Erdoğan iktidarının kendisini güvende hissetmediği için sürekli yeni kararnameler çıkardığına dikkati çeken Sarıyıldız 'Her ne kadar hükümet sözcüleri toplumsal tepkiyi düşürmek için bu KHK sadece 15 Temmuz sürecini kapsıyor deseler de bu bir yalandır. Zaten 15 Temmuz’da sokaklara salınan palalı- silahlı hiç kimse hakkında açılmış bir soruşturma yok. Bu KHK, yarın bir gün diktatoryal hükümete karşı Gezi vb. sokağa çıkan herkesi terörist ilan edebilir ve öldürmeleri  de cezasızlık aracılığıyla meşru kılabilir. Türk tipi sünni-ırkçı Haşdi Şabi veya Devrim Muhafızlarına bağlı Besiçler organize edilerek darbe girişimlerinden ziyade olası toplumsal gösteriler katliamla bastırılmaya çalışılacak’ şeklinde konuştu.

AKP iktidarının 7 Hazıran seçimlerinden sonra büyük bir yenilgi aldığını ve asıl anti demokrat olan gerçek yüzünün ortaya çıktığına dikkati çeken Sarıyıldız ‚ 7 haziran yenilgisinden sonra AKP iktidarı darbe girişiminden sonra mevcut yasalar yoluyla baş edemediği birçok şeyi bu tür KHK’ler ile yenilgiyi engellemeye çalışmaktadır. Önceden haber alınan ancak daha sonra engellenmesi  istenmeyen 15 Temmuz askeri darbe girişiminden sonra  çıkarılan KHK’ler ile ülke adeta Hitler Almanya’sına dönüştürülmüştür. Erdoğan’ın psikolojisi Hitler’in psikolojisi ve argümanları ile  aynıdır. İktidar kendini güvende hissetmediği için paramiliter yolları meşrulaştırmak için yeni kararlar almıştır’ dedi.

Abdullah Gül, Meral Akşener gibi sistemin içinde olan kişilerin bile KHK’lere karşı çıktığını hatırlatan Sarıyıldız konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Sistemin içinde olan siyasetçiler bile KHK kararlarına tepki gösterdiler, itiraz ettiler.  Bu uygulamayla Ahmet Şık'lar’a, Selahattin Demirtaş’lar’a, Figen Yüksekdağ gibi tek tip kıyafet giydirilmeye çalışılacak. Bu isimler iktidarı zorlayan isimlerdir. Bu kararlar dinci, milliyetçi, militarist güçlerin duygularını okşayabilir inanıyorum ki siyasi tutsaklar bu kıyafetleri çöpe atacak, giymemek için direneceklerdir. Bedeli ne olursa olsun hiçbir siyasi tutuklu bu kıyafeti giymeyecektir’.

 GEZİ BENZERİ DURUMLAR YAŞANABİLİNİR

AKP iktidarının öteden beri iç savaşın gerçekleşmesi için  büyük çaba harcadığını savunan Sarıyıldız 'Son iki yıldır bu ülkenin yarısı diğer yarısına düşman edildi. İktidar kendini hiçbir şekilde güvende hissetmemektedir. Halka yeni KHK’ler ile gözdağı verilmektedir. Uluslararası hukuku çiğneyen ve şu anda açlık, yoksulluk gibi süreç yaşayan Türkiye’de Gezi benzeri durumlar yaşanabilir. Meşru olmayan bir siyasi iktidar var. Öteden  beri düşük yoğunlukta iç savaşı yaşayan Türkiye yeni KHK’ler ile bu savaşın daha da yoğun yaşanmasına sebep olacak’ dedi.

AHMET ŞIK BUGÜN İKTİDARI YİNE TEŞHİR ETTİ

İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan gazeteci  Ahmet Şık’ın savunmasının engellenmesini de sert bir dille eleştiren Sarıyıldız 'Ahmet Şık her zaman oldığu gibi bugün de onurlu ve dik bir duruş sergilemiştir. Ahmet Şık Türkiye’de hukukun nasıl çiğnendiğini bir kez daha teşhir etmiştir. Türkiye’de bağımsız yargı olmadığı için tıpkı Hitler Almanya’sında olduğu gibi talimatlar yerine getiriliyor. Muhaliflerin öldürülmesi gerektiğini açık açık televizyonlarda beyan eden tetikçi, sözde  gazetecilere yönelik açılmış tek bir soruşturma yok. Savcılar tamamen mevcut iktidarın hizmetindedirler. Ahmet’in savunması iktidarı ve savcıları çıldırtıyor’ dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın dört yüz günden daha fazla cezaevinde olduğunu ve duruşmaların hiçbirine katılmadığını sözlerine ekleyen Sarıyıldız ‚ Birini yargılayacaksınız ve tek bir duruşmaya bile getirmeyeceksiniz. Bunun adı faşizmdir. Demirtaş ve tüm siyasi tutuklular KHK’lere karşı dün olduğu gibi bugün de direnmeye devam edecek. Bedeli ne olursa olsun insan onurunu zedeleyen kıyafetler giyilmeyecek, çöplere atılacak’ dedi.

TÜRKİYE SONU KARANLIK OLAN BİR TÜNELE GİRMİŞTİR’

Sol Parti Federal Milletvekili Helin Evrim Sommer'de Olağanüstü Kanun Hükümde Kararnameler ile topluma dayatılan faşizan baskının dozajının hergeçen gün artırıldığını söyledi.

Tutuklu ve hükümlülere yönelik getirilen tep tip ya da tulum uygulamasının onur kırıcı olduğunu ifade eden Sommer 'Bu yöntemle muhalif siyasetçileri, gazetecileri, akademisyenleri itibarsızlaştırma amaçlanmaktadır. İktidar yanlısı olmayan herkes cezalandırılmak istenmektedir. Türkiye AKP hükümeti öncülüğünde sonu karanlık bir tünele çoktan girmiştir. Bu düzenlemelerle topluma şekil vereceklerini sanıyorlarsa yanılıyorlar. Demokratik bir düzen, hak, hukuk, adalet isteyen Türkiye toplumu, tepkisini yüksek sesle ve ortak bir cephe ile ortaya koymalıdır’ dedi.

'İÇ SAVAŞA HAZIRLIK SİNYALİ’

Esin kaynağının 1930’lu yıllarda Nazilerin toplama kampalarında Yahudiler’e karşı uyguladığı ve tutukluyu insanlıktan çıkarmayı amaçlayan bu durumun asla kabul edilemeyeceğini sözlerine ekleyen Sommer‚ 'İlgili KHK cezaevlerinde baş gösterecek yeni direnişlerin önünü açacak, bunu bastırma adına da yeni katliamların gündeme gelmesine yol açabilecektir. KHK’ler ile getirilen diğer bir uygulama da, sivillerden oluşacak çete ve milislere ceza muafiyeti. Bu durum ilkinden daha vahim sonuçlar doğurabilir. İç savaşa hazırlık sinyali olarak da algılamak mümkün. Bu yasal güvenceden cesaret alacak kriminal milisler her türlü şiddeti, baskıyı hatta öldürmeyi hedefleyecekler. Dün sözümona darbecilere karşı bu yapıldı, yarın gerekli görüldüğünde Kürt halkına, Alevilere, hükümete muhalif ne kadar kurum, kuruluş, yazar, sanatçı, akademisyenler karşı şiddet uygulanacak’ şeklinde konuşltu.

Süheyla Kaplan / Almanya