Türkiye hapishanelerindeki, PKK ve PJAK davalarından yargılanan Kürt tutsakların,tamamen haklı  olan, insani ve siyasi talepler ile başlattıkları açlık grevi eylemi 47. Gününe girmiş durumda.

38 hapishanede 63 tutsağın 12 Eylül 2012 tarihinde başlattığı süresiz

açlık grevi 15 Ekim 2012 tarihinden bu yana PKK ve PJAK davalarından yargılanan tutsakların bulunduğu tüm hapishanelerde sürüyor. Sayıları yüzlerden binlere ulaşan tutsakların, sürdürdüğü açlık grevi içinde, seçilmiş  milletvekilleri, gazeteciler, çocuk tutsaklar, ağır hastalar, belediye başkanları, barış anneleri ,tutsak ailelerinin  ve devrimci demokratik kamuoyunun katıldığı bir kitleselliğe dönüşmüştür..

Birçok cezaevinde mahkumlara B1 vitaminin verilmesi engellenerek tutsaklar ölüme terk edilmektedirler. Bazı cezaevlerinde açlık grevinde olan tutsaklar, tek kişilik hücrelere konularak izolasyona tabii tutulmaktadırlar. Bu durum üzerine, Adalet Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, 'bilinçleri kaybolunca müdahale edeceğiz' söylemi, tutsakları sakat bırakmanın açık ifadesidir.

1996 ve 2000 yılarındaki ölüm oruçlarında olduğu gibi, Wernicke Korsakoff hastalığına yakalanma riski bugün de giderek yükselmektedir.

Özellikle eyleme başlayan ilk gruptaki 63 tutsağın ölüm sınırına dayanan, bazılarında hafıza kaybı, burun kanaması, sese karşı aşırı hassasiyet gibi şikayetlerin görüldüğü bir sürece girilmiştir.

“Demokratikleşme” söylemleri, ikiyüzlülüğü altında, toplumun bütün kesimlerine, muhaliflere, Alevilere, Kürtlere saldıran AKP Hükümeti, vahşette sınır tanımamaktadır.

12 Eylül 1980 darbesinin 32. yıldönümünde bütün bir cofrafyayı hapishaneye dönüştürmek, 130 bin civarındaki tutsak sayısı, işkence, baskı, F tipi izolasyon, İmralı tecriti, 100'e yakın tutuklu gazeteci 67 tutuklu sendikacı, işçi ve emekçilerin en küçük hak arama taleplerini zorla bastırma AKP hükümetinin gerçek yüzünü göstermiştir.

Özellikle Kürtlerin temel siyasi ve kültürel hakları ve Alevilerin temel İnançsal hakları konusunda ,Türk devletinin klasik politikasını sürdüren AKP hükümeti ,devletin tüm kurumlarını da ele geçirerek AKP devletine dönüşmüştür.

 

Bizler aşağıda imzası bulunan,Sosyal,Siyasi,Kültürel ve İnançsal   kurumları  olarak ,bedenlerini davaları uğruna ölüme yatırmış tutsaklara ,sorumluluk ve vicdan sahibi  kişi ve kurumlar olarak  sessiz kalamayız.

Tutsakların talepleri;

1-A. Öcalan üzerindeki tecride son verilmesi, sağlık, güvenlik, özgür haberleşme koşullarının sağlanması!

2-Anadilde savunma hakkının tanınması!

3- Kürtlerin Anadilde eğitim  hakkının tanınması

Çağrımız ve arzumuz, hükümetin ,öncelikle ve hemen iyi niyet davranışı göstermesi,uzun bir zamana yaymadan , tutsakların bu  meşru ve haklı  taleplerinin  kabul edilerek açlık grevlerinin  ölümler yaşanmadan  sonlandırılmasıdır.Açlık grevi eylemcisi tutsakların da ,ölümlerin  yaşanmaması için sağduyulu davranmalarını bekliyoruz.

 Herkesi haklı ve meşru olan bu taleplerin kabul edilmesi için, tutsaklarla dayanışmaya çağırıyoruz.

DESTEKLEYEN KURUMLAR:

Kürt Alman Dostluk derneği, HEVKAR Hamburg,Kürdistan halkevi,KOMKAR, Hamburg,Kürdistan işçi derneği,Hevkar gençlik grubu,YXK Kürdistan Öğrenciler Birliği Hamburg,Kültür ve dayanışma derneği,Kürt yazarlar ve sanatçılar Kulübü,BIZ uluslararası forum,Nujiyan Kadın merkezi,Kürdistan Welat spor,Şehy Said Camisi,YEK-MAL(Kürt aileler Birliği),Karakoçan dayanışma derneği,Denge Tiyatrosu,3.Kuşak derneği,Kürdistan yardımlaşma derneği,
Komciwan gençlik grubu,MUT tiyatro,Hamburg Uyum Merkezi,Avrupa Barış Meclisi,Almanya demokratik halklar federasyonu(ADHF),Avrupa Türkiyeli İşçiler Federasyonu(ATİF Hamburg),ATİK,Yeni Kadın,HAK-EVİ;(Hamburg ve Çevresi Alevi Kültür Evi  e.V), Hamburg Alevi Toplumu,