeti verebilmek için gayret ettim. Aslında diplomatlar toplumları temsil eder derler ama, Almanya’da Türk toplumu olarak asıl sizler bizi temsil ediyorsunuz. Kültürümüzü, dinimizi vs. ‘ dedi.

 

Yabancı düşmanlığı, ırkçılık gibi konularda Hamburgluların duyarlı davrandığına dikkati çeken Öztürk ana dilin önemine değindi.

 




Öztürk,
konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘’Ana dilin unutulmaması için çaba harcamalıyız. Sivil toplum kuruluşlarına da burada büyük görev düşmekte. Almanya’da bir dinamizm var. Demografik yapıya bakıldığında Türk toplumu hak ettiği yere gelmek için büyük çaba harcamalı. 2009 yılında göreve başladığımda seçimler vardı Almanya’da. Gidiyorum bir seçim daha yaklaşıyor. Gençler siyasete teşvik edilmeli. Burada NSU davasının ortaya çıkmasına tanık oldum. Bu açıdan da  kendimi şanslı hissediyorum’.

 

Hamburg’da Müslümanlar ile Aleviler arasında imzalanan ve bütün dinlere hukuksal anlamda eşitlik verilmesini sağlayan ‘devlet anlaşmasının’ imzalanmasını hatırlatan Öztürk, ‘’Devlet anlaşması çok şey getirmese bile Almanya’da ilk olması açısından önemli. Almanya’daki birlik ve beraberliğin de sembolü. Bunun devam etmesini diliyorum’ dedi.

 

Konsolos Berati Alver daha sonra Öztürk’e bir anı tabağı hediye etti.

 

Hamburg Süryani Cemaati temsilcisi Josef Aydın ise, Öztürk’ün Süryani cemaati olarak kendilerini yalnız bırakmadığını ifade ederek, bundan sonraki yaşamında kendisine başarılar diledi.



Foto : Kadir Taçgın